Şimdi ne yapacağız diye sordu Beyzanur. Uçurum mavisi ile karışık Zümrüt yeşillik gözleri olan adam beyzanur'a baktı ve hiç merak etme dedi. Telefonu açtı ve Rana şehir ile konuşmaya başladı. Rahmân şekeri endişeliydi. Hayatım başına bir şey gelmedi değil mi. Adam telefonda bir süre bekledi ve gerçeği söylemenin en iyi yolu olduğunu düşündü. Aynı anda bayzanur'un bacaklarından akan altın suyunu içmeye devam ediyordu. Odanın içerisinde hem barzanur'un kokusu hem de köydeki o eski kokular karışıyordu. Bu hüzünlü odada artık bir mutluluk vardı. Uçurum mavisi gözleriyle karışık zümrüt yeşili gözleri olan adam bir anda ağlamaya başladı ve onun da gözyaşları bayzanur'un altın suyuyla karıştı. Onun ağladığını fark eden Rana şehir bir şeylerin garip Gittiğini fark ediyordu. Ne olduğunu sordu. Adam artık daha fazla dayanamadı ve hıçkıra hıçkıra konuşmaya başladı. Hayatım Çok özür dilerim Ancak ben bayzanur'a aşık oldum. Artık seninle yaşayamayız ben onunla evlenmek istiyorum. Dedi. Rana şehir Artık bu olanlara daha fazla dayanamıyordu. Kadın Hep onun kitabını, emeğini, hem de kocasını çalmıştı Kim bilir de ne yapmıştı?