Arkamı döner dönmez felix'i görmeyi bekliyodum. Hem o ses neydi amk. Ben onu tatlış bişi sanıyodum. Ama bak valla ne mübarek insanım he görmek istediğimi söyler söylemez gelmiş.
"Ha, ee evet saol uzattığın için" dışarıdan mal gibi gözüyirdum. Allahim alda canimi kurtulayım. "Bişey değil hyunjin buarada telefon numaranı alabilir miyim haberleşiriz fln" diyerek gülümsemişti.
Bense mal gibi yüzünü inceliyodum. ABI ŞU ÇİLLERE BAKK!! "Hyunjin?" diyip komlumu dürtmüştü. "Hağ? Hee evet, olur, tamam eee tamam olur, evet haklisin." AMK O KADAR HEYECAN YAPMIŞTIM Kİ ORTALIĞI SIÇTIM SIVADIM.
"Hyunjin iyimisin?" diye gercekten telaşli bir şekilde. "He evet dalmışımda telefonunu ver bana bende kaydediyim seni." diye yanıtlamıştım. Ama başka planlarım vardı.
"Tamam olur veriyim" diye cebinden telefonu çıkartırken bende planım işe yaraması için dua ediyordum. Veeeee.... İŞTE BU BEEE. İŞE YARAMIŞTI. Amacım felix telefonu verirken benim elime dokunmasını planlamıştım ve işe yaramıştı.
Kendi içimde cebelleşmeyle birlikte sırıtarak telefon numaramı felix için kaydediyordum. "Al buyur bu telefon numaran istediğin zaman yazabilirsin, hiç utanmana gerek yok. Hatta her zaman yaz bu beni daha da çok mutlu eder" diyip telefonu vermiştim.
Felix ise gülüp telefonunu benden almıştı. Offf ya. Bu sefer eli elime deymemişti.
Daha sonra bir mesaj alarak telefona bakıp bana döndü "Üzgünüm bizimkiler çağırıyor gitmem gerek sonra görüşür!" diyip el sallayıp gitmişti. Ben ise arkasından baka kalmıştım.
"Lan genç çocuk 2 saattir orda mal givi dikiliyon bişi almıyacaksan çık kapatacağım şimdi" diye bağirmişti bakkalcı. Bende onun uyarmasıyla eve doğru ilerliyordum.
Yolda giderkende hep iyiki markete gitmemişim amk yoksa felixle karşılaşamıyacaktım. Birdaha markete gidenin çükü kopsun.
Minho;
"Amk bu sığır niye hala gelemedi amk 2 saat oldu akrep felan mı kaçtı götüne noldu." diye söylenirken kapı açıldı ve hyunjin içeri girdi. "Oooo hyunjin hazretlerimiz sonunda evinin yolunu bulmuş ha" diye dalga geçmişti seungmin.
"Abartma be çok sıra vardı. Valla inanırmısın bilmem ama sıra bakkaldan çıkıyodu. Hatta 2 mahalle ötesinde başlıyodu sıra" diye abartılı bir şekilde anlatmaya başlamıştı.
"Bakkal ve sıra? At yalanı si-" demeden ağzını kapatmıştım jeonginin. "Höst! Büyüklerinle doğru konuş! Bak geliyo acı biber!!"diye tehtit ediyordu jeongini.
"Olm ciddi soruyom niye bu kadar geç kaldın?" diye ciddi bir şekilde sormuşru seung. "Yaaa yok be abartmayın bişey falan olduğu yok. Allah allahh, herşeyide çok fazla abartıyorsunuz ama artik yeter dayanamıyorum size! Neyse ben odamdayım." diyip gitmişti.
Bizde 3ümüz bir birimize bakışıp aynı anda hepimiz piç gülüsü yapmıştık çünkü... HYUNJININ BIR BOKLAR YEDİĞİ BELLIYDI. Yalan söyleyeceği zamanlar böyle trip atıp küserdi.
Bişeyler döndü belliydi ve bizde bunu araştırmak istiyorduk. Jeongin, ben ve Seungmin 3ümüz yemek masasına oturup kurtlar vadisi edasıyla ciddi bir şekilde hyunjinin neden böyle davrandığını düsünüyorduk.
"Ya olm bu kadar role felan girdikte siz Memati ile Polat Alemdar ken BEN NİYE TESTERECİ NECMİYİM AMK!!" diye söylenmeye başlamıştı jeongin. "JEONGIN TAKILDIĞIN YERİ SİKİM." diye atlamıştı Seungmin.
"Neyse rolleri pek kafaya takmayın. Şimdi asıl konumuza gelelim. Hyunjin neden ve ne zamandır böyle" diye bombayı bırakmıştı Seungmin.
"Ne bilelim olm biz müneccim miyiz?" Diye yanıtlamıştı jeongin. "Ben sanırım biliyorum" diye atladım lafa. Jeongin ile Seungmin devam etsene bakışı atarken...
"50 kuruş verin söylerim" diye içimdeki kekoyu salmıştım ortalığa. Seungmin bana anlatmassan o 50 kuruşu senin hayatının merkezine sokarım bakışı attığı için mecburen devam ettim.
"Olayı bilmiyorum ama süt sağmaktan sonra eve dönerken mal mal sırıtıyordu bence bir ilgisi olabilir" diye yanıtlamıştım.
Bu herkese mantikli gelmişti ama arasındaki bağlantıyıkuramayacak kadar mal olduğumuz için Jeongin'in aklına Düya üzerinde kimsenin aklıma gelmemiş bişeyi düşünüp bu mükemmel fikri bizimle paylaştı.
"Telefonunu karıştırak amk, bizim beynimiz yetmez böyle şeylere." diye dahiyane bir fikir atmiştı. Seungminde gidip Jeongin'in alnından öpmüştü.
"Birkaç dersten kalıp, karneyi alana kadar teşekkür alabileceğine inanan biri olarak bu fikirin hayatındaki en lafa yorarak söylediğin şey olabilir."
Bunun üzerine "Sende övüyon mu gömüyon mu belli deil amk." diyerek itmişti Seungmini. Çok ayip.
Planimizi yapmıştık. Hyunjin 2 günde bir duş aldığı için bugün duş alma günüydü. O banyoya girdiğinde ise telefonunu karıştıracaktık. Bu dahiyane fikir için benim odamın içinde oturmaya başladık. Cünkü odan Hyunjin'in odasının karşısındaydı.
Daha sonra biraz bekledikten sonra Hyunjin'in banyoya doğru ilerlediğini gördük. Bunu üzerine ben onu takip edip lavoboya girdiğini garantiliyodum.
Lavoboya girdikten sonra su sesi gelince 3ümüzde hızlı bir şekil odaya koştuk. Telefonu direkt açacaktık ama açılmadı. Lütfen düşündüğüm şeyi yapmamış oll..... Salak ln bu çocuk. 1234 DİYE ŞİFRE Mİ OLUR.
Normalde bu aptallığına camış gibi gülerdim ama sessiz olmam gerekiyordu. O yüzden gülmemek için Jeongin'in poposuna vurdum.
Daha sonra whatsapp girip en son kimle yazıştığına baktık veee...... ANANI SIKIMMMM. En son yazışanlarda "Benimki😉" yazan biri vardı!!!
Yazardan
Şuanda Hyunlix'e yöneldim. Diyer shipleri biraz sonraya bıraktım. Şunların arasını yaptıktan sonra diyerlerinede gelicem sonra görüşüz, iyi okumalar.♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
köy hayatım // Minsung *1. Sezon
Humorminho ve arkadaş gurubu zorla gittikleri köyüde hayatının aşklarını bulurlar. (İlk ficimiz)