opia-chanchang

Stüdyo

Sonunda Pazar günü. Stüdyomun eksikliklerini tamamlamak için alışverişe çıkmak için hazırlanıyordum. Sabah ablam aradı, günlük dalgasını geçip; uzunca şeytani kahkahalar atıp telefonu yüzüme kapatmıştı. Bu hallerine alışık olduğum için sorgulamadım bile. Sonunda hazırlanmam bitti, bende yeni aldığım ayakkabıları evin içinde giyip denedikten sonra siyah şapkamı takıp evden ayrıldım.

"Changbin hyung! Hoş geldin. Bir ihtiyacın mı var?"

"Selam Lix. Yeni bir stüdyoya geçtim, bu yüzden eksikliklerim var. En iyi ekipmanların sende olduğunu bildiğim için buradayım."

İhtiyacım olan ekipmanları satan arkadaşımın küçük işletmesine gelmiştim. Son sözümden sonra mahçup olduğunu ve utangaç biçimde güldüğünü gördüm. O gülünce bende güldüm hâliyle.

"Gerçekten beni çok memnun ettin. Buyur gel böyle, sana yardımcı olayım."

Yarım saat boyunca sohbet muhabbet karışık bir şekilde alışverişimi yaptım. Hâlâ eksik parçalar vardı, son bir dükkana gidip tamamlayabilirdim ama Pazar günü olduğundan dolayı kapalıydı. Bu yüzden hafta içi müsait bir zamanımda hallederdim. Acelesi yoktu.

/

"Alo, Jisungie? Bugün konuşmak için buluşacak mıyız?"

"Selam hyung. Bende tam seni aramak üzereydim. Eğer sana da uygunsa 10 dakika sonra çeşmeli parkta buluşalım, olur mu?"

"Olur tabii, görüşürüz o hâlde."

"Görüşürüz, o zamana kadar kendine dikkat et."

Onaylar bir mırıltı çıkarıp telefonu kapattım. Spordan yeni gelmiştim bu yüzden çok terliydim, 5 dakikalık kısa bir duş alıp hazırlanmalıydım.

Duştan çıktım, hızlıca giyinip saçlarımı kurutup şekillendirdim. Daha doğrusu şekillendirmeye çalıştım çünkü kıvırcık saçlarım buna izin vermedi. Bu yüzden en sevdiğim şey olan şapkamı takıp tamamen hazır hale geldim. Jisung'la çeşmeli parkta oturup oradaki kedileri severken sohbet etmeyi çok severdik. Bu yüzden her fırsatta çeşmeli parkta buluşma ayarlardık.

Parka geldiğimde Jisung çoktan bir banka oturmuş beni bekliyordu. Hızlı adımlarla yanına ulaşıp kısa bir selamlaşmadan sonra yanına oturup vücudumu ona doğru çevirdim.

"Ee Jisung, sen mi anlatmaya başlarsın yoksa ben mi sorayım?"

"Ya hyung şimdi şöyle ki benim çalıştığım bar dışarıdan her ne kadar iyi görünse de patronum çok kötü bir adam.  İşte o ağladığım gün teftişe gelmişti ve sadece bir bardağın üzerinde su lekesi kaldığı için bana ağıza alınmayacak laflar etti. Bu ilk değildi bu yüzden içimde tutamadım ağlamaya başladım. Seni endişelendirdiysem özür dilerim hyung. Gerçekten senden başka beni iyi tanıyan kimsem yok."

Jisung son cümlesini söylerken sesi titremişti. Ağlamamak için dudaklarını ısırmaya başladığını fark edince kafasını pat patladım.

"Özür dileyecek kişi sen değilsin. Bunun için kendini suçlu hissetmemelisin. İstersen o adamla görüşebilirim ya da sana yeni bir iş bulabiliriz."

"Aslında yeni bir işe girmek istiyorum ama uygun bir iş bulamadım."

"İyi bir sesin var, benimle beraber şarkı yapımına katılırsan daha iyi yerlere gelebiliriz." 

Böyle söylememin üzerinden biraz düşündü sonrasında derinlemesine konuşup kafasındaki soru işaretlerini ortadan kaldırdım. Kafasına yatmış olacak ki beni pür dikkat dinledi. Şimdi ise sevdiği şarkılardan oluşan listesini kontrol ediyor.

"Hyung, stüdyon ikimize de yeter mi?"

'Üçünüze bile yeter'

/

"Alo hayatım"

"Aloo?? Yine ne isteyeceksin?"

"Ys Vhangbin scil para lazm aclllll"

"Oğlum noluyor, peşine tefeci mi takıldı?"

"HAYIR SADECE HUNCARCA PARA HARCAYASIM GELDI."

"Hyunjin. Bu akşam bana gel, paranı komodinin üzerinden alırsın."

"Oha amk. Ben böyle mUamEle görmedim!!!!"

"Tamam zırlama, hesabına atarım üç beş kuruş."

"Sağ olasın öptüm."

"Tamam görüşürü-"

"HA BU ARADA, AKŞAM GELEYİM Mİ?"

"Ay bağırma, tamam gel."

"HEhehuuhhe görüşürüz."

*Arama sonlandırıldı*

Görüşürüz deseydim kancık.

••••••• ••••••

/ koyduğumda karakter değişimi olduğu anlaşılıyor değil mi😭

neyse işte ıkına ıkına yazdım bağlamaya çalışıyorum başaracağım bi şekilde

Changbin'in söyleyemediği 'görüşürüz'ü ben söyleyeyim içinizde kalmasın

Görüşürüz 💐