Flash back
Beyaz saçlı adam karşımdaki yatakta hareketsiz bir biçimde yatıyordu. Bir ölüm sessizliği vardı, neden mi? Karşımda bir ölü vardı. Bu ölü benim üvey babamdı. Yanlış anlaşılmasın o adam her şeyimdi. Artık hiç bir şeyim yoktu. Odaya giren doktorlar babamın yanında toplaştı.
Babam olmadığına göre bu evde bir yerim yoktu. Gitmem gerekiyordu. Cebimdeki telefonun titremesiyle hemen doktorlara bakıp odadan ayrıldım. Üvey kuzenim Erika arıyordu.
"Alo?" dedim duygusuz bir sesle. Elbette üzülüyordum...Fakat bunun kime ne yararı vardı?
"Merhaba! Başın sağ olsun demek için aramıştım...Geçmiş olsun Yui,istediğin zaman bize gelebilirsin biliyorsun değil mi?" demişti hüzünlü ama bir o kadarda heyecanlı bir sesle. Eminim ki tepkimi merak ediyordu. "Teşekkür ederim Erika...Fakat buna gerek yok. Kendi başımın çaresine bakabilirim biliyorsun..." dedim. Size gurur yapmışım gibi geliyor değil mi? Erika'nın ailesini ne kadar sevsemde aramızda artık hiçbir bağ kalmamıştı...
Bu evde kalmak istemiyordum...Bu bana sadece acı ve hüzün katardı...
Parkta, kafede ve ya herhangi bir yerde kalabilirdim. Alışkındım zaten....Çantama bir kaç şey koyup evden ayrılmayı planlıyordum...Babamı bu evde doktorlarla bırakmak istemiyordum ama...ama babam yıllardır bir damla göz yaşı bile döktürtmemişti şimdi ise onun için ağlamak istemiyordum. Her zaman ki gibi bencildim, bahanelerin arkasına sığınıyordum...
Çantamı hazırlamak için hızla üst kattaki müzik aletleriyle, dolu siyah duvarlı odama girdim. Şarj aletim, telefonum,bir miktar para ve en önemlisi zorda olsa sığdırdığım kemanımı aldım.
Kimselere gözükmeden evden çıkmayı başarmıştım...
&
GÜNÜMÜZ
Evet, iki gündür parkta yatıyordum.
Parklarda yatmaya alışkın değilmişim....Çimenlere oturdum, kemanımı zarifçe çalıyordum. Arada bir günlerdir aynı bankın üstünde olan çantama bakıyordum. Yanımdan gelen sesle irkildim. "Güzel keman" bunu söyleyen kişi yeşil siyah formalı, oldukça yakışıklı bir çocuktu. "Teşekkür ederim" dedim gülümseyerek. "Futbol oynar mısın?" dedi elindeki topu işaret ederek. Başımla onayladım ve ayağa kalktım. Erikayla genelde futbol oynardık. Kemanımı çantama koydum ve ona baktım. Çoktan aşağıya inmişti. Kaba şey
"ben Yui...Memnun oldum." diye bir şeyler geveledim. Hiçbir şey demeden elindeki topu kucağıma fırlattı.
"Bende memnun oldum bal" dedi gülümseyerek ardından "Bende Ryuuji Furuya" dedi. "bal?" dedim sorarcasına. "Çünkü tatlısın." diye kısa kesmeyi tercih etmişti. Kısa konuşmamızın ardından topu kendi ayaklarımdan ona gönderdim. "Güzel pas" dedi ve gülümsedi. Gülümsemesi neden bu kadar güzeldi?"
Arkamızdan gelen yığınla genç sesi ikimizinde dikkatini çekmiş olacakki ikimizde o tarafa döndük. Yanlış hesaplamadıysam 5 kişi vardı...Hayır,hayır! 7 kişi vardı fakat...Erika'da yanında Ryuuji'ye benzeyen bir çocukla bize doğru geliyordu...
Bir saniye!
Yoksa Ryuuji Erika'nın bahsettiği Momoyama Predators takımında mıydı? Hayır,hayır sorun bu değildi! Erika buradaydı ve burada olduğumu görürse beni asla bırakmazdı!
"Üzgünüm Ryuuji, şimdi gitmeliyim. Umarım bir daha görüşürüz!" Diye aceleyle kurduğum cümleleri bırakıp iki gündür yerinden oynatmadığım çantamı hızla sırtıma taktım ve Ryuuji'ye 'bay bay' anlamında el salladım. Tam 'Nereye' diyecekken koşarak yanından ayrılmış parkın ağaçlık kısmında gözden kaybolmuştum...
...
Merhaba,bu benim ilk victoryKickoff kurgum. Umarım destek olursunuz.
Bu arada elifgallagher12 'nin kuzeniyim namıdeğer cilli Lavi:D
Oylayıp yorum yazmayı unutmayın!
Arkadaslarınızı etiketler misiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miel
Fiksi PenggemarAilesini kaybeden zavallı Yui kuzeni Erikayla rast düşer... [RyuujiXYui] #Victorykickoff