Evde oturmaktan sıkılmaya başladığımda barlarımı kontrol etme fikir geldi aklıma. Yavaşça uzandığım yataktan kalkıp üzerime siyah gömlek, siyah kumaş pantolun ve gri bir ceket giyip alt kata inmek için odamdan çıktım ve merdivenlerden inmeye başladım.
Her zaman ki gibi şöförüm ve arabam kapının önünde beni bekliyordu. Arabaya doğru adımlayıp kendimi arka koltuğa bıraktım.
"Merhaba efendim. Nereye?"
"Merhaba Youngsan. Tanie bara gidebilir miyiz?"
"Tabii efendim." dedikten sonra kontağa takılı olan anahtarı çevirip arabanın çalışmasını sağladı.
Cebimden telefonumu çıkartıp Washing Machine Heart açtım. Gözlerimi kapatık şarkıya odaklandım ve bara gitmeyi bekledim.
"Baby, though I've closed my eyes
I know who you pretend I am
I know who you pretend I am" Şarkının sözlerine kısık sesle eşlik ederken Youngsan'nın kalın sesini duydum.
"Geldik efendim."
"Ben gelene kadar burda bekle." dedim ve kapıyı açıp arabadan indim.
Barın kapısındaki korumalar bana eğildiğinde ben de onlara aynı şekilde karşılık verdim.
Barın üç bölümü vardı. Lezbiyen katına ben girmeyecektim. Kadınların özel hayatıydı sonuçta? Kadın erkek karışık olan kısım gayet normaldi. Yiyişen çiftler, içki içen bir grup ergen ve sıradan sevimli çiftler.
Gay Bar yazan kısma girdiğimde neredeyse herkes bir yere toplanmıştı. Ah sikeyim yine ne oldu da sikik meraklarıyla bir yere toplandılar.
"Dağılın, kendi işinize bakın!" dedim bağırarak. Herkes yavaşça dağıldığında orta yaşlarda bir adam ve oldukça genç bir çocuk vardı.
Geniş adımlar atarak onların yanına ulaştığımda adam bana sinirle baktı ve ardında yanındaki çocuğun kolunu sıkmaya başladığında elimi adamın elini üzerine koydum ve çocuğu arkama doğru çektim.
Çocuk sırtıma doğru yaklaştığında bedeninin titrediğini farkettim.
"Sorun nedir?" dedim sakin kalmaya çalışarak.
"Benimle yatmasını söyledim ancak bu aptal kabul etmedi istediği kadar para vereceğim diyorum. Aptal gibi ağlayıp titremekten başka bir sik yapmıyo-" cümlesini tamamlamasına izin vermedin tüm gücümle yüzüne yumruk attım.
Yere düştüğünde onu yakalarından ayağa kaldırarak kendime doğru çektim.
"Bu barın kuralları var. Sizinle istemedikleri süzerece ne kadar para verirseniz verin kimseyle birliktelik yaşayamazsınız! Özellikle barmen olan biriyle cinsel ilişki yaşayamazsınız. Bara girişinizi yasaklayacağım ama önce o çocuktan özür dileyeceksiniz!" dedim otoriter bir ses tonuyla.
"O önündeki küçük et parçasına sahip çık."
Adam, çocuğa doğru yaklaşıp fısıltı gibi bir şekilde "özür dilerim" dedi ve barı terketti.
Ben de çocuğa doğru yaklaşıp onun hizasına gelene kadar eğildim ve konuşmaya başladım.
"Merhaba tavşan çocuk iyi misin?" dedim sesimi incelterek. Vücudu hâla zangır zangır titriyordu ve sakinleşmesi gerekiyordu.
"Pekala tavşan çocuk. Seni evine götüreyim mi?" dediğimde tedirgince başını olumsuz anlamda salladı.
"Babam kızar." dediğinde doğruldum ve derin bir nefes alıp tekrar onun yüz hizasına kadar eğildim.
"Bana adını söyler misin?"
"Jungkook" dediğinde elimi yanağına yerleşitirp baş parmağımla hafifçe yanağını okşadım.
"Tamam Jungkook, otele götüreyim mi seni?" dediğimde yine başını olumsuz anlamda salladı.
"Benimle geleceksin o zaman." dedim ve hafifçe sırtına vurarak önden yürümesi için elimle işaret verdim.
Başını -ilk defa- olumlu anlamda sallayıp önümde minik adımlarıyla yürümeye başladı. Bedeni az olsa da elleri hâla titriyordu.
Nihayet arabaya geldiğimizde şöför kapıyı açtı ve Jungkook'da önce benim binmemi bekledi. Cam kenarına oturup Jungkook'un da binmesini bekledim.
Karşıma oturduğunda yüzünü inceledim hafifçe.
"Oraya oturmayacaksın." dediğimde başını tedirgin bir şekilde salladı ve ayağa kalkamayacağı için vereceğim komutu bekledi.
"Yanıma otur tavşan çocuk." dediğimde eğilerek oturduğu yerden kalkıp ,yanıma oturdu.
Sonunda Youngsan'da arabaya bindiğinde dikiz aynasından ona göz kırptım. Ne demek istediğimi anlamış olacak ki başını salladı.
"Eve sür." dediğimde başını sallayıp gaza bastı.
"Sevdiğin bir şarkı var mı Jungkook?"
"Washing Machine Heart" dediğinde telefonumu çıkartıp istediği şarkıyı açtım.
Camdan dışarı baktığımda zifiri karanlık gece ve orman vardı. Orman yolundan gitmeyi istemiştim ve şu an sakinleşmiştim.
Tavşan çocuğa baktığımda başını öne eğmiş uyukluyordu. Elimi omzuna atıp onu kendime çekitm ve omzumda uyumasına izin verdim.
Titremesi sonunda durmuştu ve bu beni mutlu ediyordu.
"Benimde en sevdiğim şarkı Washing Machine Heart." dedim duymayacağını bile bile. Normalde kimseyle temas etmeyi sevmezdim ama şu an tavşan çocuk beni rahatsız etmiyordu. Aksine kokusu hoşuma gitmişti.
Şarkı bittiğinde ben de gözlerimi yumup başımı arabanın deri koltuğuna yasladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/335972957-288-k10776.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Bunny//Taekook
FanfictionLord V adıyla anılan Kim Taehyung gittiği barlarından birinde taciz edilen bir barmen görür. Ama bilmiyordur ki bu barmen çocuk onun hayatını değiştirecek. . . Taehyung:27 Jungkook:20