Çaresizce özlüyor insan. Nefesini hissetmek, kokusunu çekmek istiyor içine. Muhtaç kalıyor tenine. Gözlerinde okumak istiyor sessizliği. Sesinde duymak istiyor çığlıkları. Bakışlarıyla anlatmak istiyor seni ne kadar çok sevdiğini. Ayrılık ne demek işte onu çok iyi biliyor. Seninle sadece ayrılığı yaşamak istemiyor ya zaten. Her yolda varken ayrilik yolu ona her zaman ters geliyor. Yanindayken gülümsüyor lakin sensizken içi hep buruk onun. Ne gülüyor nede bir tebessüm... Sessizliğe mahkum ediyor kendini sensizken. Aglamaktan başka yapacağı bir şey yok gibi hissediyor. Anılar geliyor aklına. Yaptigiz şeyler mesela. Okula gidip iddaya girdiğiniz zaman. Gözlerine her ne kadar bakamasada seviyor seni aslında. Bazen tek hedefi gözlerine bakmak olurdu. Yapamazdı sonunda. Ama hep o günü beklerdi. Ta ki bir gün bitipte hedefine ulasamayacagini öğrendiği güne kadar. Her aşk bir gün biter demiş büyüklerimiz. Onlarınki bitmiş bizi ne derdik hep. Ama bilirdim bir gün biteceğini. Sıkıldın işte. Bıktın. Yoruldun. Haklısın. Ben sana layık bi insan olamadım değil. Biz olamadık.