⚫️3⚪️

32 3 2
                                    

"Hadi Yağmur kalk artık meraktan ölücem şimdi ya hadi ! " diye bağırıyordu Zeynep yatığım yatağın baş ucundan. Gözlerimi devirip uyumaya devam etsemde Zeynep ' in cırtlak sesi hala kullağımın dibindeydi. Daha fazla direnemeyip yorganı üstümden kaldırdım ve ayağa kalktım.

"Hele şükür kalktın sabahtan belli sen kalk diye şekilden şekile girdim bee "

Dedi ve Zeynep yorganı kendine doğru çekip sarıldı . Tek kaşını yukarı doğru kaldırıp 'ee hadi' dercesine bana baktı. Bende ona tek kaşımla karşılık vermek istedim ama ne yazık ki tek kaşımı kaldıramadım. Tek kaşımı neden kaldıramıyorum ki oysa Zeynep' de çok havalı duruyodu. Bunun üzerine gözlerimi devirmemle birlikte Zeynep kahkaha atmaya başladı.

"Şu tek kaşını kaldırma olayını sana öğretmem lazım. Daha demin ki yüz ifaden neydi öyle kızım ya ? " dedi ve gülmeye devam etti.

"Anlaşılan dün olanları öğrenmek istemiyorsun " dedim ve zafer kazanmış gülümsemeyi yüzüme yerleştirdim.

"Off tamam ya anlat hadi. Neden lavobodan çıktıktan sonra yüzün kireç gibi bembeyazdı ? " dedi ve yüzünü ciddi bir şekilde bana çevirdi.

"Lavobodan çıktıktan sonra şu barda sürekli bana bakan çocuk varya onunla çarpıştım. Çocuk bana gereğinden fazla yaklaştı ve kulağıma doğru 'Buğrayla takılmak için fazla güzelsin ' dedi "

Zeynep ' in gözleri far görmüş kedi gibi açıldı ve

"Ohaaa. Sen ciddi misin ? Bana şaka yapıyorum de "

"Hayır. Keşke şaka olsa. "

"Benim anlamadığım bu çocuk Buğrayı nerden tanıyor ki "

"Ne bilim ben kızım. Ama aralarında iyi bi olayın geçmediği kesin. "

"Nerden biliyorsun ki ?"

"Dün seni onun yanına giderken gördüğündeki sinir küpüne dönmüş yüzü hala gözümün önünde canım. İyi bir şey olmadığı kesin. "

"Bak ben meraktan çatlarım. Benim kuzenin kolay kolay kimseyle arası kötü olmaz. "
İşaret parmağımı havaya kaldırarak

"Bak işte ben ona katılmıyorum. Senin kuzenin gıcığın teki be " dedim biraz sesimi yükselterek ve gözlerimi devirerek.

"Aman be kanki demedi deme sen Buğra dan hoşlanıyosun "

Yatağın üstündeki yastığı alıp Zeynep ' e doğru fırlattım.

"Bak bana bir daha Buğra konusu açma lan "

"Off tamam bu ne sinir be ? "

"Zeynepcim canım arkadaşım hadi kalk kahvaltı yapalım yoksa sen beni burda sinir hastası ediceksin "

Bende sabah kendimden beklenmeyini yaparak kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

"Zeynep gel yardım et banaaa " diye bağırdım ama kime diyorum ki cevap bile vermedi. Neyseki krep yapmayı beceriyodum aç kalmayacaktık. Normal de kahvaltıları Gamze hazırlardı ama sabahın köründe Mineyle nereye gittilerse ortalıklarda yoklardı. En iyisi arayıp hesap sormaktı. Ne demek kahvaltı hazırlamadan çıkmak ya ? Ceplerimi yokladım ama telefon yoktu. Odama doğru gidecekken kapı çalındı. Zeynep 'e seslenmeyi düşündüm ama umrunda olmayacağını bilerek kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açtım ama aynı anda mutfakta bırakmayı unuttuğum elimdeki bıçağıda düşürdüm. Eğildim ve o gıcık sesi duymam bir oldu

"Ooo benim önümde diz de mi çöküyorsunuz Yağmur Hanım ?" dedi alaylı gülüşüyle Buğra.

Bıçağı aldım ve ayağa kalktım. Bıçağı ona doğru gösterdim ve sinirli bir şekilde

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 03, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İYİ KÖTÜ MASUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin