pekala

61 9 0
                                    

hyunjin:
gerçekten
yine mi?
şu kısıtlamayı kaldır
sinirlerim bozulmaya başlıyor artık

taehyung:
geldiğin yere geri dön
dünya sana göre değil

hyunjin:
sana göre de değil
ayrıca bu şekilde ne yapıp ne yapmayacağıma karar veremezsin
kaç gündür peşindeyim
senin için buradayım
ve burada olmaya devam edeceğim

taehyung:
burada kalmana gerek yok

hyunjin:
benim adıma karar vermeyi kes artık
bu şekilde sürdüremediğimizin farkında değil misin
seni dinlemiyorum
burada seninle kalacağım

taehyung:
gökyüzüne geri döneceğim

hyunjin:
ne?
nasıl?

taehyung:
birkaç saat içinde geri döneceğim
o yüzden git
zaten peşinden geliyor olacağım

hyunjin:
sana inanmıyorum
ramiel dönmene izin vermiş olamaz?
bu kadar çabuk?

taehyung:
kimseden izin almama gerek yok
gökyüzüne döneceğim
o da kapılarını benim için açacak

hyunjin:
sen aklını mı kaçırdın?
sürgündeyken bu şekilde gökyüzüne gidemeyeceksin
kanatların yanmaya başlayacak ve düşeceksin

taehyung:
kanatlarım cehennemden çıkma
alev beni yakamaz
ayrıca da düşsem bile
bu ilk düşüşüm olmayacak Hyunjin

hyunjin:
taehyung
Kafayı yemişsin
cennetin alevinin cehennem alevinden farklı olduğunu biliyorsun
oraya kafana göre gidemeyeceğini biliyorsun
nasıl böyle bi karar alabilirsin
hem de bir anda

taehyung:
bir rüya gördüm

hyunjin:
hasiktir
ne
Ciddi misin

taehyung:
o orospu çocuğu
o orospu çocuğu jungkooku alıyordu/
o oros/
Benimle uğraşıyor
bana bir fani gibi rüya gördürtüyor
bu hakareti kaldıramam
boyun eğdim
sürgünü önemsemedim ve evimden ayrıldım
Ama artık yeter
Kimse lilithin çocuklarını bu şekilde aşağılayamaz
sonsuza dek kaybolacağımı bilsem bile gerekirse onunla cennetin kapılarında savaşırım
ama yeter

hyunjin:
kapıyı aç



Alanımı kısıtlandırmayı sonlandırdığım anda Hyunjin salonumun ortasında belirmişti. Endişeli bir şekilde bana doğru adımladı ve yakama yapıştı.

"Ne demek gerekirse cennetin kapılarında onunla savaşırım? Kendini öldürmek mi istiyorsun?"

Ellerinden kurtulduktan sonra onu ittirdim.

"Bir daha sakın bunu yapma. Kararlarıma saygı duyacaksın."

Ses tonumun sakinliği onu çıldırtıyormuş gibi gözüküyordu. Yine de ellerini benden uzak tuttu.

"Bu bir karar değil Taehyung. Bu bir intihar! Nasıl bir rüya seni bu şekilde çıldırtmış olabilir? Oraya gidip cennetin kapısına öylece dayanamazsın!"

Sıkıntılı bir şekilde nefes verdim.

İlk defa bir rüya görmüştüm fakat rüyaların ne anlama geldiğini biliyordum.

Rüyalar biz cehennem çocukları için tehlikeli şeylerdi. Biz rüya görmezdik. Görmemeliydik. Rüyalar anılardan, umutlardan, sevgilerden oluşurdu. Bizim böyle kavramlarımız yoktu.

"Benimle alay ediyor."diye cevapladım kardeşimi. Bana inanamayarak bakmaya devam ediyordu.

"Başka bir şey daha var. Öyle değil mi? Dünyada olduğun için bir rüya görmüş olmayı aslında umursamayabilirdin ama başka bir şey daha var. Bu rüyada benim bilmediğim bir şey var."

Rüyanın detayları gözümün önünde canlandığında hissettiğim sinir ve adını koyamadığım bambaşka bir duygu beni titretti. Yine da kafamı hayır anlamında salladım.

"Bir şey olduğu yok. Bu saygısızlık canımı sıkıyor. Cennetin sürekli bizi bu şekilde aşağılıyor olması canımı sıkıyor."

"O'nun gibi konuşuyorsun."

Hyunjin cümlesini bitirir bitirmez tedirgin şekilde bana baktı. Ateş saçan gözlerle bakışına karşılık verdim.

"Bir daha.."diye başladığımda cümlemi telefonumun mesaj sesi kesti.

Elimi telefona atıp gelen mesajı açtım.

jungkook:
pekala



👻👻👻👻👻👻👻👻👻👻👻👻👻👻👻👻

Bu arada yeni bi hikayeye başladım aslında önceden yazdığım bi şeydi ama içime sindi bakmak isterseniz eğer

Bu arada yeni bi hikayeye başladım aslında önceden yazdığım bi şeydi ama içime sindi bakmak isterseniz eğer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lilith's blood | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin