En son hatırladığım şey büyük bir ışık patlaması ile bedenime düşmem olmuştu, o günden beridir ne kolyemi bulabildim ne de yaptığım büyünün sonuçlarını öğrendim.
4 gündür sürekli ağlıyorum, bana onu anımsatan, onun tek hatırasını kaybettim.
Ruhsuzca evden çıktım, arabama binerek okula geldim, nasıl olduğunu anlamadığım sıra arkadaşım ile beraber ders dinlediğim sırada içeri giren uzun genç ile ders bölündü.
"Üzgünüm efendim, trafik vardı."
Öğretmenin lafını dinlemeden yerine oturan genç, öğretmenin söylemesi üzerine ayağa kalkıp öğretmenden uzun ve sıkıcı bir nutuk dinlemeye başladı.
Kafamdaki sesleri susturamazken bu kadar sesi nasıl kaldıracağım diye düşünürken farkına varmadan, ayağa kalkıp,
"Efendim, arkadaş özür diledi ya olayı uzatmaya gerek var mı?"
Diye ukala bir tonda konuşmaya başladım.
Arkası dönük olan ve saçlarını kalem ile tutturmuş olan öğretmen bana doğru döner dönmez yüzümdeki yanma hissi ile başımı sıraya vurmam bir oldu.
Sınıftaki oluşan kaos ve yükselen sesler, sınıfa giren müdür ile kesildi,
"NE OLUYOR BURADA!"
Müdürün yüksek ve otoriter sesi okulun koridorlarında yankılanırken diğer sınıflardan da açılan kapı sesleri gelmeye başlamıştı.
Arkadan bir öğrenci,
"Öğretmen, Kim Taehyung'u öldürmeye çalıştı"
Diye söze girince müdür bey sinir ile arkasını dönüp sınıftan çıkarken, tüm okulu sallayacak bir biçimde,
"HEPİNİZ ODAMA."
Diye bağırdı.
Gözleri korku ile dolan Hobi, koluma girmiş ve beni ayağa kaldırmıştı, başımdan akan sıcak sıvı ile elimi kafama sürdüm, kırmızı olan elim ile öğretmene doğru bakıp,
"Sen artık ölüsün"
Diye fısıldadım, Hobi'nin yardımı ile beraber müdürün odasına giderken hala arkadan,
"Hepiniz duydunuz, beni tehdit etti"
Diye saçmalayan öğretmen, hiçbir destek bulamayınca susup arkamızdan müdürün odasına ilerlemeye başladı.
Üst kata çıkarken merdivenlerde gördüğüm genç ile duraksadım, Jeon Jungkook, asil bir biçimde merdivenlerden sınıfa doğru çıkıyordu.
Beni görmesi ile o da duraksadı ve ayaklarımdan başlayarak beni süzmeye başladı.
Başımdaki kan ile büyüyen gözleri neler olduğunu sorarcasına gözlerime dikilmiş bir şekilde bana bakıyordu.
Hobi'nin çekiştirmesi ile yoluma devam ederek müdürün odasına girdik.
Masada oturan ve sinirden kıpkırmızı olmuş müdür ve yanında müdür yardımcısı olduğunu öğrenmiş olduğum mr. Kim bizi bekliyordu.
Odaya girer girmez benimle ilgilenmeye başlayan mr. Kim bir yandan da beni sakinleştirmeye çalışıyordu, ağladığımı o zaman fark etmiştim.
Müdür odadaki herkesi çıkarınca odada sadece ben, öğretmen, adının Yoongi olduğunu öğrendiğim öğrenci ve mr. Kim kalmış olduk.
Öğretmen kendini savunmaya çalışsa da müdür bey tarafından susturulup topa tutuldu.
Başımı sarmış olan mr. Kim ben yanındayım dercesine kolunu omuzumun üstüne atıp bana yanlız olmadığımı hissettirmek için öğretmene karşı beni arka çıkıyor ve hangi durumda olursa olsun bir öğrenciye vuramayacağı konusunda nutuk çekiyordu.