Clara zengin bir ailenin biricik kızı. Berlin'de oturuyor. 12 yaşında ama yaşından büyük şeyler alıyor. Makyaj malzemeleri, çeşit çeşit ojeler ve dahası... Ailesi Clara'yı hep şımartır. Clara ise gün geçtikçe mutsuzlaşıyor. Zengin ama arkadaşı yok, onu geçelim bir ablası ya da abisi de yok. Tek çocuk olması Clara'ya daha çok değer verilmesi demek, ki bu ilgi Clara'yı sıkıyor. Lia ise zenginlikten uzak, sade bir yaşamı olan bir kız. Hiçbir zaman bulunduğu durumdan, yerden şikayet etmiyor. O da Berlin'de, Clara'nın arka sokağındaki bir evin bodrumunda babası ile kalıyor. Lia'nın bir de köpeği var. Adı Neola. Onunla bir barınakta tanıştı ve babasından gizli eve aldı. Lia'nın babası eve hep sarhoş gelir. Hiçbir zaman kızına değer vermez. Lia'nın annesi ise 3 sene önce bir kaza sonucu öldü. Bu Lia'nın umudunu kaybetmesine sebep olmadı. Lia hep kendi başının çaresine baktı. Babası yokmuş gibi yaşadı. Zaten annesinin paraları miras olarak onda kalmıştı ve babasına bir cent bile vermedi. Çünkü babası ona babaymış gibi davranmıyordu. Gün boyu dışarıdaydı. Hatta Lia okul masraflarını bile kendisi ödüyor. Aslında Clara ve Lia birbirlerinin varlıklarından haberdarlar ama birbirlerini hiç görmediler. Çünkü ikisi uzaktan da olsa kuzenler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk ile Çaresizliğin Arasındaki Sokak
Non-FictionZengin ve mutlu bir kız olan Clara ile fakir ama yine de mutlu olan kız Lia'nın öyküsü bu. Bazen mutlu olmak için paraya, dev gibi hediyelere ve son model arabalara ihtiyaç yoktur, sadece bir sevgi sözcüğü yeter insana. Zengin olan insanlar her zama...
