Çok üşüyorum... Her Yerim Donuyor... Ölecekmişim gibi Hissediyorum, Bütün Hisslerimi Kaybettim Bu Vücut Artık Benim Değilmiş gibi geliyor.
Tam olarak nerdeyim ben?Ellerimi hareket ettirmeye çalıştım ama Fark ettiğim kadarıyla ellerim ve Gözlerim bağlı ve karanlık bir odadayım, hiç bir şey hatırlamıyorum, hatta bu hale nasıl düştüğümü bile..
Yer biraz ıslak ve soğuk Donarak Öleceğimi düşünmeden edemiyorum.
Bu kadar soğuk olmasının Sebebini Öğrenmem Çok Zamanımı Almadı, Çıplaktım..
Peki Neden ben? Kim Benden ne istiyor olabilir?
Bunları düşündüğüm anda Aniden Bulunduğum Odada Sakin kalın ve çekici bir ses tonuna sahip olan birisinin Konuşmasını Fark Ettim:
-Liz Uyandın mı ?Atdığı Adımları Duyabiliyorum Bana Taraf geliyor.. Korkak ve titrek bir sesle ona:
- KİMSİN SEN ?! NEREDEYİM BEN?Dedim fakat bir cevap alamadım, O Kadar yakındı ki nefesindeki Sıcaklığı bile duyabiliyordum. Bana sakin bir sesle:
- Liz, Korkma Artık Güvendesin.. Endişelenme Her şey bitti.Ne Kadar Rahatlamaya Çalışsam da Tanımadığım, göremediğim ve sadece sesini duyduğum bir adama nasıl güvenirim bilmiyorum,
Fakat başka Kaçış Yolum yoktu.
-Lütfen Çıkar beni Buradan.Dedim çaresizce.
Aniden ellerimi çözdüğünü hissettim, Soğuk ellerini Ayak bileklerimde gezdirdiğini hissettim, bana:
- Yürüyebilecek gibi durmuyorsun sana yardım edeceğim.Dedi..
Aniden Üzerimi Bir Şeyle Örttüğünü Fark ettim fakat gözlerim hala Bağlı Olduğu Için Göremiyordum Tahmin ettiğim kadarıyla Ceketiyle Üzerimi Kapatmıştı.. Ona Sordum:
- Neden Gözlerimi AçmadınSakin bir ses tonuyla bana:
-Bu Manzaraya Şahit olmanı istemiyorumDedi.
Bu benim aklımı daha çok karıştırdı. Neredeydim Ben ? Tekrar gün yüzü Görebilecek miydim?~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
-Liz, Orada mısın? Aç gözlerini.
Aniden Gözlerimi Açtım ve Karşımda Siyah Saçlı dövmeleri olan Kaslı birisini gördüm:
-Bana Ne oldu?
-Vücudun bu kadar şeye dayanamadı ve bayıldın, seni kendi evime getirdim.
Etrafıma Bakındım ve Tokyonun merkezlerindeki lüks binaların en üst katlarının birinde olduğumuzu fark ettim.
-Sen Kimsin, Bana ne oldu?-Gerçekten çok konuşmayı seviyorsun. Sana şuan güvende olduğunu söyledim, neden hala soru sorup duruyorsun ki
-Bana bunları senin yapıp yapmadığın ne malum?
Dedim sinirle.-Ah.. tamam Sakinleşelim artık, ve buna bir açıklık getirelim. Benim adım Asahi, Ben seni bataklıktan kurtaran o "beyaz atlı prensim"
diyerek gülümsedi
O sırada bende ayağa kalkmaya çalıştım fakat ayak bileklerim feci şekilde ağrıyordu, ayak bileklerime baktığımda ise morardıklarını fark ettim
Aniden Asahi'nin bana yaklaştığını ve
-Ayak bileklerin şuan yürümene uygun değil, bu yüzden iyileşmesini beklemek zorundayız. Sen uyuduğun süre zarfında bileklerin için olan bir ilaç sürdüm çok geçmeden iyileşeceğinden eminimOna inanmaya başlamıştım, o gerçekten de yardım ediyordu..
Ama Tanımadığı birisine??Bu Hiç Mantıklı değil. Neden bana yardım ediyor? Beni nasıl tanıyor? Bütün olanları aniden düşününce heyecanlanmaya başladım kalbim deli gibi atıyordu.. ya manyağın birine denk geldiysem?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığındaki Son Nefes
Mystery / ThrillerBu Hikaye Aslında Aniden Aklıma Gelen Ve Şuan Yapmayı Kurguladığım Bir Şey Sevip Sevmeyeceğinize Bağlı Olarak hikayeyi Güncel Tutacağım, Şiddet, tecavüz, Hapsetme vb. gibi olaylara karşı hassas kişilerin okuması önerilmez.