02

24 5 11
                                    

  Feride hızlıca hazirlanip Ikra'yi aradı. HTAL'nin önünde buluşmak için sozlestiler. Ardından da Nida'yla bulusacaklardi.

Saat geldiğinde okulun önünden bir taksi çevirip yarisin olacagi lokasyonu tarif ettiler. O sırada arabada Nida'nin taksiciyle olan alkol ve sigara zamları hakkindaki muhabbetini dinlemislerdi. Nihayetinde vardiklarinda teşekkür edip ücreti ödedikten sonra geniş pistin tribünlerinde yerlerini aldilar.

Yarışın başlamasına vardi epey. Şu ansa arabalar büyük ekranda birer birer tanıtılıyor, seyircilerden favorilerine oy basmasi isteniyordu.

İlk mavi bir BMW f30 2016 cikti. Oylara bakılırsa insanlar begenmislerdi.
 
Beyaz bir audi a4 ile devam etti. İlki kadar olmasa da güzel bir oy oranıyla kapatmisti.

Kirmizi bir s2000 tanıtıldı şimdiyse. Şu anlık en fazla oyu toplamayı başarmıştı.

Yandaki saticinin bagirmasiyla dikkati dagildi feride'nin. Bir adam tribünlerde ufak bir tezgah açmış meyve suyu satıyordu. Hava önceki kadar olmasa da hâlâ sicakti ve kim buz gibi meyve suyuna hayir diyebilirdi ki?

Ananasli bir bardak aldı kendine feride. Nida'ya elma suyu ve ikra'ya da vişne suyu. Elindekileri dönmemeye gayret ederek eski yerine döndü. İki kız da arabalara odaklanmış görünüyyordu. Muhtemelen yokluğunu dahi fark etmemislerdi.

Ikisi de beleş meyve suyu fikrine bayilmyislardi feride'ye tesekkuru ihmal etmediler ve Keyifle iceceklefine gomulduler.

Feride tam tekrar ekrana odaklanmisti ki üstünde hissettiği soğuklukla arkasina döndü. Üstü tamamen meyve suyu olmustu ve bu baya üşütüyordu onu.
Kız hemen atıldı.

"Çok özür dilerim bebeğim. İsteyerek yapmadim arkadasim itti üzerine. "

Feride bu samimiyeti ne cesaretle kendinde bulduğunu anlamadigi kizi kibarca Reddedip çantasından islak mendil paketini çıkarmaya çalisti.  Kız ise hala devam ediyordu.

"Bu arada ben Nisa gercektren çok özür diletrim istersen sana hirkami verebilirim hem istersen başka bir şey de ismarlayabilirrm."

  Dediklerinin yarısını dinlememisti bile kızın. Sonunda paketi bulduğunda hızlıca silmeye çalıştı lekeyi. Tabii ki beceremedi çünkü vişne suyuydu bu. Nida'nin yalayarak temizleme önerisini sert bir dille ağzına tuvalet kağıdı misali tiktiktan sonra beraber tuvalete gittiler.

Leke hala çok bariz biçimde ortadaydı ve yapacak bir şey yoktu. Tribüne geri döndüler. Bilet ve yol parasının acisini aheste aheste çıkarmaları gerekti.

Tam yerlerine oturduklarinda etraf yuhlama ve gülüsme sesleriyle dolup taşımıştı. Bu kadar komik olan ne vardı ki? Sonucta etrafta 20 yazan pankartlar açık değil ya.

Feride de merak edip insanlarin baktigi yöne döndü.  Büyük ekrana .

Pastel yeşili eski, külüstür bir ford cortina'yi tanitiyorlardi. Öbür arabalara bakılırsa da hiç  şansı yok gibi gözyüküuirdu. Ama içinde bir şeylerin parcalandigini hissetti.

Nihayet yarış başladı. Her ağızdan bam başka bir arabaya tezahürat yapılıyordu. Bir tanesi hariç ford cortina.

Feride Alexten tek bir şey istedi. Ford cortinaya sanş diledi. Tüm herkesin gerisinde kalmisti .

4. Tura geçmislerdi. Son tur. Tüm yüreğiyle cortinanin kazanmasını diledi bir mucize. Gerceklesti de . Paslı diye dalga gecilen minik araba egzonunu patlata patlata bir poyraz misali esiyiyordu.

Önce turuncu arabayı geçti sonra siyahi,  ardından beyazı ve tekrar siyahi sahi bu öncekinden daha matti.  Kimse onu durduramiyordu bile birer birer geçti herkesi.  Tribünlerde tek bir ses duyyuluyordu YUH!!

Cortina daha da hizlandi. 

Son 300
Son 200
Son 100 metre
Veeee
Yarısı kazanmisti.

Herkese rağmen bitirmişti bu yarisi. Kendini durduramiyor, sevincten ardı ardına kornaya basiyiiordu.

Yo yo yo önünde bir engel vardi ama hızını alamiyuyirdi. Frene var gücüyle kökledi ama engele girmekten kurtaramadi kendini.

Feride cortinayi o halde görünce hemen çantasını alıp aşağı koşmaya başladı. Alextten üstlerden almamislardi bileti.

  Sonunda arabanın yanına vardi farlari gitmisti, kaportayi söylemeye bile gerek yoktu. Sıkıca sarıldı arabaya canı yanıyor olmaliydi iniltiletr cikariip duruyirdyu.

Feride şu an onun acısını alabilmeyi istemisti. Keske mümkün olsaydi. İleri baktığında cekici arabasını gördü. Çekici gelene kadar uyanık tutmalıydi onu.

"Merhaba ben feride ne haber?" Sorduğu sorunun sacmaligini fark etti ama arttik çok geçti .

"Memnun oldum feride. Benim adım da baht. " sesi çıkmıyordu bile. Hava yastiklari tamamen acilmisti nefes almasu zorlasmisti.

"Ben de memnun oldum baht . Çok iyiydin bugün."

"Öyle mi dersin?"

"Tabii kii baksana kupayı aldin."
 
"Canim çok acıyor feride." Çekici yanasmisti yanlarına cortinayi bindirmeden önce feride onları durdurdu.

Çantasından çıkardığı prensresli yarabandini baht'a yapistirip geri cekildi.

"Seni yalnız bırakmayacağım baht."



Pastel yesili | g×cHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin