ANLAŞMA

3

Cesaretliydim. Eğer öyle olmasaydı burda olmazdım. Ve ben şuan belkide hayatımı değiştirecek bir imza atıyordum.

"Şaşırttın beni doğrusu. Beklemezdim."

Sözleriyle alaylı bir gülümseme oluştu suratımda.

"Bu imza sizi bazı şeylere inandırmıştır umarım. Aksi taktirde daha ne yapabilirim bilmiyorum. "

Kalemi masaya bırakıp gözlerimi gözlerine çıkarttım. Dikatli bir şekilde bakıyordu. Sanki bu cesaretin gerçekliğini ölçüyordu.

"İnandım cesaretine Avukat ama yine de işlerimin altından kalkabilir misin emin değilim."

Gerçekten emin olmadığını anlayabilmek zor değildi. Kahverengilerinde kuşku vardı.

"Emin olun. " Dedim samimi bir tavırla fakat bu sanırım onun komiğine gitmişti.

"Bence sen kendinden bu kadar emin olma Avukat. "
Masaya doğru eğildi ve kısık sesle konuştu. "Ben zor bir adamım. Benim zor olduğum kadar işlerimde zordur."

Yutkunduğum farkedildi mi bilmiyorum ama haklıydı. Zordu. Cinayete şahitlik edebilir, ona yardım etmek zorunda kalabilirdim ki muhtemelen öyle olacaktı.

Ama ne olursa olsun ben adalettim. Ve Adalet'in kazanması için her şeyi yapardım. Bunu da yapacağım gibi.

"Buraya bunun farkında olarak geldim. Gerekirse cezasınıda çekerim." Gözleri tatmin olmuşçasına bir hal alırken kafasını olumlu anlamda salladı.

"Pekâlâ. Bundan sonraresmi olarak avukatımsın. Yarın saat 8'de burda ol. Tanıman gereken biri var. "

Tanımam gereken biri.
Kıraç Aslan. En önemli hamlem. Güvenini kazanmam gereken kişi.
Ayaz leonar'ın sağ kolu.

"Tamam şimdi çıkabilir miyim? "
Kafasını geri dosyalara gömerken kafasını salladı. Arkama döndüm ve kapıdan çıktım. Koridorda ilerlerken kulaklıktan gelen seslerle odaklandım.

"Elina her şey yolunda gitti. Tebrikler.  Ayaz'ın dediği gibi saat 8 de orda ol. Muhtemelen seni Kıraçla tanıştırır. Şimdi evine geçebilirsin iyi günler diliyorum. "

Kıraç belki de en önemli hamleydi. Çünkü onun gözüne girmek demek Ayazında gözüne girmek demekti.
Onu da atlatırsam hiçbir sorun kalmıyordu.