Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─────彡
"geç," korkudan titreyen elleri ile camdan giren çocuğun sırtına destek oldu. "sessiz ol, babam uyumaya dönmedi hâlâ. duymasın bizi."
"sakin ol, sessizim zaten." fısıldayarak konuştu saçlarından dökülen su damlalarının eşliğinde. ıslak ayakkabılarını çıkarmak için pencerenin hemen yanındaki çalışma masasının sandalyesine oturdu yavaşça. beyaz olduğu sorgulanacak derecede kirlenmiş uzun ve eski converselerinin bağcıklarını çözdü ve çıkarıp pencerenin önüne koydu ayakkabılarını. ardından dolabının önünde durmuş kendisine vermek için kıyafet arayan sarı saçlı çocuğa baktı. gözlerini ondan ayırmak istemiyordu.
sarı saçlı olan kıyafetleri çıkarana kadar, kendisi soğuktan titrerken önündeki masada duran eşyaları inceledi. oturduğu masadaki masa lambasının güçsüz ışığı tüm odayı aydınlatmaya çalışıyordu fakat becerebildiği söylenemezdi. loş ışığın altında kalan sayfaları açık suç ve ceza kitabındaki altı çizili cümleleri okudu, yanında duran test kitabındaki soru çözümlerini inceledi hiçbir şey anlamadan. masadaki resim çerçevesinde duran bebeklik fotoğrafına baktı uzunca. burnundan nefes kaçırarak hafifçe gülmeden edemedi.
"bunlar olur sana." elindeki tişört, hırka ve eşofman altı ile geri döndü taehyung. tam karşısında durdu sırılsıklam çocuğun. "kalk hadi, odanın banyosunda giyin."
ikiletmedi dediğini. soğuktan titreyen elleriyle aldı çocuğun elindeki kıyafetleri. alırken elleri onunkilere değdi. sıcacıktı onun elleri. sımsıkı tutmak istedi onları. kendi ellerini onun sıcak ellerinin arasına bırakmak, ve onu ısıtmasına izin vermek istedi.
tabii bazı şeylerin zamanı değildi, tıpkı bu isteğinin de zamanı olmadığı gibi. "teşekkürler."
aldığı kıyafetlerle banyoya girdi. aynada kendine denk geldi. çok uzun zamandır narin ellerle okşanmadığı için eskisi kadar sevmediği suratına baktı bir süre. çok da uzatmadı, bir an önce içerde onu bekleyen çocuğa dönmek istiyordu.
ıslak kıyafetlerini çıkardı, yanında kalan küvetin içine attı. şu an onlarla uğraşacak vakti yoktu. taehyung'un ona verdiği kıyafetleri aldı bıraktığı yerden. tek tek geçirdi üstüne. özlediği kokuya kavuştuğu için gözleri dolmuştu istemsizce. elinde olsa bu kokuyu bir şişeye koyar ve sonsuza kadar yanında taşırdı.
son bir kez ıslak saçlarını karıştırdı elleriyle nemini almak ister gibi. pek başarılı olamadı. o kadar ıslak saçlar, basit bir karıştırmayla kurulanmazdı. bu ıslaklığın yarın başını ağrıtacağına emin olarak çıktı banyodan. dağınık çalışma masasını toparlayan taehyung, banyo kapısının açılma sesiyle arkasını döndü elindekileri bırakarak.
