almond milk latte & blue air jordan [ʜyᴜɴᴍɪɴ]

aml&baj #1

"Son olarak Hwang Hyunjin de..." dedi öğretmen isimleri kağıda yazarken. "Kim Seungmin ile eş olacak. Proje konusunu bu dönem işleyeceğimiz ünitelerden, kendiniz seçeceksiniz. Sorunuz var mı?"

Birkaç öğrenci bir şeyler sormak için el kaldırırken partner olan ikili birbirine baktı. İlk önüne dönen Hwang Hyunjin oldu. Dönmeden önce göz devirmesi Seungmin'in kafasını karıştırmıştı.

Zil çalıp öğretmen çıktığında herkes eşyalarını toplayıp eşleştiği kişinin yanına gitmişti. Proje hakkında konuşarak çıktılar sınıftan. Çantasını kapatan Seungmin sıranın üzerine koyulan eli görünce kafasını kaldırdı.

"Ne zaman yapıp bitiriyoruz ödevi? Yarın sabah boş musun?" diye sordu Hyunjin bu durumdan hoşnut olmadığını fazlasıyla belli ederek.

"Öğleden sonraya kadar etütte olacağım."

"Bir gün gitmesen ne olur ki?"

"Deneme sınavı yapılacak, katılmak zorundayım."

Hyunjin aldığı cevabın ardından iç çekti. Seungmin git gide gıcık olmaya başlamıştı karşısındaki gence. 

"İşlerin bitince mesaj at o zaman. Getirmem gereken şeyleri de yazarsın."

Bir şey demesine fırsat kalmadan gitmişti. Diğer öğrencilerin onun kaba ve egolu olduğunu söylediklerini duymuştu ama konuşunca daha iyi anlamıştı. Kimsenin iletişim kurmak isteyeceği birisi değildi.

●●●●●

Cevap kağıdı ve kitapçığı teslim edip çıkmıştı sınıftan. Merdivenlere doğru yürürken sınıf grubuna girdi. Üyelerden Hyunjin'i bulup numarayı kaydetti.

Siz
📍 Konum

Saat 2'de bu kafede buluşalım.

Hwang
👍

Ne getirmesi gerektiğini de yazdığında yine aynı cevabı almıştı. Telefonu kapatıp cebine koydu ve etrafa bakındı. Görüş alanına giren araba ile sola doğru gitti. Kapıyı açıp bindiğinde selam verdi babasına.

"Akşam yemeğini dışarıdan alacağım. İstediğin bir şey var mı?"

"Yok, yemek saatinde evde olacağımı sanmıyorum. Sınıf arkadaşımla ödev için buluşacağız bir saat sonra."

"Nereye gideceksiniz? Yemek yemeyi ihmal etmeyin."

"Bir kafede buluşacağız. Akşam yemeğini de Jisung ile yerim yüksek ihtimalle."

"Paran var mı?"

"Yani..." deyip yan gözle baktı babasına. Onun da güldüğünü görünce elini ona doğru uzattı.

"Evde veririm." dedi elini iterken. 

Eve girdiklerinde annesine selam verip hızla odasına gitti. Giyeceği kıyafetleri seçip duşa girdi.

Banyodan çıkıp giyindikten sonra saçlarını kurutmaya başladı. Makinenin gürültüsünden rahatsız olsa da kolay hasta olan birisi olarak kullanmak zorundaydı.

Çantasını boşaltıp ödev için gerekenleri koydu. En son laptop ve şarj aletini koyup kapattı. Ceketiyle kulaklığını da alıp çıktı odadan.

"Gidiyor musun?" diye sordu annesi. 

"Çıkacağım birazdan. Gitmek istemiyorum ama..."

"Neden?"