Merhaba arkadaşlar bu benim ilk kitabım umarım beğenirsiniz eleştirilerinizi bekliyorum ıyi okumalar :*
Yine bir bahar sabahı güneş yüzüme parlayarak uyandırdı beni bu cok rahatsiz edici bir durum olduğu için yorganimin altına girdim ama malesef havasızlıktan boğulmamak için çıktım yorganın altından ve zorla yataktan kalktım . Annem bana sesleniyordu kahvaltı hazır diye oysa ben sabahları kahvaltı etmeyi hiç sevmezdim . Neyse ki tam odamdan çıkıp merdivenin ilk basamağına adım atmak isterken ayağım boşluğa bastı ve beş basamak aşağı dogru yuvarlandim . Ben cok rahatsiz oluyorken bu durumdan kardeşim kahkalardan boğulmak üzereydi .
Evet dogru duydunuz benim bir erkek kardeşim var 13 yaşında adı Can Max Arslan ayni zamanda bir Ablam var 21 yaşında onun da adı Deniz Mandy Arslan . Niye ıki tane isimleri var diye sorucak olursanız biz meleziz . Annem Alman Babam ise Türk. Bu arada ben kendimi size hiç tanitmadim benim adım Sahil Elizabeth Arslan 17 yaşındayım ve biraz anormalimdir ama beni tanıyan böyle seviyor :D .
... "Kızım hadi artık okulun ilk gününe geç kalicaksiniz , gelirken ablanida uyandir tamam mı ."
"Tamam anne . " off allahım niye hep ben uyandiriyorum Ablami ? Neyse ki odasına geldiğimde ışıkların kapalı olduğundan dolayı uyuyor olmasını anladım , ne karanlıkmış burası , ışığı açtığım anda Ablam bana bir küfür savurup yastığı yüzüme fırlattı . Her sabah ayni şey.
"Abla kalk geç kalıcaz , Annem çağırıyor ."
Ablamdan tepki gelmeyince
"Ne b*k yersen ye " diye bağırıp kapıyı carptim ve yukarı çıktım .
Kahvaltı masasının hazırlanması bittiğinde Ablamda dair hepimiz sofraya oturduk . Bir kişi hariç Babam herzaman ki gibi sabah vakitlerine kadar "çalıştığı " için odasında uyuyordu . Bu konulara hiç Girmicem ileriki zamanda zaten göreceksiniz . Neyse kahvaltiyi bitirdikten sonra hepimiz okul için hazırlanmaya gittik odalarımıza . Kardeşimi annem okula bırakıyor , Ablamda kendi arabasiyla gidiyordu ben ise yürümeyi tercih ediyorum çünkü yanlız kalmayı severim .Okulun ilk günü ilk ders matematik mi olur yahu . Herzaman ki gibi en arkadaki boş sıraya geçip kimsenin yanıma oturmasına izin vermedim . Tek oturmayı daha cok seviyorum . Zaten en sevdiğim arkadaşlarım Cansu ile Toprak hiç benim dersliklere denk gelmiyor yani hep tekim herzaman ki gibi .
Hoca sınıfa girince kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım ve başımı sıranın üzerine koyup uyumaya çalıştım . Tam içim geçmişti ki biri tam başımın ucuna yanımdaki sandalyeye koyduğum çantayı başımın ucuna sertçe attı . Bir hışımla kalktım .
"Napiyorsun sen be ?" diye bağırdım .
Ama karşımdaki çocuk tepki göstermedi . Bi anlık pişmanlık duygusu hissettim bağırdığım için çünkü onun bakışları cok derin ve keskindi koyu gözleriyle beni ürkütmüştü . Neyse ya ben bunun sonra hesabını sorarım suanda uykum var . Çocuk yanıma oturdu ve o da başını sıraya koyup uyumaya çalıştı .Zil çalmıştı dışarı çıkmak için çantamı toparlayıp kapıya doğru yürüdüm . Karşıdan Cansu geliyordu .
"Kızım okula gelen yeni taşı gördün mü ." dedi . Çok heyecan yapmıştı .
"Kimmiş o ?"
"Mert Yıldız abi çocuk cok taş ya bütün okulun kızları onu konuşuyor ."
Tam o sırada bizim sınıfa yeni gelen çocuk kapıdan çıkıp yanımızdan geçerek koridora ilerledi .
"Yok artık Sahil bu çocuk sizin sinifinizda mi ? "
"Evet nolmus ?"
" Ya Sahil kızım salak misin sen tüm okulun konuştuğu taş çocuk senin sınıfında hala nolmus diyorsun "
"Abartma Cansu o kadar da değil yani "
"Anormalsin kızım sen o kadarda değilmiş zevksiz salak "
"Tamam hadi ya ben acıktım kantine gidelim "
"Peki "Kantine geldiğimizde sıra vardı, sırada bekledik . Sıra bize gelince birer tane tost birer tanede kahve aldık birbirimize . Gözüm boş masalardan birini ararken şu Mert denen çocukla göz göze geldik ama hemen gözümü kaçırıp boş sandalyeye oturdum . Bu çocuğun neyini abartiyorlar anlamadim .
Ders zili çaldığında Cansudan vedalasip bu dersten sonra derslerim boş oldugunu söyleyip eve gidicegimi söyledim . O da onayladi .
Dersimiz tarihdi hoca eski zamanlardaki yazarların eserlerini okumaya başladı . Çok sıkılmıştım . Neyse ki ders bitmişti .Okuldan çıkıp eve doğru yol almıştım ara sokağa girince biraz korkmuştum çünkü çok ıssız bir sokak . Yürürken arkamdan ayak seslerinin geldiğini duymuştum ama arkamı korkudan donemedim . Adımlarımı hızlandırdım ve arkamdaki ayak sesleri yavaşca uzaklaştı . Cok şükür eve gelmiştim aslında korkmazdim böyle şeylerden ama bugün içimde bir şüphe vardı nedense .
Eve girdiğimde Annem ve Ablamın tartışma sesleriyle karşılaştım . Ama takmadan odama gittim gerçekten suanda cekemezdim . Tam sessizlik oluşuyordu ama Ablamin "Senden nefret ediyorum " diyişi tüm evi inletti . Onun üzerine bir tok sesi geldi sanki birsey düştü gibi . Ablamin çığlık sesini duyunca hemen aşağı koştum Annemin yerde hareketsizce yattığını görüyordum bayılmıştı sanırım aslinda buna alışsamda paniğe kapıldım .
"Naptin sen " diye bağırdım .
Ablam sadece kekeledi .
"Git çabuk ambulans cagir , hemen ! "
Ben bağırınca Ablam biraz kendine gelmişti .
Annemi uyandırmak için yüzüne şişedeki soğuk suyu döküyordum . Annem sinir hastası olmasa bukadar telaş yapmicagim ama ona birsey olucak diye korkuyordum. Ambulans geldiğinde biraz da olsa rahatlamiştim Annemi hastaneye götürdüler Ablamda başında gitti . Küçük kardeşim gelince merak etmesin diye evde kaldım . Babami aradim annemin durumunu haberdar etmek için ama yok telefonunu acmiyordu yine ne işi varsa artık . Belki on kere aradım birimiz geberip gitse adamın haberi olmicak . Tam o sırada kapının açıldığını duydum ve içeriye babam girdi hayret erken gelmişti . Ama babamın girmesiyle birlikte içeriyi iğrenç bir alkol kokusu sardı . Napti yine bu adam ? Hiç konuşmadan odama çıkıp banyoya girmek için üzerimi çıkardım ve kendimi sıcak suya bıraktım .Umarım ilk bölümümü begenmissiniz dir ilk kitabım olduğu için pek becermemis olabilirim ama yinede okuduğunuz için teşekkür ederim sizi seviyorum :*