Who Is My Soulmate - YoonMin

Arabaya Bin

Ay İyi Okumalarrr

Yoongi

"Yoongi kardeşim şu arabayı birazcık yavaş mı sürsen diyorum hani belki bazılarımız korkuyordur."

"Senden başka kimse korkmuyor Hoseok."

Kardeşimin sözlerine karşılık verdiğimde dudaklarım usulca iki yana kıvrılmış ve hızımı biraz daha arttırmıştım.

Çok geçmeden Hoseok'un korku dolu çığlıkları kulağıma çalındığında ise kahkahalarımı bastıramamıştım.

"Şu dün suratımıza kapı çarpan omega değil mi?"

Kardeşimin sorusuyla birlikte gözlerim anında yan tarafımdaki camı bulurken saniyeler içerisinde ayağım freni bulmuş ve direksiyonu sağ tarafa kırarak arabayı hızla kenara çekmiştim.

"Ulan orospu bizi öldürmeye mi çalışıyorsun!?"

"Arabayı terk et Hoseok."

Onun sızlanmalarını görmezden gelerek birkaç kelime sarf ettikten hemen sonra el frenini çekip, kemerimi çözdüğüm gibi kendimi dışarı atmış ve gözlerimi, bisikletinin önünde diz çökerek telefonla konuşan omeganın üzerinde gezdirmeye başlamıştım.

"Bakalım bu sefer suratıma ne çarpacaksın, hırçın omega."

Kendi kendime mırıldanarak yüzüme büyük bir gülümseme yerleştirirken adımlarım ona doğru uzanmış ve saniyeler sonrasında tam ardında durup varlığımı fark etmesini beklemiştim.

"Daha kaç kere söyleyeceğim! Bisikletimin zinciri attı diyorum gelip bana yardım etmezsen derse geç kalacağım."

Demek yardıma ihtiyacı var..

Telefonun ucundaki kişiye birkaç cümle daha sarf edip oflayarak kapattığında, sonunda önüne düşen gölgemin farkına varmış olacak ki bir hışımla başını kaldırırken, görüş açısına girdiğim gibi aynı hızla çöktüğü yere tamamen düşmüştü.

Burnunun ucuna kadar çekmiş olduğu atkısı fazlasıyla üşüdüğünün göstergesiyken, bu durumu pek de umursamıyormuşcasına yerde öylece oturup gözlerime bakmaya devam etmişti.

Bakışlarımı sonunda üzerinden çeekerek aramızdaki köprüyü yıkıp, bisiklete çevirirken, çok geçmeden koltuk kısmından tutarak havaya kaldırdığım anda sesini duymuştum.

"Ne yapıyorsun? Bisikletimi bırakır mısın?"

Göz ucuyla ona bakarken, omuz silkerek elimdeki anahtarla bagajı açıp bisikleti götürmeye başladığımda ise, hızla çöktüğü yerden kalktığı gibi peşime takılmıştı.

"Sana diyorum, bisikletimi verir misin lütfen?"

Karfeşimin üzerimizde gezinen şaşkınlık dolu bakışlarını es geçerek tek elimde tuttuğum bisikleti arabamın bagajına yerleştirdikten sonra, yeniden omegaya gözlerimi usulca çevirmiş ve söze girmiştim.

"Sende biliyorsun ki yarım kalan bir konuşmamız var, o yüzden arabaya bin."

Sözlerimle birlikte kaşları bir anlığına havalansa da çatılmakta gecikmemişti.

"Sapık mısın sen? Bisikletimi geri ver, arabana falan binmeyeceğim."

Kurmuş olduğu cümleler kıkırdamama neden olurken burun kemerimi sıvazlamış ve ellerimi pantolonumun cebine yerleştirerek meydan okumasını kabul ettiğimi belirtircesine gözlerine bakmıştım.

"Şimdi gelmiyor musun?"

"Aynen öyle, gelmiyorum."

Dilimle yanağımın içini şişirerek derin bir soluk alırken, yavaşça ellerimi boşa çıkartıp yarım ağız gülümsemiştim.

"Bence geliyorsun."

Dudaklarımdan dökülen iki kelimenin hemen ardından sağ elimi hızla karşımdaki omeganın üst baldırlarına sararak, bedenini hiç zorlanmadan omzuma almış ve etraftan yükselen şaşkınlık dolu nidalara, onun çığlıklarıyla çırpınışları karışırken, ön koltuğun kapısını açıp, oturmasını sağladıktan sonra sürücü koltuğuna geçtiğim gibi inmesine fırsat bile bırakmadan gazı köklemiştim.

♧

Omegalar Omegası Jimin ve Köleleri

Nox
Arkadaşlar
Biriniz beni gelip alır mısınız?

Jungkook
Neredesin ki?
Nox?

Nox yazıyor

♧

Delta Min ve Sürüsü

Taehyung
Yine nereye gidip kayboldun da seni almamızı istiyorsun?
Hoseok cevap versene

Hoseok
Karakoldayım.

Karakola düşecek ne yapmışlar diğer bölüm görelim fjfjkdod