#1

99 7 13
                                    


^^

8 adam herzamanki gibi toplanmış yemek yiyorlardı. Köpek yavrusunu andıran genç uzunboylu arkadaşına bakarak "Hey Hyunnie! Bugün yemekler senden, geçen sefer öyle söz vermiştin hyung!". Uzun boylu tamamen unutmuştu ancak gururunu kırmalarına izin vermeyeceği için sözünde duran bir erkek olabilmek için kabul etmişti.

"Hey neden konuşmuyorsun binnie?" Diye sordu en küçükleri. Kaslı genç sessizce masanın bir ucundan karşı uçta oturan kişiye bakıyordu. Herkes bir anda Changbin'in baktığı yere döndüler ve sadece bere ile maske takan sincabı gördüler. Gözleri çökmüş ve yemek yemiyordu. Yorgun gibiydi.

"Neden yemek yemiyorsun Jisung?" Diye sordu Seungmin. En büyükleri "Neredeyse 1 aydır hiçbirşey yemiyorsun Jisung. Lütfen tavuktan biraz ye." Dedi ısrarcı bir tavırla. Jisung sessiz kalarak sorulan sorulara cevap vermeye tenezzül bile etmedi. Başından ne geçtiğini bilmiyorlardı. BangChan tekrar sordu "Bir sorun mu var Jisungie?" Bu sefer bir bakış alabilme sevincini yaşayacakken aniden bu sevinç rüzgarda sönen bir çakmak ateşi gibi yok olmuştu.

Jisung ona dolmuş gözlerle bakıyordu. Elinde telefonu vardı. Bir yandan ailesinin ona attığı berbat ve neredeyse hepsi hakaret içeren mesajları okuyor, bir yandan ise ona yapılan iğrenç durumu aklından silmeye çalışıyordu.

Seungmin biraz bile olsa onu ikna edebilmiş, birşeyler yedirmeye çalışıyordu. Arada sırada ağzına küçük tavuk parçaları atıyordu. Artık tok alabileceği düşüncesiyle içi biraz bile rahatlayan gencin rahatlığı fazla sürmedi. Hemen suratını buruşturdu ardından hızlıca tuvalete koştu. Ne yazık ki yetişememişti ve lavabonun dışına kusmuştu. 7 adam hemen arkasından koşsa bile Jisung bir elini ağzına götürdü, diğer eliyle ise üyelere 'dur' işareti yaptı(✋️).

"Girmeyin, iğrenç!" Diyerek hızlıca kapıyı kapattı. Changbin kapıya doğru yöneldi ve kapıyı çalmaya başladı. "Jisung ne oldu? Neler oluyor? Senin temizlemene gerek yok biz yaparız. Kıyafet getirmemi ister misin?" Gibi sorular soruyordu. Jisung ise sadece Ağlayarak "Gidin, lütfen beni yalnız bırakın..." diyebildi."Ama-" Changbin sözünü bitiremeden en büyüklerden biri araya girdi. "Bekle Chang. Eğer gitmemizi isityorsa gidelim. İşleri daha zor hale getirmeye gerek yok. Şuan durum bizim için ve en çokta onun için zor. Kendini iyi hissetmiyorsa yapabilecek birşeyimiz yok. Sakinleşince illaki yanımıza gelir. Hey Jisung! Biz şimdi yemek masasına geri dönüyoruz. Sakinleşince gelirsin tamam mı?!" Jisung sesini çıkarmadı. Ancak bunu bir 'Evet.' Olarak kabul ettiler.

1.30 saat sonra Jisung üstünü ve altını değiştirmiş şekilde geri geldi. Stresli ve gergin bu havanın içerisinde yerine geri oturdu. "Kendine birşey yapacağını sandım! Çok korktum!" Dedi en küçük, duygusal biriydi nede olsa."Birşey yok." Dedi ve yanıt bekledi. "Jisung, seni rahatsız edecek ve ya korkutacak birşey mu var şirkette?" Çıt çıkmayınca Minho tekrar sordu "Ya da şöyle sorayım. Seni rahatsız edecek ve ya korkutacak birisi şirkette var mı?" Jisung korku dolu gözlerle LeeKnow'yu inceledi. Sadece kafasını onaylarca sallayabilmişti ve bu bile ona göre fazla cesaret gerektirirdi. "Korkulacak birşey yok Sungie. Bize anlatabilirsin" dedi civciv.

"Herşeyi anlatacağım. Ancak Jyp ye birşey söylemeyeceksiniz. Söz mü?"

Tüm üyeler sözlerinde durudu. Ve sözlerini verdiler. Jisung konuşmaya başladı.

"Şirkete yeni gelen asistan. O adama hoşgeldin  demek için 1 ay önce odasına gitmiştim. Hatta ona çikolata bile almıştım. Beni odasında biraz daha tuttu. Konuşmak istiyormuş. Hayranımmış falan." Jisung tüm bunları anlatırken hıçkırıklarla beraber ağlama krizine girmişti. " Beni yatağa yatırdı, ağzımı kapattı. O kadar çok canım yandı ki midemde hissettim. 1 aydır ne yesem geri çıkarıyorum. Bu sefer olmayacak zannettim ancak tekrar oldu. O kadar korktum ki, hepinizin adını teker teker sayıkladım. Bana sadece ikimizin olduğunu ve diğerlerinin olmadığını söyledi. Bende tamam diyebildim sadece."

Şok içindelerdi. Aslında adam dışarıdan gayet sakin, centilmen, nazik, kibar ve hoş bir adamdı. Aslında içinde berbat biriymiş. Changbin, BangChan ve Hyunjin bir hışımla ayağa kalktılar. "Onu bulucaz ve bedelini ödeteceğiz!"
Dedi Hyunjin "Jisunga söz verdik Hyunjin. Bunu Jyp dahil hiçkimse duymamalı." Cevap verdi Minho. Jeongin şok olmuş şekilde bekliyordu, Felix ise Jeongine bakıyordu. Seungmin Jisunga sakinleştirici vermek için aşağı kata indi. Sadece cezasını çeksin istiyorlardı.

South Heart | Minsung | SmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin