Barış kardeşine herkesin önünde tokat atmıştı başı yana düşen Elif kafasını çevirip dolu gözler ile Barış ağaya bakmıştı
"Sen kim olursun da benim karıma el kaldırırsın Elif!!! "
Elif tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken Barış bağırarak
"Tek kelime etme sakın şimdi odana git ve sakın ama sakın gözüme gözükme Ben evde yokkende Berivan'ın sözünden çıkma hayde!!! "
Doğduğundan beri ona el kaldırmayan abisi sırf 2 yıllık karısı için ona el kaldırmıştı bu acı yanağındaki acı değildi Elif odasında ağlaya ağlaya bir hal olmuştu bu olaya şahit olan Hazal Elif'in odasına girmek için kapısını çaldı "gel"sesini duyunca içeriye girdi
" yenge senmiydin diyerek yaşlı ve kızaran gözleri ile baktı yengesine
"Evet canım benim konuşalım mı biraz Elif kafasını evet anlamında sallayarak Hazal yanına oturmuştu
Neden abin öyle bir şey yaptı sence
"Yemekten sonra Berivan bana F@hişe diye hitap edip onu abime ispiyonlama'mam konusunda tehdit etti bende sinirle boğazını sıktım ve bişeyler dedim
Hazal sinirle ve üzüntü ile
"İyide en kötü şeyi o yapmış sil bu göz yaşlarını ve uyu bir şey olursa sakın altta kalma koru kendini bir şey olursa bana söylemeyi unutma"
Elif yengesine sarılarak
"Yenge sen melek gibi bir insansın abim nasıl olurda seni sevmeyip o Berivan şeytanını sever
Hazal gülümseyerek
" Bazen insanlar ona iyi gelen kişileri seçerler demekki Berivanın abinin kalbinde bir dünyası var Allah büyüktür canım"
Diyip odadan çıkıp kendi odasına gitmişti. Hazal içinden Barış ağa hala gelmedin diye geçirirken sinirle Barış odaya girip Hazala baktı sonra ise dolaba yönelip bakınmaya başladı Hazalın odasında hiç bir kıyafeti yoktu Hazal ayağı kalkıp Barış ağa'nın yanına gitmiş ve sormuştu
"Ağam neyi arıyorsun" diye
Barış ağa Hazala dönüp "bu odada hiç bir kıyafetim yok yarın çalışanlara söyleyeyim de kıyafetlerimi bu odaya getirsin bebek doğana kadar bu odada kalıcam"diye söylenmişti
Hazal'ı nedense mutlu etmişti kocası ile bu odada kalmak
Barış umursamadan odadan çıkmıştı neydi bu şimdi Hazal yatağına geçip oturur konumda telefonu ile oynamaya başlamıştı
Barış tekrar odaya gelmişti üstünde siyah kısa kollu bir tişört ve siyah hırka altında ise gri bir eşofman ile girmişti üstünde ki tişört bütün kaslarını ortaya sunmuştu üstünde hırka olmasına rağmen hâlâ belli oluyor du Hazal gözlerini açıp karşısında ki kocasına baktı ve Barışın sesi ile kendine geldi
" Hazal kendine gel"
Ha kusura bakma ağam
Barış gözlerini devirip yatağa ilerledi ve Hazala şunları dedi
koltukta ben kalırım sen orada yat bundan sonra böyle uyuruz"
diyip dolaptan bir pike ve Hazalın yanında ki yastığı alıp koltuğa koydu
Hazal hem mutlu hem de üzülmüştü nasıl olsa resmi nikahlı kocası değildi
Tüm bu düşünceleri kenara bırakıp uyumaya çalıştı
Sabah
Hazal gözlerine değen güneş ile uyanmıştı koltuğa baktığında Barış ağa yoktu Banyoya gidip yüzünü yıkadı çıkıp dolabın karşısında durdu
Ne giyeceğine karar vermeye çalışıyordu en sonunda üstüne beyaz bir bluz geçirip altına mavi ve siyah karışımı bir etek giyip başına tül bir yazma örtüp beyaz spor ayakkabılarını giyip odadan çıktı merdivenlerden hızla tam inicekken ayağının takılması ve birinin belinden tutması bir olmuştu karşısında ki iri yapılı adama baktı Barıştı gözleri birbirine sabitlenmişti
Hazalın kalbi çıkıcakmış şekilde atıyor du yanakları oldukça kırmızılaşmıştı
Barış sert ve sinirli suratı ile Hazala söylenmeye başlamıştı
"Dikkat etsene kendine ne diye hızla inersin ki ya düşseydin" Hazal kendine gelip Barış ağadan ayrıldı
Kusura bakma ağam ayağım takıldı görmedim
"Daha dikkatli ol karnında benim bebeğimi taşıyorsun" diyip gitmişti
Hazal kalbini normal ritimde atmasını sağlıyordu
"Öf be salak Hazal kendine dikkat etsene ne diye hızla inersin ki" bu sefer kendine söylenmeye başlamıştı
Mutfağa gidip çalışanlara yardım etmeye başlamıştı ama az önce olanlar bir türlü aklından çıkmıyordu
Aklına geldikçe suratı kızarıyor yüzünde tebessüm oluşmasına neden oluyordu Gülcan'ın sesi ile kendine gelip söylediklerini dinliyordu
"Hazal abla bakıyorum da mutlusun ne oldu acap"
"Hiç canım aklıma küçükken olan şeyler geldi de o yüzden
"Tabi tabi o küçükken olan şeylerin arasında Barış ağa'nın seni merdivenlerden tutması da vardır diyip gülerek ellerine tabak alıyor du
Hazal kıpkırmızı kesilip kaşlarını çatıp gülen çalışanlara ve mutfaktan gülerek kaçan Gülcana bakmıştı onlar kesin görmüştü diye geçirdi içinden
Çalışanlardan biri Hazal hanım utanmayın ya olur öyle şeyler karı koca arasında diyip gülmüştü
Hazal çalışanlara dönüp
" bana Hazal yada Hazal abla diyin lütfen hanım diyince yabancı gibi hissediyorum kendimi diyip konuyu değiştirmeye çalışmıştı
-Tamam ya Hazal abla utanma baksana kıpkırmızı oldun
Hazal bu sefer morarmadan mutfaktan çıkmış masaya ilerleyip elindeki ekmekleri masaya dizmeye başlamıştı
Barışın sesi ile gözlerini kocaman açıp Barışa bakmıştı
Oy vermeyi unutmayın aşklarım🖤
