Ticci Toby #2

1.5K 79 85
                                    

Sözleriyle resmen kitlendim beni her gün izliyor muydu,Peki ben bu nasıl fark etmemiştim? Gözlerimin olmasına rağmen nasıl bu kadar kördüm?

"Tuhaf çocuk...Senin olduğun günler geliyor hep seni izliyor" Eva'nın sözleri beynimde yankılanıyordu resmen ve bir şok dalgası tüm vücudumu kaplamıştı.

Peki ona ne olmuştu yani Eva'ya? Ona da mı zarar vermişti?

"Eva ona ne yaptın? Nerede o?" Titreyen sesime aldırış etmedim ve yüzüne baktım,Tanrım gözlerinde tuhaf hastalıklı bir parıltılı vardı,Bana bakınca oluşan bir parıltı...Gülümsedi ve masumca bana baktı.

"Hah,Eva mı? Hastanede yatağında duruyor ne de olsa şizofreni hastası birinin sözlerine kimse inanmaz değil mi doktor? Sen benden daha iyi biliyorsun" diyip koca bir kahkaha attı.

Ona iğrenir gibi baktım,Eva hasta felan değildi her dediği kelime doğruydu...Peki hep bahsettiği o uzun adam? O da mı gerçekti?

"Pe-Peki Uzun adam dediği yaratıkta mı gerçek?" Gülüşü soldu ve düz bir ifadeyle bana baktı ve yüzünü yüzüme yakınlaştırdı.

"Efendimizden mi bahsediyorsun? Elbette gerçek" Gözlerimi fal taşı gibi açtım,Efendisi dediği şey gerçek miydi? Bu deli saçmasından başka bir şey değildi.

"Bak Toby senin de psikolojik sorunların var,böyle bir şey olamaz lütfen beni çöz bırakta gideyim" Ayağa kalktı ve bileğimi tutup beni sertçe kendine çekti,Ayaklarım uyuşmuştu ayakta durmakta zorluk çekiyordum düşmemek için ona yaslanınca gülümsedi.

"Ne-Neye inanmak istersen inan lilith'im,Buradan gidiyoruz"

"Ha? Nereye gidiyoruz?"

"Evimize" sözüyle kolumu ondan çektim ve ondan geri geri gitmeye başladım,vücudum soğuk duvara gidinceye kadar sürdü bu.

"Bu neydi şimdi? Benden kaçabilmen için çok kötü bir çabaydı bu,B-Bir daha olmasın ş-şimdi yürü gidiyoruz" Kolumdan tekrar tutup çekince yere düşmem bir oldu,Yer beton olduğu için elim acımıştı.

"İ-İyi misin?" Ona iğrenirmiş gibi bakıp ayağa kalktım,Elimi tutmasına bu sefer zorluk çıkarmadım dışarı çıkınca buranın tek odalı bir harabe olduğunu anladım.

"Orası buradan ç-çok daha iyi,Çok beğeneceksin" Kafamı olumlu anlamda salladım,Elbette oraya gitmek istemiyordum ama kaçmaya halim yoktu.

Yürümeye başladık ne kadar yürüdük hiç bir fikrim yoktu ama çok yürümüştük,Aydınlık olan hava kararmaya başlamıştı.

"Daha ne kadar yürüyeceğiz?" Bıkkınlıkla sorduğum soruyla bana baktı,hiç yorulmamış gibi duruyordu saatlerdir ne su içmiştik ne de yemek yemiştik,Nasıl bu kadar iyi durabiliyordu.

"Yoruldun mu?" Kafamı olumlu anlamda salladım ve belimden kavrayak beni kucağına aldı,şaşkınlıktan ağzım aralanmıştı.

"Sen n-ne yapıyorsun?" Sorumu duymasızlıktan gelip yürümeye başladı.

"Hey sana diyorum ne yapıyorsun indir beni yere" Yüzünü olumsuz anlamda salladı.

"Yorulduğunu söyledin seni indiremem" Evet bunu söylemiştim ama bunu kastetmemiştim beni indirmesini söyleyecekken şeytanlarım beni ele geçirmişti.

Neden onun beni taşımasını sağlayarak yorulmasını sağlamıyordum ki? En sonunda yorulacaktı ve benim kaçmam için bir boşluk bırakacaktı.

"Ne zaman varacağız cidden yoruldum uyumak istiyorum" diyip yalancı bir şekilde esneyip yüzüne baktım hiç bir duygu kırıntısı yoktu,sadece dümdüz yola bakıyordu.

"Az kaldı evimize gidince yemek yiyip yatarız" Yatar mıyız? Birlikte yatmayı mı kast etmişti yoksa ayrı ayrı yatmayı mı? Oflayıp yüzüne bakmaya devam ettim neden bunları düşünüyordum ki?

Aslında gayet yakışıklı bir yüzü vardı ve yatıştırıcı bir sesi...Ayrıca güçlü bir vücudu vardı beni rahatlıkla kaldırıyordu,Of sıkıntıdan neler düşünmeye başlamıştım.

Cidden sıkılıyordum,Rahat bir yolculuktu fakat sıkıcıydı elimi yüzüne koydum ve yanağına doğru ilerlettim tepkisine baktım,Gene hiç bir tepki yoktu.

Ne oluyordu bana,Aklımı kaybedip beni kaçıran bir manyağa ilgi beslemeye mi başlamıştım? Stockholm sendromun mı yakalanmıştım? Oflayarak elimi yanağımdan çektim.

"Neden çektin? Ben halimden gayet memnundum" diyip sonunda yoldan gözünü çekip bana bakmıştı,Kıkırdayıp elimi yanağında gezdirmeye başladım.

"Ne zaman varıcağız ya? Ben çok sıkıldım"

"Az kaldı prenses" diyip yola bakmaya devam etti,bir kaç dakika sonra ağaçların içinde evinde zar zor görünen bir eve vardık,Ağaç ve çalılarla kamufüle olmuştu,Evin anahtarı üstündeydi sanki bizi bekliyordu,Kapının anahtarını çevirip açtı ve ardından kapatıp beni koltuğa kadar taşıyıp bıraktı.

"Sana sevdiğin yemeklerden hazırlamıştım,Birlikte yiyelim" diyip salondan çıkıp mutfağa ilerledi,Onu buradan görebiliyordum amerikan mutfak olması ne yaptığını görmemi sağlıyordu.

"Bana bu kadar hayranlıkla bakma Lilith,Bana aşık olduğunu biliyorum" diyip büyük bir kahkaha attı ve elindeki koca tepsiyle mutfakta çıkıp yanıma geldi.

Bir şey diyemedim sadece elime tabağımı ve çatalımı alıp yemeğimi yemeye başladım,fazla açtım o ise yemek yemekten çok benim yemek yememi izliyordu bir anda kalkıp mutfaktan bir şişe şarap ve iki kadeh getirdi.

Şaşırmıştım sanki her şey normaldi beni kaçırmamıştı sanki rızam vardı ve normal bir randevuda gibiydim,Şüpheye düşmüştüm bunu ben de istiyor olabilir miydim?

Şarabı açıp bardaklara doldurdu ve bana uzattı,hayatımda hiç alkol kullanmamıştım.

"Doğru ya...Sen hiç alkol kullanmamıştın değil mi? Neyse benimle beraber içebilirsin" diyip kocaman gülümsedi,Hiç alkol kullanmadığımı bilmesi beni şoka uğratsa da ses etmedim.

Ben iki bardak şarabı zar zor bitirirken o nerdeyse şişeyi bitirmişti tabii ki de ikinci bardağı onun zoruyla içmiştim,Yemeği bitirince sofrayı topladı ve yanıma geldi.

"Uyuyalım mı artık?" Esneyip sorduğum soruyla gülümsedi ve kafasını sallayıp elini uzattı elini tutunca ayağa kalktık ve ışıkları söndürüp koridorun sonundaki odaya geçtik ferah döşenmiş büyük bir yatağın bulunduğu bir odaydı.

Belime dolanan ellerle gözlerimi yumdum,Ardımdan bana sarılıp kafasını omzuma yasladı.

"Bunu uzun zamandır hayal ediyordum,Sevgilim,benim olmanı hayal ediyordum sonunda benimsin..."

"Toby..."  Parmaklarıyla narin bir şekilde dudaklarımı kapadı,Konuşmamı istemiyor gibiydi aslında ben de istemiyordum ne olacağını görmek istiyordum.

Elleri tüm vücudumda dolanmaya başladı,Vücudumdaki ürperti dalgası midemdeki düğümlenmeyi tetiklemişti ama ses etmedim vücudumu yavaşça yatağa bırakırken üstümde yerini aldı gözlerimi kapadım ve acısız olmasını umdum.

The Creepypasta's StoryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin