◣ Kimetsu No Yaiba Tepki ◢

Y/N onların bir yakınına ve ya sevdiğine çok benziyor (part 2)

Kanroji Mitsuri

Mitsurinin saçının siyah olduğu zamanlardaki haline çok benziyorsun. Saçını örmeği çok seviyor ve sana küçük kardeşi gibi davranıyor.
Mitsuri: Y/N-chaaaan! Gerçekten çok tatlı  görünüyorsun! Gel gel yaa sarılacağım sanaa!

İguro Obanai

Sen Mitsurinin küçük kopyasısın. Sırf Mitsuri seni çok seviyor diye seninle iyi anlaşmaya çalışıyor. Onunla daha yakın olmaya çalışsan bile o, arkadaşlık sınırını aşmıyor. Bazen ona seni çalıştırması için gidiyorsun ve o da vakti oldukça seni çalıştırıyor.
Obanai: Hayır Y/N hayır.. Ayaklar birbirinden biraz daha ayrı olmalı.
Y/N: Böyle mi?
Obanai: Evet. Bozma öyle dur, şimdi nefesini düzenle. *fısıldayarak* böyle durunca Mitsuriye çok benziyor..
Y/N: Bir şey mi dedin?
Obanai: Hayır, boşver ve nefesine odaklan.

Shinazugawa Sanemi

Kardeşi Genyanın küçük kadın versiyonu. Seni öğrencisi olarak götürdü. Genya ile birlikte Sanemiden çalıştığınız kadar çok şey öğrenmeye çalışıyorsunuz. Kız olmana rağmen Genyaya uyguladığı çalışmaları eksiksiz olarak sana da uyguluyor. Bunu acımasızlığından değil sadece daha güçlü olman için yapıyor. Genya ile sadece dış görünüşle değil karakterleriniz de aynı. İkiniz de uyumayı çok seviyorsunuz. Sanemi ekstra çalışmalar yaptırınca ikiniz de öf leyerek onun dediklerini tek tek yapıyorsunuz. Sanemi aranızda fark koymuyor, Genyaya nasıl davranıyorsa sana da öyle davranıyor.
Sanemi: Bitti diye sevinmeyin! 15 kez daha katana ile savuracaksınız!
Genya ve Y/N: Ama neden yaa!
Sanemi: Mızmızlanmayı kesin! Hadi iş başına, yoksa 25'e kaldırırım!

Himejima Gyomei

Gyomei kendisi görmese bile diğer hashiralardan senin nasıl da ona benzediğini duyuyordu. Saçlarının renginin, gözlerinin parlaklığının, hoş sesinin onun gibi olduğunu söylüyordular. Sen Gyomei gibi birisine benzetildiğin için ona daha çok benzemek istiyordun. Her gün onun gibi güçlü olmak için daha çok çalışıyordun. Gyomei senin her başarını duyduğunda seninle gurur duyuyor ve emeklerinin boşa gitmemesi için hep dua ediyor.
Gyomei: Y/N, çalışkan ve zeki çocuğum çok fazla çalışıyorsun, sence de biraz ara vermen gerekmiyor mu?
Y/N: Hayır ustam biraz daha çalışmak istiyorum!
Gyomei: Acıktıysan buradaki masaya küçük bir sepet koyuyorum, yersin. *bunları söyler ve gider*
Y/N: *Gyomei'nin gittiğini gördüğünde alının terini sildi ve onun bıraktığı sepeti açtı* Onigiriler.. ustam çok iyi kalpli birisi gerçekten..

Rengoku Kyojuro

Annesine çok benziyorsun. Kiraz rengi gözlerin, gece karanlığında seçilmeyen simsiyah saçların ona annesini hatırlatıyor. Onun için bu hayatındaki en değerli kişilerden birisin. Babası seni gördüğünde sana saldırıp onun karısını taklit etmemeni ve onun gözlerine bir daha görünmemeni söylemişti. Bu seni çok üzmüştü, o gün ağlamamak için kendini zor tutmuştun. Kyojuro sana destek olmaya çalışıyordu ve seni neşelendirmeye çalışıyordu ve bunu başardı, azıcık olsada gülümsedin. O günden sonra babasının evde olmadığı zamanlar seni evine getiriyor ve yemek ikram ediyor. Küçük kardeşi ile birlikte sohbet etmeyi çok seviyorsun. Senin onun küçük kardeşi ile eğlendiğini gördükçe daha çok seviniyor.
Y/N: Hey Rengoku-san! Çalışmadan sonra size gidelim mi, olur muu?
Rengoku: Bir de soruyor musun? Tabii ki de gideriz! *saçını dağıttı*
Y/N: *Rengoku'nun saçını daha fazla dağıtmaması için onu elini tututyor ve gülüyor*

Uzui Tengen

Çok tuhaf bir şekilde onun eşlerine benziyorsun. Yani söylemek istediğim her 3 eşine ait bir özelliğin var. Gözlerinin şeki Hitansuru'nunki gibi, gözlerinin rengi Suma'nınki, yüz şeklin ise Makio'nunki gibiydi. Saçların Tengen'in saçının renginden biraz koyuydu. Seni kızı gibi seviyor ve sadece o değil, eşleri sana kendi kızları gibi bakıyordular.
Tengen: Eee Y/N, günün nasıl geçti?
Y/N: Çok iyiydi Uzui-san! Bugün çok çalıştım ve size de göstermek istiyorum.
Tengen: O zaman yemekten hemen sonra gösterirsin. Neler öğrendiği görmek için sabırsızlanıyorum!

Tokito Muichiro

İkiz gibisiniz. Ama sadece dış görünüşden. Sen Muichiroya kıyasla daha neşeli ve maceracısın. Bu yüzden birbirinize benzemenizin bir tesadüf olduğunu söyleyen az kişi yoktu. İkiniz de birlikte vakit geçirmeyi seviyorsunuz, görevlere sık sık birlikte gidiyorsunuz.
Muichiro: Hey Y/N.
Y/N: Efendim?
Muichiro: Acıktım, ara verip yemek yiyebilir miyiz?
Y/N: Tabii ki! Ben de baya acıktım!
Muichiro: *Onigirilerden küçüğünü kendisine büyüğünü ise sana uzatır*
Y/N: Yaa Muichiro kendine en küçüğünü götürmek zorunda değilsin. *kendi onigirisini ortadan böler ve yarısını ona verir*

Kocho Shinobu

Onun ölen ablasına çok benziyorsun. Davranışların, gülümsemen, saçının tıpkı ablasının saçı gibi olması ona ablasını hatırlatıyordu. Seni neyin pahasına olursa olsun koruyacağına söz verdi. Israrla iblis avcısı olmamanı söylese de sen onu dinlemedin çünki ölen ailenin intikamını almak istiyordun. Seni durduramayacağını anladığında ise seni çalıştırması için Rengoku'ya öğrenci olarak gönderdi.
Shinobu: Ah tatlı kardeşim, bu göreve gitmek istediğine emin misin?
Y/N: Evet abla! Sağ salim döneceğimden şüphen olmasın!
Shinobu: Umarım tatlım. Sana başarılar diliyorum.

İyi akşamlar değerli arkadaşlar. Bu geçen bölümün devamı. Yeni bölüm için istek yazabilirsiniz. Hatalar için özür dilerim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.