İyi okumalar...
•
Dolunay'ın olduğu sessiz ve karanlık bir gece... *ding dong* "Ben bakarım" Mina koşarak kapıya gittiğinde abisi de yavaş yavaş arkasından gidiyordu. Gecenin bu saatinde kim gelmiş olabilirdi. Dikkatli olmalıydı kız kardeşi ona kalan son şeydi. Mina kapıyı açtığında soğuk bir rüzgar esti. Kimse yoktu. Bu sessizlik Mina'yı gerse de arkada abisini hissedince sakinleşti. Yerdeki mektubu görünce kaşları çatıldı. Yere eğildi ve mektubu aldı. Abisine döndü. Abisi de bir şey anlamamıştı. İçeri geçtiler mektubun üstünde K.M harfleri vardı Mina bunun ona geldiğini anladı.
Tam açacakken üstündeki Tavşan damgasını fark etti, çok sevimli gelmişti ona. Mektubu açtığında ise "Çok yakında görüşürüz fıstık." yazdığını gördü.
Abisine döndü kaşları çatılmıştı kim kardeşine böyle bir şey göndermeye cüret ederdi ki. Mektubu elinden aldı Mina'nın önünde arkasında tavşan baskısından başka bir şey yoktu çok garip gelmişti.
Mina'nın sözlerini kesti aklındaki düşünceleri "Okuldan birisi olmalı." dedi Mina.
Ona da mantıklı gelmişti sonuçta okulda bir hayli popülerdi kız kardeşi ona aşık olan birisi göndermiş olmalıydı. Mektubu komodinin üzerine bırakıp salona geçtiler.
Televizyonu açtılar ama saçma sapan TV programlarından başka bir şey yoktu en sonunda Mina dayanamayıp "Ben uyuyacağım, yarın sınavlarım var." diyip odasına çekildi ikisinin de aklında mektup vardı ama ikisi de ağzını açıp da bir şey diyemedi.
Jeon Jungkook
Bir kadeh daha doldurdu Jeon bu kaçıncıydı kendisi de bilmiyordu. Kardeşinin ölümünün üzerinden sadece bir hafta geçmişti.
Küçük yaşta ailesini kaybetmiş sadece küçük kardeşi kalmıştı geriye. Annesine ölmeden önce söz vermişti koruyacaktı kardeşini, kılına zarar gelmesine izin vermeyecekti.
Bir haftadır mücadele ettiği iç savaşına bir son vermek zorundaydı artık, bir yudum daha alacaktı ki telefonuna gelen bir bildirimle vazgeçti.
Kim Seokjin'den gelmişti mesaj "Kardeşin intihar etmedi, intihar etmeye zorunlu bırakıldı."
Bir an için aklı durdu, ne yapacağını bilemedi; elleri titremeye başladı Jeon'un.
Ne demek intihar etmemişti? Acaba içkinin etkisinde miyim diye düşünüp tekrar okudu, bir daha okudu ve bir daha...En sonunda arama tuşuna basmayı akıl edebildi. "Ne demek intihar etmedi Jessica?" diyebildi zar zor güçlükle konuşuyordu boğazı düğümlenmişti adeta.
Jin konuşmuyordu. Jungkook gitgide sinirleniyordu. Kardeşini kim intihara zorlamıştı? "JIN BANA BIR CEVAP VER!" En sonunda dayanamayıp bağırdığında Jin de cevap vermişti.
"Tamam söyleyeceğim ama hemen ani bir şeyler yapmaya kalkma." diyebildi Jungkook'un tepkilerinden korkuyordu özellikle şu an kafasının yerinde olmadığını düşünürsek iki katı korkuyordu.
"Seul Üniversitesi 1. sınıf öğrencisi Kim Mina kardeşinle aynı sınıfta.
Senin haberin olmasa da uzun süre Jessica'ya zorbalık yapmış, cesedi adli tıpta incelettirdim ve vücudunun çeşitli yerlerine kızgın demirlerle izler bırakılmış." Bunları söylerken bile içi sızladı Seokjin'in. Jungkook'un ise içindeki ateş daha da büyümeye başlamıştı. Kısa bir sessizlikten sonra devam etti Seokjin."Aynı sınıftan Mina'nın en yakın arkadaşına ulaştım ufak bir tehditle her şeyi itiraf etti. Jessica yapılanlara katlanamamış, çok ağır gelmiş bu yük ona." yine bir sessizlik oluştu Jungkook gözünden akan yaşları durduramıyordu artık.
![](https://img.wattpad.com/cover/334917053-288-k975097.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrong Love
FanficKore'de ardı arkası kesilmeyen cinayetler... Ölmeden önce kurbanlarına kendi mührünün olduğu mektup gönderen, çeşitli işkencelerle öldürdüğü insanlara kendi mührünü basan, peşine takılan 5 dedektifi de öldüren Seoul Demon lakaplı Jeon Jungkook. Poli...