Düzenlendi
Koşu bandında dörde bastıktan sonra yavaşça yürümeye başladım. Çok muhteşem One Direction konserinin üzerinden bir hafta geçmişti. Ve düşündüğüm gibi hiçbir şey olmamıştı. Harry'nin 'Sonra görüşürüz değil mi?' sorusunu nezaketen sorduğunu anlamıştım.
Maalesef idoller gibi sarışın, mükemmel vücutlu değildim. Tam tersine kumral ve mankenlerin aksine biraz kalın bacaklarım vardı.
Koşu bandındaki beşinci dakikam da Teenage Dritbag dinlerken yanımdaki koşu bandına birinin geldiğini hissettim. Onu umursamayarak hız ayarını sekize getirdim ve sözleri değiştirerek kısık sesle söylemeye başladım.
His name is Harry,
Onun adı Harry
I have a dream about him,
Onunla ilgili hayallerim var
He rings my bell,
Beni baştan çıkardı
I got gym classin half an hour
Yarım saat içinde beden dersim var
Oh how he rocks in Keds and tube socks,
kedsleri ve uzun çoraplarıyla harika görünüyor
But he doesn't know who I am
Ama o kim olduğumu bilmiyor
And he doesn't give adamn about me.
Ve o beni umursamıyor
Şarkıyı mırıldanırken, bir yandan da Victoria Secret's mankenlerinden Cara'ya bakıyordum.
"Cara arkadaşım. İstersen sizi tanıştırabilirim" Sesiyle sağ tarafa döndüm. Aman Tanrım! Harlod burada mı ? Onun hakkında şarkı söylediğimi duydu mu ? Söylediği şeye tebessüm ederek "Burada ne işin var?" diye sordum. "Spor yapıyorum" "Onu anladım ama neden göz önünde olmayan küçük bir yerdesin" "Cevap sorunun içinde" dedi gülümseyerek.
Koşu bandından inmeme on dakika kala, Harry ile neredeyse hiç konuşmadığımızı fark ettim. "Genellikle kaç dakika koşuyorsun?" Aptal gibi davranıyorum. Bunu sormamam gerekiyordu. Lanet olsun. "Bilmiyorum. Sanırım yorulana kadar" gülümseyerek önüme döndüm.
Facebook'tan aldığım resimlere bakarken Harry'nin komik fotoğrafına kıkırdadım. Harry bana uzaylı görmüş gibi bakarken elimdeki telefonu ona gösterdim.
Spor salonundan çıkarken arkamdan Harry'de çıkıyordu. "Aşağı sokaktaki kafe'de çay içeceğim. Eğer işin yoksa gelmek ister misin ?" biraz düşünür gibi görünerek kafa salladı.
Aşağı sokağa inerken Harry'nin ailesinden bahsettik. Bilirsiniz işte, Anne, Gemma, Robin ve Des'den. Sokağın başında karşıya geçerken ben önde o ise arkadaydı. Aniden gelen araba tam önümden geçerken Harry sayesinde arabanın altında ezilmekten kılpayı kurtuldum. Yüzlerimiz çok yakındı, Grinin elli tonu filmindeki gibi bir sahne yaşıyorduk. Tek sorun ben ona 'öp beni' dermiş gibi değilde, çılgın bir hayranmışım gibi bakmamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Numbness ➳ h.s (Düzenleniyor)
Fanfiction"Seni neden seviyorum biliyor musun? Çünkü ben boğulurken beni kurtaran kişi sensin. Ailemin beni sevmediğini hissettiğimde bile sadece senin sevgini hissettim. Hiç görmediğin ve asla göremeyeceğine inandığın birini sevmek o kadar zor ki. Ama ne yap...