"Burak'ı atmıştım. İlk öpüştüğüm kişinin ismi...."
"Herkes biliyor zaten." dei Ateş. Teşşekkürler anlmında dudaklarımı oynattım. Birkaç saniye bana baktı ve sonra önüne döndü. Herkes sustu ve şişeyi bidaha çevirdiler.
Şişe çevirmece bittiğinde herkes evlerine döndü. Bende eve geldiğimde anahtarı elime alıcaktımki anahtar cebimde yoktu.
İşte şimdi sıçtın Buket.
dedi iç sesim. "Kapıyı açın!" diye bağırdım ama evde annemler yoktu.Arkamdan birisi bi elini belime koyup diğer elini ağzıma koyunca bağırmaya çalıştım ama sesler boğuk boğuk çıkıyordu. Ağzımdaki elini ısırdım. Hemen elini çekti ve bir bez alıp burnuma koklattı. Koklar koklamaz gözüm karardı ve yere düştüm. Birisi beni sürüklüyordu ve bir arabaya yerleştirdi. Sonra da motor sesi duyuldu.
.....
Uyandığımda bir odada iki kişilik bir yatakta yatıyordum. Hemen ayağa kaktım ve cebimden telefonumu bulmaya çalışıyordum. Lanet olsun telefonumu almışlar! Hemen kapıya koşturdum ama açamadım. Yumrukladığımda birisi geldi. Takım lbiseliydi ve kulağında ajan kulaklığı gibi bir şey vardı.- adını hatıtlamıyorum ghfgdj- "Sandalyeye otur." dedi ve çenesiyle sağımdaki sandalyeyi gösterdi. "Neden?" diye sorduğumda beni sandalyeye itti. Bağırıcaktım ama ağzıma bez koydu. Gözümüde bezle bağladı. Ayaklarımla tekme atmaa çalışıyordum ama olmuyordu. Kollarımı bağlayıp bacaklarımı bağladı ve ayak sesleri uzaklaştı.
Çok korkuyorum...
Acaba Ateş merak etti mi? Veya Toprak, İrem ve bizim bütün ekip merak etti mi?
Kollarımdaki iğne gibi olan ipleri çıkaramıyordum. Her deneyişimde daha sıkılaşıyordu. Gözümü açsam pencere varmı diye kontrol edecektim ama gôzüm açılmıyordu.
.......
1-2 saat geçtiğinde kapı açıldı. Bağırmya çalıştım ama boğuk ses çıkıyordu. Birisi omuzlarımdan tuttu. "Merak etme birşey yapmayacağım." dedi. Sesi tanımıyorum ki! Omuzlarımı salamaya çalıştım ama ip çok acıtıyordu. "Sen kıpırdadıkça ip daha da sıkılaşıyor. Denemeye kalkışma kolun kesilebilir." dedi. " Şimdi ağzını açıcam ama bağırmayacaksın. Bağırırsan..." dedi. Asla bağırmıycaktım. Cünkü öldürebilirdi.
Ağzımı açtığında "Sen ki...." "Birşey söyleme." dedi. Sesi çok sakin çıkmıstı. "Ve konuşma. Ağzını bunun için açmadım." dedi. Fesat fesat düşünceler geldi aklıma. Acaba beni öpecek miydi? " Şimdi seni öpücem ve karşılık vericeksin. Vermessen ne olucağını biliyorsun." dedi. Aklımı okuma gerizekalı! "Tamam mı?" dediğinde gözlerim dolmuştu.
Tamam anlamında başımı salladım. Beni öpmeye başlamıstı.Ama karşılık veremiyordum. Ateş geliyordu aklıma. "Karşılık ver." dedi. Bağırmıyordu ama kızgın olduğu belliydi. Beni bidaha öpmeye başladığında karşılık vermeye çalıştım. Olmuyordu! Gôzümden bir dama yaş süzüldü. "Gülümse." dedi ve fotoğraf sesi geldi. Resimi Ateş'e yollamıştı. Ben Ateş'e ne diyecektim? Beni hala öpüyordu ve karşılık vermemi istiyordu. Resmen benden izin (!) alıyordu.
"Ö öpme." dedim kekeleyerek. Hala öpüyordu ve bundan çok rahatsız olmuştum. Kim olduğunu bile bilmiyordum. "Kes sesini!" diye bağırdı bu sefer. Öpmeyi bıraktı ve ağzımı kapadı.
Ateş....
Buket'i bulamıyordum. Eve baktığımda Annesi '' Burda yok arkadaşına bak.'' dedi. Arkadaşına baktım ama yoktu. '' Nerede bu Toprak!'' İrem ağlıyordu.
Telefona mesaj geldi. Hemen baktım. '' Toprak!'' Toprak hemen yanıma geldi ve mesaja baktı. Buket birisini öpüyordu. ama öpülen kişi gözükmüyordu. '' Bu ne! Kız ağlıyor! Hangi orospu yaptırttı bunu ona!!'' o kadar bağırıyordumki İrem daha çok ağladı. Fotoğrafın altındada ' Çok güzel öpüşüyormuş. Her günmü kaçırsam?' yazıyordu. '' Hemen adresi bulmamız lazım Toprak!'' dedim.
