⚫1⚪

192 10 2
                                    

"Biri şu lanet olası alarmı kapatsın artık"

Normal insanlar her gün annesinin güzel kızım uyan artık diyen sesiyle kalkarken bense Zeynep 'in cırtlak sesiyle uyanırım.
Her gece alarmı kendi kurar ve yine her sabah alarmı o kurmamış gibi kapattın şu alarmı diye bağırır. Yataktan kalkıp dolabımdan düşen elbisenlerin üstünden atlayıp salona gittim.

"Ya kızlar sizce olmuş mu saçım bilemedim olmuş mu ? " dedi Gamze.

"Yeter artık Gamze güzel dedik ya " dedi Mine.

Hepsinin sesine ulaştığımıza da göre tamamız. 4 kız aynı evde yaşayarak hata mı yapıyoruz acaba ?

"Sabah sabah çok enerjiksiniz maşallah " dedim ve mutfağa doğru ilerlerdim. İlerlemeye çalıştım desek daha doğru olur. Çünkü yerdeki yastıklara takılıp yere düşmeme ramak kalmıştı.

"Bence artik bu evi temizlemeliyiz" dedim

"Üşengeç kızımız ne zaman temizlememizi ister acaba? " dedi Gamze

"Bu gün olsa iyi olur aslında " dedim ve mutfağın halini gördükten sonra iğrenerek konuşmaya devam ettim.

"Bence biz direk bu evi terk edelim bune hal beeee "
Gamze

"Ya ben rujumu neden bulamıyorum şu evde nereye kaybolmuş olabilir yaa " diye kendi kendine konuşuyordu.

"Bence Zeynep onu açken yemiş bile olabilir" dedim

Zeynep bir cığırmayla

"Lan benim arkamdan konuşmasana çirkefella "

Ve biz günlük sabah konuşmamızıda yaptığımıza göre "Artık temizlik vakti kızlarr" dedim iki elimi yanlara doğru açarak.

Evettt kendimi tanıtacak olursam adım Yağmur Çakıl 19 yaşında konservatuar oyunculuk 1. Sınıf öğrencisiyim. Judo yapan ve bir kütüphaneyi dolduracak kadar kitaplara sahip bir kızım. Üniversiteye yeni başladım ve 4 kız aynı evi paylaşıyoruz. Liseden beri arkadaşız ve üniversiteyide aynı evde okuma hayalimizi gerçekleştiriyoruz. Ne kadar üniversiteye gitsem de çocuk gibi davranmayı her zaman severim. Şu ana kadar kimseyle çıkamadım ve sevgili işleri bana ters geliyor. Şimdi ki sevgililer çok yapmacık. Ne bilim insan gerçekten aşık olmadığı birisinin elini neden tutsun ki ?

Evi temizledikten sonra hazırlandım ve dışarıya çıktım. Biraz dolaşıp okula gidicektim. Mağaza vitrininde bir elbise gördüm ve kendimden geçip mağazaya doğru koşmaya başladım. Neden koştuğumu bilmiyorum ama sanırım heyecandan. Tam mağazaya girecekken yine sakarlığım tuttu ve bildiğin bir çocuğun kollarının arasına düştüm.

"Ay ben çok özür dilerim kusura bakmayın"

"Özür dileyeceğine artık kollarımın arasından çıksan ufaklık ?"
Ufaklık mı ? Cidden mi ? Hemen kendimi toparladım ve

"Senden insan gibi özür diledik önemli değil diyip geçebilirdin uzatmana gerek yok "

Çocuk gözlerini kısarak bana doğru yaklaştı vee

"Belki benim için önemli nerden biliyosun? " dedi.

"Seninle uğraşacak vaktim yok çekil önümden "

"Benim seninle uğraşacak çok vaktim var sanki "

dedi ve yanımdan hışımla geçti.
Salak. Aptal. Beyinsiz.
Bütün hevesim kursağımda kaldı resmen. Elbise falan deneyecek enerjim kalmadı. Okula gitmek en iyisiydi.

Zeynep 'te benim gibi oyunculuk okuyor ve aynı sınıftayız. Her ne kadar Sınıfa girdiğimde gözlerim Zeynep'i arasada bulamadım. Çünkü yine geç kalmıştı. Bir yere de vaktin de gel bee diyerek telefonu dağınık çantamın içinde bulduğumda yine sakarlığım tuttu ve telefonu yere düşündüm.

"Sen her zaman bu kadar sakar mısın? "

Bu tanıdık ses... Kafamı kaldırdığımda bu gün çarpıştığım çocuğu görmeyi beklemiyordum lanet olsun. Telefonu düşürdüğüme mi yanayım yoksa bu çocuğu tekrar gördüğüme mi bilemedim. Çocuğun arkasında Zeynep 'i gördüğüm de bilmem kaçıncı şokumu yaşadım.
Zeynep

"Siz bir yerden tanışıyor musunuz? "

İYİ KÖTÜ MASUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin