Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
L.M
İlk izlenim.
❝Hiçbir tesedüf, senin kadar muhteşem değildi.❞
4yıl önce
ও
Üniversitenin ilk günlerinde güzel görünmek adına askılı crop giymiştim. Ancak havanın bu kadar soğuk olacağını tahmin etmediğimden, çok üşüyordum. Alt katta olan açık kafetaryaya geldiğimde biraz olsun ısınmak adına yerleşmiştim. Çantamdan çıkardığım defterime eksik kalan notlarımı geçiriyordum. İlk gün uykusuzluktan kalkamadığımdan, geç kalmış o gün olan bütün notları kaçırmıştım. Neyse ki sınıfımdaki adının Jennie olduğunu öğrendiğim kızdan istemiş, o da beni kırmamak adına vermişti.
Daha ilk günden nasıl bu kadar not yazıldığını anlayamamış, söylenmeye başlamıştım. "Yuh amına koyayım. İlk günden bu kadar not verilir mi ya" söylenmelerimi masama oturan kız bölmüştü. "Eğer Yeri hocaya denk geldiysen, son gününde bile olsan tonlarca yazı yazdırır" Gülerek konuştuğunda gülümseyerek karşılık vermiştim. "Haklısın ama bu kadarına beklemiyordum. Bu arada Lisa ben" Elimi ona uzattığımda, çekinmeden o da uzatmış "Bende rosé, memnun oldum sarışın"
Notlarımı geçirmeyi tamamlamış, rosé'den izin isteyerek derse gitmek adına masadan kalkmıştık. "Görüşürüz Lisa" dediğinde karşılık vermiş, el sallamıştım. Tatlı bir kıza benziyordu. Onunla anlaşacağımı düşünüyordum. Notları Jennie'ye vermek için onu aramaya koyulmuştum. Derste olmadığını görünce bahçede olabileceğini düşünüp aşağı inmiştim. Ne diye numarasını almadıysam zaten?
Dakikalardır Jennie'yi arıyor, donmaya başlıyordum. Güzellik için bu acıları çektiğimeinanamıyordum. Sonunda Jennie'yi arkadaşları ile masada otururken gördüğümde yanına doğru ilerledim. "Ah, Lisa hoşgeldin" Masadakilere başımla selam verirken iki kahve göz dikkatimi çekmişti. Gözlerini bana kitlemiş, beni izliyordu. Jennie'ye selam verdikten sonra konuşmaya başladım. "Notları geçirdim de, getirmek istedim. Teşekkür ederim bu arada"
"Ah, rica ederim. Umarım işine yaramıştır" Gülümseyerek cevap verdim. "Evet işime çok yaradı, tekrardan teşekkür ederim" başını iki yana eğdi ve "Ne demek, her zaman" dedi. Tam yanlarından ayrılacaktım ki masadan bir ses ile yerimde durdum. "Üşümüyor musun sarışın?" Masaya döndüğümde soran kişinin az önceki çocuk olduğunu fark etmiştim. "Yani, evet" dediğimde ayağı kalkıp üzerindeki siyah hırkasını çıkardı. Omuzlarıma yerleştirmek için yaklaştığında kokusunu duymuştum.
