Defeat in love ~Taekook~

Dikkatimi Çekiyorsun

Selaaammm
İkinci bölümeeee hoş geldiniz djxaqodn
İyi okumalarr
...

'Ama sen daha çok dikkatimi çekiyorsun'
Jungkook duyduğu şey ile hızlanan kalp atışlarına kısık bir küfür mırıldanmıştı.
Ondan bu kadar etkilenmesi çok çok saçmaydı çok çok saçmaydı hem de. Kafasını iki yana sallayarak onun etkisinden kurtulmaya çalıştı.Kendine gelmeliydi bir an önce yoksa hiç iyi şeyler olmayacak hiç kimseyi umursamadan kendine çekip o dudakları mahvedicekti. Ama bu ne kendi için ne de onun için hiç iyi olmazdı.

Kafasını tekrar iki yana sallamış ve kafasındaki düşünceleri dağıtmak istemişti gözlerini Taehyung'a çıkarmış ve yüzünde sanki düşüncelerini okuyormuş gibi yine salak bir sırıtış oluşmuştu. Hızla onu gövdesinden itip Taehyung'un vücudu korkuluklara doğru savrulmuştu ama buna rağmen taehyung tiz bir kahkaha atmıştı. Seviyordu onun bu hırçın hallerini.

Jungkook yine işaret parmağını Taehyung'a doğru doğrultmuş "Bir daha bana bu şekil yaklaşma pislik yürü git odana enerjini atamamışsın belli gelmiş bana halleniyor yaaa pis domuz. " Jungkook hızla asansörlere doğru ilerlerken söyleniyordu. Taehyung ise arkasından pis bir sırıtısla onu süzmekle yetiniyordu.

"Bir ışık yaksan ben tüm enejimizi atacağım ama sen çok hırçınsın be bebeğim ne yapacağım seninle bilmiyorum. "
Diye bu sefer o söylendi Jungkook'un ardından.

Jungkook asansörü bile beklemeden merdivenlerden inmeyi tercih etti. Çünkü biraz yürümesi ve hızlanan kalbini susturması gerekiyordu niye böyle olduğunu bilmiyordu belki duygusal boşluktu belki başka birşey'di bilmiyordu ama kesinlikle o şerefsiz herife karşı bir şeyler hissetmiyordu. Yani galiba hissetmiyordu .

____________

Sadece odasının kartını almak için indiği yerde lobide oturmuş içki içen insanları gördüğünde dayanamamış o da katılmıştı aralarına bir iki duble diye söz vermişti kendine ama şuan ayakta bile duramayacak kadar sarhoştu.

Sarsak adımlarla asansörlerin olduğu yere ilerledi ve daha düğmesine basmadan asansörün kapıları açıldığında ilk olarak şaşırmıştı ama bu katta inen yolcuları gördü ve asansörün tamamen boşalmasını izledi. şimdi boşalmasını diyince bi garip oldu böyle amk)

Asansöre bindiğinde tuşlara basmakta ilk olarak güçlük çekmişti.Sanki tuşlar yerinde durmuyor hareket edip duruyolardı.Bu yüzden kendi katının numarasını bulmakta çok güçlük çekmişti ama sonunda başarmıştı. Kendi katının numarasını bulduğunda ona basmış ve ellerini birbirine hızlıca bir kaç kez vurmuş ve sevimli bir kıkırdama sesi çıkarmıştı.

Asansör sonunda istediği katta durunca hızla çıktı asansörden dışarı ve sarsık adımlarla kendi odasına yürümeye başladı kapısının önünde durduğunda ise ilk ceplerinde kartını aradı ama bulamayınca ellerini ceplerinin olduğu bölgelerde tekrardan hızla gezdirdi. Ama aklına gelen şey ile elleri yavaşlamış ve gözlerini yenilgi ile kapatmıştı lobideki sehpanın üstünde unutmuştu

Jungkook büyük ve derin bir 'offf' çekip sırtını kapıya yasladı ve yavaşça kayarak yere oturdu dizlerini de kendine çekip kafasını yasladı. Gözleri yine dolmuştu  midesi bulanıyordu hemde çok bulanıyordu.Kafasını Taehyung'un odasının olduğu kısma çevirdiğinde ise gözlerindeki akmamak için direnen yaşlar kendini koyvermişti.

Ağzından kaçan kesik kesik hıçkırıklara engel olamıyordu niye böyle hissediyordu bilmiyordu galiba alkolü biraz fazla kaçırmış olabillirdi yoksa bu kadar duygusal olmanın bir anlamı yoktu ki. Hıçkırıklarının ardından kapı açılma sesi duyduğunda hıçkırıklarını bastırmaya çalıştı.