[7] Küçüğüm

1.9K 240 258
                                    

Şu Minsung'u birleştirsem de rahatlasam ya

İyi Okumalar 🦋
_______
Yazar'dan 🦋
Hava kararmak üzereydi ama Felix hala uyanmamıştı. Zaman zaman kalbi duracak kadar zayıflamış ama sonra tekrar düzelmişti. Küçük bedeniyle inatla hayata tutunuyordu.

Hyunjin küçüğünün yanından bir saniye bile ayrılmamış baş ucunda elini tutarak bekliyordu.

Kapı açılınca Hyunjin yorgun yüzünü kapıya çevirmişti. Gece geç saatlerde uyanmış hala uyumamıştı. İçeri gelen Minjae bey idi.

Minjae: "Hwang hadi eve git biraz dinlen"

Hyunjin konuşmadan başını tekrar küçüğüne çevirmiş ve hayır anlamında sallamıştı. Minjae bey yaklaşıp elini omzuna koymuş azıcık da olsa rahatlatmak istemişti oğlu gibi gördüğü genci.

Minjae: "Sadece birkaç saatliğine git dinlen ve gel."

Gözlerini kapatarak derin bir nefes almıştı Hyunjin ağlamamk için. Gitmek istemiyordu. Felix'in elini bırakırsa bir daha asla tutamayacakmış gibi hissediyordu.

H: "Burada, onun yanında kalacağım"

Minjae: "Böyle mi koruyacaksın Felix'i? Sence acil bir durum olursa onu böyle ameliyat etmene izin verir miyim? Şu haline bak. Doktorsun ve senin dinlenip, her an ameliyata hazır olman gerekiyor"

Hyunjin gözlerini tekrar Minjae beye dikmişti. Haklıydı. Acil bir durum olursa böyle ameliyata giremeyeceğini biliyordu.

Minjae: "Birkaç saat dinlen ben burada yanından ayrılmayacağım Felix'in. Bir şey olursa hemen seni arayacağım."

Minjae bey elini Hyunjin'in omzundan çektikten sonra, Hyunjin eğilmiş ve avuçları içinde kaybolan küçük eli öpmüştü.

Ayağa kalkıp Minjae beye bakmıştı. Felix'in elini bıraktığı için kendini boşlukta hissediyordu. Bir daha o eli tutamamaktan korkuyordu.

H: "Lütfen.. Lütfen bir şey olursa haber verin"

Minjae bey başını sallamıştı ağır ağır, onaylar anlamda. Hyunjin odadan çıkar çıkmaz, Minjae elini cebinde duran telefonuna atmış ve numarayı tuşlayarak arama yapmıştı.

Minjae: "Onu ikna ettim. Hastanenin arka kapısından getirin her ihtimale karşı görmesin diye"

Demiş ve telefonu kapatarak yatakta uyuyan bedene bakmıştı. Onu kurtaracaktı. Hastalığın ne olduğunu bulmuştu. İngiltere'den getirdiği teknolojik aletle ilk olarak gizli olan tümör'ü belirleyecek sonra ise ameliyat yaparak tamamen temizleyecekti.

Bu işte ona Minho yardım edecekti -ki onu Hyunjin'den gizli bir iş yapmaya zorla ikna etmişti Minjae bey- bir de İngiltereden teknolojik aleti kullanmak için gelen eski öğrencisi yardım edecekti.

Evet gizli tümör. Hyunjin'in annesinde olduğu gibi Felix'de de gizli tümör vardı. Hyunjin'in annesinde olan büyük ihtimalle başındaydı o yüzden beyinde küçülmeler ve sık sık bayılmalar ortaya çıkıyordu.

Büyük ihtimalle Felix'de olan akciğerlerde olacaktı. Çünkü Felix nefes almakta zorlanıyor, hatta şimdi oksijen maskesi olmadan nefes alamayacak durumdaydı.

Gizli tümör MR veya MR gibi tahlillerde gözükmüyordu. O yüzden tam olarak yerini belirlemeli, ondan sonra ameliyat yapmalılardı. İyi tarafı şuydu ki gizli tümör'ün yayılma riski yoktu. Eğer ameliyat başarılı geçerse hiç bir hayati tehlike kalmayacak demekti.

Minjae bey kapıda bekleyen güvenlikten "Hyunjin bey hastaneden çıktı" mesajını aldığında, Minho'yu aramıştı.

Minjae: "Minho, Hyunjin gitti. Arka kapıda bekliyorlar aleti içeri getirmek için. Sen onları al ve ameliyathaneye gel. Ben de Felix'i getiriyorum"

DOCTOR // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin