Orada onu gördüğümde garip hissetmeme sebep olan bir duygu vardı duyguyu tarif edemezdim çünkü karmakarışık bir durum içerisindeydim
Felix: Hyunjin?
Hyunjin:ohh demek geldin
Felix:Evet çağırdığını son anda hatırladım.. kusura bakma
Hyunjin:yok sorun değil
Felix:Ne söyleyecektin?
Söyleyeceği şey apaçık ortadaydı ama ne söyleyebileceği konusunda hala aklımda milyonlarca düşünce vardı
Hyunjin:Bunu söylemek benim için zor olsada senden-
Felix: Hoşlanmıyorum Hyunjin kusura bakma ama ben gay değilim.
Hyunjin:Ne?!
Felix:Gay değilim Hyunjin?
Yalandı.
Ona deliler gibi aşığım.
Hyunjin:Umm..tamam o zaman seni anlarım arkadaş olarak devam edelim
Felix:Bencede
Sadece beni ne kadar sevdiğini anlayabiliyordum.
Hyunjin söyleyene kadar Ağladığımı farketmemiştim bile...
Hyunjin:Felix... İyi misin?
Felix:İyiyim ne oldu
Hyunjin:Felix ağlıyorsun
Felix:Ne..?
elimin tersiyle gözümü sildiğimde akan bir kaç küçük göz yaşını gördüm
Felix:Neden ağlıyorum ben..?
Hyunjin:Felix yine herşeyi kendi içine atıyorsun bunu kendine yapma lütfen...
Hyunjin haklıydı kimseye kendimi anlatamıyorum sadece içime atıyordum
Felix:haklısın özür dilerim
Bunu dedikten sonra sıkıca ona sarıldım
Kısık sesle
Felix:seni kaybetmek istemiyorum
O kadar kısık sesle söylemiştim ki ben bile söylediğimi zar zor duymuştum
Hıçkırıklarıma engel olmaya çalışırken yüzümü boynuna gömdüm
Hyunjin:seni seviyorum
içinden desemde bende seni seviyorum demiştim
Hyunjinden hoşlansamda bunu yapamazdım sözde "babam" olan şahıs tam bir homofobik ve beni evlatlıktan reddeder bundan çok emindim
Babam her gün benim okulda yanıma gelir beni yine sıkıştırırdı
Ve bundan nefret ederdim.
Zil çalmıştı sınıfa geçtim uyumaya çalıştım 5-10 dakika sonra hocanın masaya vurmasıyla uyandım
Hoca:FELIX YETER ARTIK DERSLERDE UYUMA BİRKEZ DAHA YAKALARSAM MÜDÜRE GİDECEĞİZ!!
Ben yüksek sesten nefret ederim hassas biri olduğum için yüksek sese karşı ağlarım.
Hyunjin:Hocam pardon?
Hoca:Ne istiyorsun
Hyunjin:Felixin yaşadıklarını bildiğiniz halde nasıl ona bu şekilde davranabiliyorsunuz..!
Hoca:İKİNİZDE GELİN MÜDÜRÜN ODASINA
O zaman cidden sıçtığımızı anladık.
