0.1

277 12 35
                                    

Jungkook

Sonunda Türkiye'de konser veriyordum. Türk fanlar ne kadar tatlıydılar.. Kore'deki fanlar hapşırsam dahi daha dikkatli olmamı söylerken, Türk fanlar "çok yaşa" diyorlardı veya aşırı tatlı olduğumu söylüyorlardı. Artık son şarkımı söylemiştim. Allahım çok yorgunum! İşimi ve hayranlarımı seviyorum fakat çok yoruyor. Ama onlar için değer. Selam verdim ve havai fişekler atıldı. Kookies'ler onlara bakarken bende sahne arkasına ilerledim. Hyunglarım beni bekliyordu.

"Uyumak istiyorum!"

"Yoongi bir dur! Gidiyoruz işte uyursun! Allah Allah ya"

"Jin Hyung, aramızda 1 yaş var, bana artislik taslama bak!"

"Yoongi, sus."

"Pff çok yorgun olduğum için susuyoru-"

"Hyunglarım, arabaya binin artık gözünüzü seveyim, ayakta duramıyorum ya!"

"Tamam be, geç artık Jin hadi!"

İkisi de girdiğinde kendimi koltuğuma fırlattım.

"Huuh..."

"Kookies'lerin gözlerindeki parıltıları gördünüz mü? Canlarım ya"

"Hı hı, Türk Kookies'ler daha farklılarmış ya.."

"Ee tabi"

"Ha aklıma geldi, ben yarın erken çıkıyorum haberiniz ola."

"Neden?"

"Hazır Türkiye'deyken Tuğba'ya gideceğim."

"Aaa evet! Ya artık bir tanıştır bizi şu kankanla ya!"

"Ya manyak mısınız? Kız sizi görse kalpten gider! Hele hele hepinizi aynı anda görürse... Öteki taraftan çağırırlar kızı!"

"Niye ki?"

"Biası yok, hepinizin yeri ayrıymış onda. Ama hep sizle dertleşmenin, dedikodu yapmanın ve sarılmanın hayalini kuruyordu" (biraz kendimi anlatmış olabilirim ehm..)

"Bir ara götür nolur yeter ya!"

"Of bakarız. Hah geldik. Hemen gidelim, banyo yapmaya ihtiyacım var!"

Arabadan fırlayarak indim ve yurt odama koşturdum. Banyoma girip sıcak suyu ayarladım, su ısınırken kıyafetlerimi hazırladım ve ısınınca suyun altına girdim.

"Yemin ediyorum şu sıcak suyun alamayacağı yorgunluk yok var ya"

Nilüfer çiçeği özlü şampuanımı sıktım ve masaj yapıp köpürterek diplere ulaşmasını sağladım.

(...)

Sabah saat tam 07:00'de uyandım ve hızla banyoya girdim. Tuğba'yla buluşacağım için heyecanlıyım! Tam 4 yıl oldu... Duşumu kısa tutarak üzerimi giyinip aşağı uçtum.

Kimseye çaktırmadan evden çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kimseye çaktırmadan evden çıktım. Umarım adresi hâlâ aynıdır.

(...)

Evinin önüne geldim. Burası benim için çok tehlikeli bir bölge. Çünkü burası Army'lerle ve Kookies'lerle dolu ve Tuğba hepsiyle arkadaş. Derin bir nefes aldım ve vakit kaybetmeden kapıyı çaldım. Kesin uyuyordu, uykusu çok hafifti. Yani bu sese kesin uyanırdı.

Çok geçmeden kapı açıldı, karşımda uykulu bir Tuğba duruyordu. Aigoo, çok tatlı!

(Seç beğen düşün aşko)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Seç beğen düşün aşko)

Yüzümü aldığım minik ayıcıkla kapattığım için bön bön bakıyordu.
Uykulu sesiyle konuşunca, tatlı komasından ölmemek için zor durdum.

"Buyrun kime bakmıştınız?" (sesi çatallaşmış)

"당신은 배달" (Teslimatınız var)

Yanlışıkla Korece söylediğim için kendime lanet ettim. Ama uyku sersemi olduğu için anlamamıştı, şans bugün benden yana!

"Anlayamadım?"

"Ihm ıhm, teslimatınız var."

"Kimden?"

Best Friends?//JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin