Defeat in love ~Taekook~

Yoruyorsun beni

İyi okumalar

...

Jungkook Taehyung'la birlikte uyandığı sabahtan bu tarafa onunla konuşmuyordu. Konuşmayı bırak yolda görse kafasını çeviriyordu onunla göz göze bile gelmek istemiyordu ve bu olay artık Taehyung'u sinirlendirmekten çok kalbini kırıyor ve onu üzüyordu.

Ne ara onun bir hareketi ile üzülecek duruma gelmişti inan bilmiyordu ama bu içinde yaşadığı ve her saniye bir artarak giden duygular onu artık Yoruyordu. Jungkook onu yoruyordu...

Bugün tunuvaları başlıyordu ve taehyung antrenman bile yapmamıştı henüz. Bu yüzden üstüne geçirdiği siyah beyaz kolsuz tişört ve onun altına giydiği üstündekinin bir parçası gibi duran siyah beyaz 'NBA' baskılı şortunu giyinip kapıya adımladı.

Odasından çıkıp asansörlerin olduğu kısıma yönelirken jungkook'un odasının kapısının önünde durdu ayakları istemsizce.

Ama birden kafasını iki yana sallayıp "kendine gel Taehyung yaa zorla mı olacak bazı şeyler oğlum olmuyorsa olmuyor." dedi kendi kendine konuşarak.

Kendi kendine konuşarak asansörlerin olduğu kısma ilerledi. Tam düğmeye basacak ki asansörün kapısı açıldı.
İçinden Namjoon, Yoongi ve Jay çıkınca taehyung onlara gülümsedi. Morali bozuk görünsün istemiyordu ama öyleydi yapacak bir şeyi yoktu ki.

"Bizde seni almaya geliyorduk lan." dedi Yoongi taehyung asansöre girip omzunu ayna kısmına kafası ile birlikte yasladı.

Yoongi ve Namjoon birbirine bakarak 'ne iş bu' der gibi kaş göz yaptılar. O sırada Jay ise bir an önce asansörün durmasını bekliyor ve hemen inmek istiyordu kolsuz tişortü ile kendine hava yapıyor ve nefes almak istiyordu.

Asansörün kapısı lobide açıldığında Jay taehyung ve Namjoon'u ittirerek dışarı çıkmış ve derin derin nefes alıp vermişti.
"Biraz daha içeride kalsaydım fenalıklar geçirecektim." diye söylendi iki elini avuç kısımlarından dizlerine yasladığında. Taehyung "Lan klostrofobin var niye asansöre biniyorsun sen?" dedi.

"Sanki keyfimizden biniyoruz ne yapayım 15 kat merdiven mi çıkıp ineyim lan! " diye çıkıştığın da Yoongi onu hafifçe ittirerek.
"yürü lan çok konuşma." Jay önde Yoongi ve Taehyung arkada ön bahçeye açılan kapıya doğru ilerlemeye başladılar.

Kapıya doğru şakalasarak ilerliyolardı ki Jay'in anı bir şekilde durup birde kollarını iki yana açtığında. Yoongi Namjoon ve Taehyung'un karın bölgesine gelmesiyle onlarda durmuştu.

"Lan noluyor? " dedi Yoongi karın boşluğuna gelen el ile öne doğru hafif eğilerek.

"Lan şunlar Jungkook ile Lomon değil mi?" Diye sordu hayret dolu bir ses ile taehyung hızla kafasını resepsiyon'un olduğu tarafa çevirirken. Taehyung gördüğü şey ile tüm kasları gerilmiş ve elleri yumruk halini almıştı.

Solomon ve Jungkook sarılıyordu. Solomon'un elleri Jungkook'un ince belini sarmış Jungkook'un elleri ise onun boynu etrafına sarılmıştı. Taehyung öfkeden köpürdüğü hissediyordu durduğu yerde biraz onları izlemişti.

Jungkook'un ona gülüşlerini görmüş gülerken sürekli onun omzuna yaslanmıştı sürekli. Taehyung bu görüntüyü daha fazla izleyebileceğini sanmıyordu. Çünkü biraz daha izlerse o çocuğun jungkook'un beline dokunan ellerini kırabillirdi.

"Vayy düşman ittifakı hee. " dedi Yoongi
Taehyung onu duymazdan gelerek ve onları beklemeden dış kapıya adımladı.

"Taehyung, Lan Taehyung!" diye arkasından çağırarak giden arkadaşları sayesinde jungkook ve Solomon'un bakışları dış kapıya giden taehyung'a döndü. Bu sefer Solomon "Taehyung." dediğinde ise adımları yavaşlamış ve durmuştu.