Ağzımı kapattıktan sonra kapıyı kapattı. Yarım saat falan geçtikten sonra bir kapı sesi geldi ve birisi yanıma geldi. Gözlerimi açarsa kim olduğunu bulabilirdim.
Gözümü açtığında bir görevli daha gördüm. Ağzımıda açtı. "Sen kimsin? Beni öpen kisi kim?" dediğimde " Seni öpen kişi Deniz bizim patronumuz." dedi. Deniz... ımmm...
Oha! bu benim evimin önünde durup beni kaçırmaya çalışan kişiydi o çocuk! " Peki sen kimsin?" dedim. " Ben de onun yardımcısıyım." derken kollarımın ve bacaklarımın iplerini çözüyordu. Çözdükten sonra beni ayağa kaldırıp başka bir odaya gönderdi. Odanın içindeki beni öperken göremediğim biricik (!) Deniz'di.
"Neden buradayım?" diye sordum sakince ama içim sinirden ölecekti. "Tabikide Ateş için buradasın." dedi ve güldü. Yoksa Ateş' de mi burdaydı? "Ateş' de mi burda?" diye soru yönelttim. "Sni bulma çabalarında. " dedi. "Gidin." dedi takım elbiselilere.
Ateş'ten...
İrem "Deniz kaçırmış olabilirmi?" dedi. Ben pek bişey anamadığımdan " Buket denizemi girmiş!" diye bağırdım. Toprak "Abi iyicene kafa gitmiş senin Deniz kaçırmış olabilirmi diyouz." dedi. Sanırım olabilirdi. O gün brn oraya geleseydim belkise o zman kaçırıaktı. " Onun deposuna bakalım orda olabilir." dedi İrem. Hemen gaza bastım ve o salağın deposuna gittim.
Depoya geldiğimizde kapının üstünde bir not vardı. ' Sevgilin burda değil bakmana gerek yok.' deyip gülücük işareti koymuştu. " O benim sevgilim değil salak!" diye bağırdım. Toprak "Birazda değer veriyosun ama Ateş." dedi. " Neyse bu konuyu sonra konuşuruz." dedi İrem. Bu not inanmadığım için deponun kapısını açtım ve hemen içine baktım.
Yoktu....
Ne yapıcaktım şimdi ben? "Gecekonuları gezicez." dedim. Hemen gecekondulara baktık. Bir teyze çıktı. " Teyze kusura bakma yanlış kişinin evini arıyorduk." dedim ve gülümsedim. Diğerki gecekondulara bakarken sonuncuya ulaşmıştık.
Sonuncuda Kapıyı çaldık ve takım elbiseli bi adam çıktı. "İrem girmesin." diye fısıldadım. Adamı görür görmez silahımı çıkarttım ve kafasına metal yeri ile vurdum. Adam hemen bayıldı. Deniz olunca düzgün adam yoktir demektir. Salak çocuk başka görevli koymamış. İç ses: hfkfgfhffjf
Heen içeriye girdim ve bütün odaları dolaştım. İkinci ida kilitliydi. Hemenn ayağımla kapıyı tekmeledım. Birkaç denmeyle kapı açıldı. Deniz ve Buket'i gördüm. Deniz tam Buket'i tokatlıycaktı ki kolunu tuttum ve kırılıcak bir şekilde döndürdüm. Acıyla inledi. "Sakın Buket' e tokat atmaya kalkışma!" diye bağırdım. Buket'i bağlamıştı. Elimdeki silahla görevliye yaptığım gibi kafasına vurdum. Biraz afalladı sonra kendini düzeltti. Bu sefer yumruk ve tekmeye giriştim kanlar içinde yere yığıldı. Son tekmemi attım ve Buket'in gözünü açtım. Ardından kollarını ağzını ve bacaklarının bağlarını açtım. Sandalyeden hemen kalktı ve bana sarıldı. "Özür ilerim." dedi. " Neden özür diliyorsun şimdi?" dedim. " Onu öptüğüm için." dedi. " O öpücügün tadının geçmesini istermisin?" dedim sırıtarak. " Nasıl geçicekki?" dedi. " Böyle." dedim ve onu öptüm.
Güzeldi dimi? :D Votelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Yeni bölüm ne zamann gelir derseniz haftaya olabilir. Yarın da olabilir bilmiyorum :D Öptümmm :*
