Revirden çıkan Seungmin, önce Jisung'a günü tamamlayacak kadar iyi olduğunu kanıtlamak için onun yanına gidecekti ama kendi sınıfının önünde karşılaşmıştı onunla.
"Seung-"
"Hala dinlenmem gerektiğini falan söyleme. Kendimi daha iyi hissediyorum. Ayrıca öğretmenle ödev hakkında konuşmalıyım."
"Eminsin değil mi?"
"Şu an bir şeyim yok en azından."
Jisung pek emin olamadığı için konuşacakken Seungmin onu itekleyerek gönderdi.
Sınıfa geçen Seungmin sırasına oturmuş arkasına bakmamaya çalışıyordu. Hyunjin'in bakışlarını üstünde hissediyordu ama arkasına dönüp yüzünü görürse tekrar sinirlenecekti.
Birkaç sınıf arkadaşı ona nasıl olduğunu sorunca dikkatini onlara vermişti.
"Gelmişsin." dedi onun hemen yanındaki sırasına oturan Junhyeon. "İyi misin?"
"Evet, daha iyi hissediyorum. Bu arada defterin bendeydi." deyip sırasının altındaki defteri çıkardığında bunu gören Hyunjin heyecanlanmıştı ama Junhyeon'un aldığını görünce kaşları çatıldı.
Araya girip itiraz etmek isteyen tarafını bastırıp yerinde kaldı. Daha sonra halletmeliydi.
●●●●●
Zil çaldığında sınıftaki herkes çıkarken Hyunjin yine yerinden kalkmamıştı.
Kimsenin olmadığına emin olunca ayağa kalktı ve Junhyeon'un sırasına doğru gitti. Sıranın altından defteri aldı.
İçindeki notu aldı. Tam defteri yerine koyarken bir ses duydu.
"Ne yapıyorsun Hyunjin?"
Başını kaldırdığında defterin sahibini gördü. Gülümseyerek dikleşti.
"Yanlış anlama, eşyalarını karıştırmıyordum. Sadece..." Söylemek konusunda tereddüt etmişti ama başka çaresi yoktu. "Seungmin'in sırasında görünce defteri onun sanıp içine bir not koymuştum. Geçen teneffüs sana verdiğini görünce de onu almak istedim."
Junhyeon başını sallayıp gülümsedi.
"Bana söyleyebilirdin." dedi ona yaklaşırken. "Özür notu muydu?"
"Anlamadım?"
"Diğerlerinden duydum, kafeteryada tartışmışsınız. Seungmin senin yüzünden hastalanıp okula gelememiş. Bugün de o yüzden rahatsızlandı herhalde."
"Ah, öyle sanırım. Hafta sonu bir yanlış anlaşılma oldu."
"Ama bence..." dedi sıranın üstündeki çantadan bir kitap alırken. "O sana yeni bir ayakkabı almışken not ile özür dilemek hoş olmaz."
Hyunjin bunun onu ilgilendirmediğini söylemek ve tavrı yüzünden suratının ortasına yumruk atmak istiyordu ama kendini tutmalıydı.
"Biliyorum." dedi sahte bir gülümseme ile. Elindeki kağıdı cebine koydu. "Bu yüz yüze konuşmadan önce biraz yumuşamasını sağlamak içindi zaten."
"Umarım başarabilirsin." deyip gittiğinde Hyunjin arkasından taklidini yapıp küfür etmişti.
Notu Seungmin'in çantasına atıp sırasına oturdu. Ne yapması gerektiğini düşünmeye başladı.
"O benim ayakkabıma kustu ve yenisini aldı. O zaman ben onu hastanelik ettiysem... Ne almam gerekiyor? İlaç mı?"
"Ne konuşuyorsun kendi kendine?" dedi sınıfa giren Felix. "Okulun dilinden nasıl kurtulacağını bulmaya çalışıyorsan uğraşma, herkes ne kadar düşüncesiz olduğunu konuşuyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
almond milk latte & blue air jordan [ʜyᴜɴᴍɪɴ]
Fanfiction"Kalktığı anda ayağıma kustu. Mavi Air Jordan'larımın tam üstüne!" (300623 -