Hazal'dan
Sabah olmuştu hazırlanmış kahvaltı için salona yönelmiştim çabuk olmam gerekir di sabah asistan dan mesaj gelmişti yeni ortaklar gelicek diye sonunda bulunmuştu umarım bu iş olurdu kahvaltı etmeye başlamıştı herkes Barış ve Berivan hala inmemişti umrumda değil di ikiside kısa sürede biticekti kumalık
Genç kadının gözlerine aşağıya gülerek inen çifte takılmıştı Berivan'nın üstünde ki siyah elbiseye bakmıştı ve gülümsemişti
Berivan tebessüm hazala bakıp sinsice sırıtmıştı
"Ne o kuma hanım üstümde ki elbiseyi mi beğendin"
Hazal gözlerini tabağına dikip oralı olmamıştı
"Ah kuma hanım Barış ağa aldı bana ne kadar güzel demi ne yazık ki çok pahalı sende yok malesef"
Hazal daha fazla sinirlenmişti Masadakilerin siniri iyice yükselmişti
En sonunda Hazal ayağa kalkıp Berivana içten gülümseme sunup konuşmaya başlamıştı"Merak etme Berivan ondab istesem bin tane alırım ha şunu da bilki üstünde ki elbise benim tasarımım bi aralar modacılık ile uğraşıyordum sende denk gelmişsin ne güzel güle güle kullan canım"
Elif yengesine gülümsemiş Sinirden kızaran Berivana bakmıştı
Hazal tam gidicekken Barış Ağa'nın dediği şey ile durmuştu
"Nereye gidiyorsun sen"
"Şirkete"
"Benden izin aldın mı"
"Senden izin almam gerektiğini sanmıyorum istediğim yere giderim seni ilgilendirmez"
"Bütün Mardin seni,bizi konuşuyor çocuk düşürmüş diye ne halt edeceksin"
"Barış ağa konuşsunlar unutma ki o bebeğin katili sensin ne ara unuttun bebek öldükten hemen sonra karınla tatile gittiğini bide şimdi sen düşün benim dedikodumu mu yapıyorlar yoksa senin mi bırakta işime gidiyim daha fazla senle konuşup zamanı mı senin için harcayamam"
barış oldukça sinirlenmişti Berivan dan farkı yoktu
Hazal arabasına binmiş yeni ortakların şirketine sürüyor du
Alaz'dan
Sabah çalan telefonumu açıp konuşmaya başlamıştım
"Sabah sabah noldu"
"Ne tamam hemen geliyorum"
Hızla yataktan kalkıp hazırlanmaya başlamıştım siyah takım elbisemi giyip hemen salona inmiştim annem kıvança mama yedirmeye çalışıyordu babam ise kahvaltı yapıyor du hızla oturup kahvaltımı yapmaya başlamıştım annemin sesi ile tebessüm etmiştim
"Oğlum ne bu acelen yavaş ye bir yere kaçtığı yok"
"Annem şirkete yeni ortak bulundu çabuk gitmem gerek o yüzden"
"Tamam oğlum dikkat edesin erkek midir kadın mıdır yeni ortak"
"Kadın anne inş olur iyi bir iş çıkar"
Babamın sesi ile ona dönmüştüm
"Oğul kadın demişken bilirsin evlenme yaşın geldi en kısa zamanda birini bulalım sana"
"Hayır baba ben kendi eşimi kendim bulmak istiyorum sağolasın lütfen bir daha açma bu konuyu"
"Tamam oğul ama bir an önce çabuk olasın"
"Tamam baba ben geç kalıyorum hadi kendinize dikkat edin"
Kıvanç'ın yanağından öpüp konaktan çıkmıştım arabama binip şirkete sürmüştüm
>>>>>>
Şimdi oturmuş yeni ortakları bekliyorduk 5 dk geçmeden içeriye bir kadın girmişti bu oydu Hazal üstündeki kırmızı elbise onu çok güzel göstermişti peki ya gamzeleri bana bir tebessüm sunmuştu hemen ayağa kalkıp el sıkıştık ve toplantıya başladık
Çok güzel konuşuyor mimikleri beni kendine çekiyor du yine aynı duygularım ona karşı hala aynıydı ve bu bana çok tatlı güzel ve sıcak kanlıydı
1 saat sonra
Ortaklık kabul edilmiş dağılmıştık
Hazal tam gidicekken ona kahve içmeyi teklif etmiştim hafif tebessüm ile kabul etmişti şimdi ise kafeye gidiyorduk arabama geçmiştik hiç çıt yoktu bir konu açmam gerekirken
Aklıma gelen soru ile hızla söze girmiştim"Hazal Barış Ağa'nın kuma karısı olmak zorunda mıydın"
"Öyleydi ama boşanmak istiyorum benim bebeğim onun yüzünden öldü hala evli kalamam en kısa zamanda boşanacağım"
"Anladım bir şey olursa ben sana yardımcı olurum"
"Teşekkür ederim Alaz"
"Çok özledim seni küçük"
"Bende Alaz kaç yıl oldu ordaydınız hiç konuşmadık ama duyduğum kadarıyla Serhatla konuşuyormuşsun"
"Evet siz benim çocukluk anılarımda yer aldınız nasıl unuturum"
Hazal Alaza bakıp tebessüm etmişti
>>>>>>>>>>>>
Hazal'dan
Kafeye gelmiş sohbet ediyorduk çok cömert ve sıcak kanlı biriydi hala değişmemişti saate bakmıştım geç oluyor du Konağa gitmem gerekiyordu
"Alaz artık kalksak mı konaktakiler sonra konuşmasın"
"Tabi kalkalım"
Alaz hesabı ödemiş kalkmıştık
Beni konağın önüne getirmişti
"Teşekkür ederim kahve için"
"Ne demek her zaman"
Arabadan inip gülümsemiştim
Alaz'dan
Hazal içeriye girer girmez arabayı bizim konağa sürmüştüm çok mutluydum ah o günden sonra tekrar böyle oluyor du Kendine gel Alaz
Hazal'dan
Konağa girip karşımda ki iri yapılı adama bakmıştım Barıştı
"Ooo kuma hanım nasıl geçti gününüz bir şey ister misin o adam ile ne işin vardı lan senin"
Tam bana tokat atarken elini havada tutmuştum
"Sakın deneme Barış ağa sakın yemin ederim ki ecelin olurum seni ya sakinliğimle yada sinirimle öldürürüm"
Elini bırakıp odama gitmiştim
Barış'tan
O bana ne demişti öyle etkisinde kalmıştım sanki
Barış tam Berivan'nın odasına gidecekken Yeşim ana ve Ali Ağa'nın sesi ile durmuştu
"Oğul hele buraya gel"
Yukardan ona seslenen annesine bakıp merdivenlerden ilerlemeye başlamıştı
Avluya oturup onları dinliyordu
"He bav ne dersin"
"Oğul bilirsin son olan şeyleri çocuğun öldü biz torun isteriz bütün mardin bizi konuşur ağızlarında bir şey eksilmez en kısa zamanda Hazal'ın yanına gidesin"
Hazal'ın sesi ile herkes ona dönmüştü
Finali mutsuz veya mutlu son yapmak arasında kaldım pek emin değilim bana fikir verin yorumlarda seviyorum sizi❤
