💌Her şeyi nasıl da arkamda bırakıp gitmeye karar verdiğim o günü çok net hatırlıyordum.
Bazen gitmek, kalıp yüzleşmekten daha cesurca bir harekettir, demişti annem bir keresinde. O gitmeyi seçmişti, pembe hayaller ve yeşeren umutlarla başlayan aşkını geride bırakmak zorunda kalıp biri karnında iki çocuğuyla kimsesiz yurduna dönmüştü. Mevsimlerden yazdı, güneş pasparlak doğmuştu belki ama annemin içi lodostu.
Tıpkı bir nisan sabahı ilk uçakla benim de yurduma, anneme kaçtığım o günkü gibiydi.
Evet, ben de kaçmıştım. Kaçtığımı nasıl sükunetle izlediğini, buğulu gözlerle yolunu gözlediğimi bile bile beni durdurmayışını çok net hatırlıyordum. Kararlı ve bulanıktı belki zihnim aynı anda, ama kalp kırıklığı insana birçok şey yaptırabilirdi, ve bunlardan biri de zirvedeki kariyerinizi bir anda yerle bir edebilmekti.
"Nasıl hissediyorsun bugünlerde? Biraz bahsetmek ister misin?"
6 aylık "tatilimin" üçüncü ayında görüşmeye başladığım terapistim, karşımda dikkatli gözlerle benden cümle kurmaya başlamamı beklerken dudaklarımı ıslattım yavaşça. Elinde tuttuğu not defterine ara ara bir şeyler karalıyor, bazen de sadece beni dinliyordu. Fakat bugünün seansında nasıl bir yol izleyecekti, pek kestiremiyordum. Çükü geri dönüyordum.
"Kararlı," dedim yavaşça. "Sanırım artık kararımı verdim."
Kendimle olan bir savaşım vardı, çocukluğumdan yetişkinliğime kadar uzanan ve yanımda bir çığ gibi büyüyüp duran. Bir süredir bu savaşı yenmekten ziyade anlamaya çalışıyordum, ve başardığıma inanıyordum. Kendimle olan bu savaşım henüz bitmemişti belki, ancak hayatımın en büyük deneyimlerini yaşadığım Seul'ü arkamda bırakıp kaçmamı sağlayan her ne varsa aylar öncesinde, artık savaşmayı bırakmıştım. Mücadele etmekten yorulmuştum.
Tıpkı onun, acımasızca benden yorulduğunu itiraf etmesi gibiydi.
Ancak artık sorun değildi, çünkü öğreniyordum. Aynalara korkak gözlerle bakmamayı, sırtıma umarsızca saplanan bıçakları çıkarmayı, bu hayatta tutkuyla bağlandığım tek şeyin; müziğimin beni nasıl iyileştirmeye çalıştığını öğreniyordum.
"Peki nedir bu kararın?"
Bu söyleyeceğim hoşunuza gitmeyecek Bayan Leighton.
"Başladığım yere dönmek."
Terapistime mırıldandığım bu cümleler, yalnızca üç gece önce defterime karaladığım şarkı sözlerini hatırlattı usulca. Ve sabahında, senden kalan bütün izler yok oldu. Sanırım artık temizim.
💌
merhaba,
yeppyeni idol kurgumla bir seyler deniyorum bakalim...
umarim siz de benim gibi heyecanla beklersiniz <3
(clandestine yeni bolumu de yakinda gelecek!!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hate you ღ rosékook
FanfictionUlusun Çifti olarak adlandırılan Jeon Jungkook ve Park Chaeyoung'un ayrılışından 6 ay sonra sessizliğini bozan Chaeyoung, ülkesine dönerken Jungkook, ortalığı yeniden ateşleyecek bir albümün peşindedir.