"Bu olay da burada son bulur..." diyip elimdeki dosyayı masamın üzerine bırakmıştım. Siyah kapaklı dosyanın kapağına kalemimin arkasını sürterken gözümle etrafı kontrol ediyordum. Ofisi dağınık bırakarak çıkmaktan hiç hoşlanmazdım. Düzen hayatın her anında önemliydi sonuçta.
Dilsiz uşağa astığım ceketimi kollarımdan geçirirken düşündüğüm tek şey eve gitmekti. Sıcak bir duşun ardından bütün akşamı kendime ayırmayı düşünüyordum.
Kolumdaki deri kordonlu saatimi kontrol ettikten sonra masanın üzerindeki telefonuma uzanmıştım ki ona uzanışımla çalması bir olmuştu. Arayanın avukatlık bürosundan Bay Kang olduğunu görüp hızlıca yanıtlamış ve omuzumla kulağım arasına sıkıştırmıştım.
"Buyrun Bay Kang?" Mesaimin bitmesine 34 dakika kalmıştı ve açıkçası sadece eve gitmek istiyordum.
"Ah, Kim Taehyung... Rica etsem ofisime uğrayabilir misin?" dediğinde ciddi manada bozulmuştum çünkü sadece bir ilk yapıp erken çıkmak istiyordum.
"Ah tabii ki Bay Kang, önemli bir mevzu olsa gerek." diyerek son 34 dakikamda da bana mesai yaptıracak olmasına vurgu yaparak konuştuğumda karşı taraftan bir boğaz temizleme sesi gelmişti.
"Bilirsiniz ki bizim için her bir dava oldukça mühimdir Bay Kim." dediğinde o göremese bile başımla onaylamıştım ve bu telefonumun hayatının tehlikeye girmesine sebep olmuştu. Düşmekten son anda kurtardığım telefonumu sol elime alıp onu onayladığım esnada çantamı topluyordum.
"O halde hemen gelmelisiniz." dediğinde "13 dakikaya orada olacağım." diyerek telefonu kapatmıştım. Çevremdekiler onlara verdiğim zamanlamalara alışmışlardı çünkü gerçekten dakik herifin tekiydim. Zaman, mekan, kader, olaylar... Hepsi planlı olmalıydı ki hayat düzeninden şaşmasın idi.
Merdivenleri teker teker seri bir şekilde inip açık otoparkta olan arabamın kapısını açarak sürücü koltuğuna yerleşmiştim. Çantamı yan koltuğa bırakır bırakmaz star-stop düğmesine basarak arabayı çalıştırmış ve ofise doğru sürmeye başlamıştım. Arabaya bindiğim için eşleşen telefonumdan herhangi bir şarkı açıp sesini kısmıştım çünkü ofisimin olduğu yer oldukça nezih bir mahalleydi ve insanlar rahatsız edilmeyi elbette ki istemezlerdi.
Birkaç dakikanın ardından olduğum yere hızlıca varmış ve arabayı hızlı bir manevrayla park edip büronun kapısından içeri doğru adımlamıştım. Baş selamı veren girişteki asistanın selamını yine baş selamıyla almış ve Bay Kang'ın ofisine doğru yol almıştım. Parlak ayakkabılarımın ezdiği sert zemin tok bir sesin çıkmasını sağlıyor ve yürüdüğüm koridor, olmak istediğim yerde olduğumu hatırlatıyordu. Sonunda kapının önüne geldiğimde ilk olarak üç kez kapıyı tıklamış ve hemen ardından aldığım komutla kapıyı açmıştım. Kağıtlarla uğraşan Bay Kang'ı görünce yanına varıp hemen sağ elimi uzatmış ve medeni bir selamlaşma gerçekleştirmiştik.
Kolundaki saati kontrol eden Bay Kang'ın "Yine tam zamanında Kim Taehyung" deyişiyle "Her zaman." diyerek onu cevaplamıştım. Eliyle oturacağım yeri gösterdiğinde kahverengi deri sandalyelerden birine oturmuş ve direkt söze girmiştim.
"Mühim bir mevzu demiştiniz Bay Kang?" Dediğimde "Ah evet, yeni bir dava var ve ilk duruşması 3 gün sonra olacak. Bayan Seo kaza geçirdiği için başka bir avukat bulmak zorunda kaldık ve az zamanımız olduğunu hatırlatmak isterim." dediğinde elime birkaç kağıt tutuşturmuştu. Göz ucuyla incelediğim kağıtta müvekkil kısmına bakmamla arkamdan bir ses işitmem eş zamanlı olmuştu.
"Zamanımız yok." diyen tok sesi duyduğumda sadece kötü bir kabusta olmayı dilemiştim. Kağıdı tuttuğum sağ elimdeki kanın tamamen çekilip emildiğini hissediyordum. İliğime kadar titremiş ve oturduğum sandalyenin ayaklarına kadar lanetler etmiştim lakin dışarıdan buz dağını andıran sert bakışlar saçtığıma kalıbımı basardım. Adeta donup kalan bedenimi hareket ettirmek istemiyor, konuşursam ağzımdan neler çıkacağını kestiremiyordum. Bu bir şakaysa bile oldukça can sıkıcıydı ve ben daha ilk dakikasından çok fena bozulmuştum. Beynimin bir oyun oynadığını düşünüyordum fakat tekrar duyduğum ukala ses bana bunun yanlış olduğunu kanıtlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
right here | tk
Fanfiction"Memnuyu meşruya çeviren aşk, seni bana çeviremez mi avukat?"