Homicidal Liu #3

1K 53 9
                                    


Gözlerimi sert kapı çalınmasıyla aralamak zorunda kaldım,Her ne kadar ayağa kalkmak istesem de göz kapaklarımın ağırlığını taşıyamıyordum.

Gözlerimi zorlamaktan vazgeçip kapadım fakat hala bilincim açıktı,kapının çalındığını hala çok net bir şekilde duyuyordum.

Bu sefer kapı daha da hiddetli bir şekilde çalındı,Yerimden sıçrayarak uyandım ve gözlerimi kapıya diktim hala neyin döndüğünü anlamayacak kadar uykuluydum.

Kapı bir kez daha çalındığında ayaklarımı yataktan sarkıttım aniden adım attığımda vücudum şiddetli bir sızı ile sarsıldı.

Dikkatli bir şekilde adımlayarak komidinin üstündeki anahtarı alarak kapıya vardım ve açtım,Onu yerde halsiz bir şekilde görünce korkuyla yanına eğildim.

"Hey iyi misin?" Gözlerini yavaşça araladı ve parmaklarını bana doğru uzattı fakat geri gözleri kapandı ve eli yere doğru düştü.

Panikle onu sarsmaya başladım,Tanrım bir şey mi olmuştu? Ölmesi sonucunda sorumlu ben olabilir miydim? Derin derin nefes aldım hayır ölmeyecekti.

Elimi korkarak yanağına götürdüm,Sıcacıktı elimi çekip alnına koyduğumda cayır cayır yandığını anlamıştım.

"Tanrım sen cayır cayır yanıyorsun" dudakları sözlerimle haraketlendi ve bir şeyler mırıldanmaya başladı bir şey anlamamıştım.

Onu zar zor kaldırıp salondaki koltuğa uzandırdım,Odamdan battaniye ve yastık getirdim,Yastığı başının altına koyduktan sonra battaniye'yi üstüne örttüm.

Aklıma çorba yapmak gelmişti zaten ben de fazla açtım,Mutfağa girip dolaptaki hazır çorbalardan birini pişirip kaselere dağıttıktan sonra tepsiye koyup salona doğru ilerledim.

Salonun girişinden ona baktım sakince uyuyordu,Sehpa'nın üzerine tepsiyi koyup çorbaları tam önüne koyduktan sonra kendime puf'umu alıp tam baş ucuna oturdum.

O kadar telaşlanmıştım ki ayağımın acısı felan kalmamıştı,Buna sebep olan kişinin şimdi benim evimde yatak döşek yatması da ayrı ironikti.

Gülümsedim ve onun yüzüne baktım,Yüzündeki dikiş izlerinin bu kadar güzel durması haksızlıktı,Gözlerimi devirdim niye böyle düşünüyordum ki? Saçma sapan düşünceleri bırakıp onu uyandırmalıydım.

Elimi yavaşça omzuna koyup dürtmeye başladım.

"Hey uyan artık seni bekleye-" Sözlerim onun beni kolumdan tutup kendisine çekmesiyle kesildi,Gözlerim büyürken ağzım aralandı.

"Senin yüzünden oldu" Sözlerini bitirdikten sonra benden güç alıp doğruldu ve kolumu sertçe bıraktı yemyeşil gözlerini bana sinirle dikti,Buna karşılık kaşlarımı çattım.

"Ne benim yüzümden oldu?"

"Senin yüzünden hasta oldum,O aptal sopayı karnıma vurmasaydın bu halde olmazdım" Kaşlarımı sözleriyle daha da çatmıştım,Ne alakası vardı?

"Ne alakası va-" Sözlerimimi tamamlamama izin vermeden,açıklamasıni yaptı.

"Karnım hassas yerim,En ufak darbe beni hasta edebiliyor" Sözleriyle tüm öfkem gitmişti,sesi çok fazla yatıştırıcıydı,Ben ona bakarken o eline çorbasını almış içiyordu ona odaklandığımı görünce kaşığı bana doğru salladı.

"Senin orada ne işin vardı? Ne yapıyordun o kütüphanede?"

"Cezam vardı-" Sözümü bitirir bitirmez koca bir kahkaha atıp beni baştan sona süzdü ve daha büyük bir kahkaha attı.

The Creepypasta's StoryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin