"JİSUNG ORADA KALIP YOK OLACAK MİNHO"

339 64 84
                                    

(JİSUNG)

Gece anlamadığım bir huzurla gözlerimi kapayıp uykuya daldığımda sabah böyle uyanacağım hiç aklıma gelmezdi. Kendi odamda olmamama karşın Minho da yoktu. Benden önce uyanıp kahvaltı falan hazırladığını düşündüm ama tüm evi gezip onu göremeyince korkmaya başladım. Yatak odasına geri döndüğümde Nine'nin bana hediye ettiği kitaptan gördüm. Sanırım burada da bir tane vardı. Kitabı neler olduğu ile ilgili birşey bulma ümidi ile açtım. En sonda MİNHO yazıyordu. Sesli bir şekilde MİNHO dedim ama hiçbirşey olmadı. Kitabın sayfalarını hızlıca geçerken içinden bir kağıt düştü. "Büyülü dünya kuralları" broşüre benzeyen kitapçığı okumaya başladım.

-Yaratan Hwang Hyunjin.

-Yaratılma sebebi sevgilimle yatan Minho ya güzel bir hedie.

"Ne?" büyüyen gözlerim ve tiz çıkan sesimle devam ettim.

-Ne yapmak istersen özgürsün Minho hatta sikmek için bir insan bile isteyebilirsin.

-Çıkmanın tek yolu başka birinin kitaba girmesi ( kitaba giren kişi asla çıkamaz)

-Büyülü dünya 1 ocak 2024 te içindeki herşey ile birlikte yok olacak. 

"1 yıl sonra" dedim sessizce. Minho beni kullanmıştı. Salak ben bide çocuğu kendime yakın hissetmiştim. Şimdi ne yapacaktım? Kitabı kapattım. Kapağındaki MİNHO yazısı sihirli bir şekilde "JİSUNG" a dönüşürken dolan gözlerimdeki yaşlar düşmeye başladı. Ailemi kaybeden ben şimdi kendimi de kaybetmiştim...

(MİNHO)

Kitaptan çıktığımda Jisung'un odasında buldum kendimi. Önümdeki kitap adını 'JİSUNG' olarak değiştirirken odayı inceledim. Odada da aynı Jisung'taki gibi mükemmel bir koku vardı. Şimdi ne yapmalıydım? Evin anahtarını alıp dışarı çıktım. İlk anneannemin yanına gittim. Beni görünce yaptığı hatayı bildiği için buruk bir şekilde 

"çıkmışsın" dedi. 

"evet ve senin seçtiğin masum, hayatımda gördüğüm en iyi kalbe sahip çocuk orda kaldı!" sinirle konuşmama şaşırmadı.

"biliyorum ama yapacak tek kişi oydu.Bana güvenen tek kişiydi... " anneannem Jisung'un ona olan güvenini kullanmıştı. Bencilce. Ben? Bende onu orada bırakıp çıkacak kadar bencildim. Orada kalıp kalan 1 yılımızı beraber geçirip birikte ölme düşüncesi... çok arada kaldım ama kararlıydım. Orayı yaratan Hwang'ı bulup gerekirse sikecektim. Jisung'u çıkarmadan olmazdı yapamazdım.

"olsun torunum şimdi onu unut ve yaşayamadığın hayatını yaşa" anneannemin konuşmasıyla düşüncelerimden koptum. Ne? Ne dedin sen? Onu unutup yaşamımı mı yaşayacaktım? sinirle bağırdım.

"O masum çocuğu oraya gönderip 1 yıla yok olacağını bile bile bana hayatını yaşa mı diyorsun? Çok yazık ne kadar taş kalpli olduğunu biliyordum ama bu kadarını isteyeceğini düşünmemiştim!" kapıyı çarpıp caddeye çıktım. Gözlerimden yaşlar akarken konuştum kendi kendime 'Ne yaptın Jisung bana seni şuan yanımda o kadar çok istiyorum ki'... Hwag salağının evinin önüne geldim. Önce iyi yolla isteyecektim Jisung'u oradan çıkarmasını. Kapı zilin çaldım. Otomatik bir şekilde açıldı. Villayı koruyan güvenlik görevlileri elleriyle bana yolu gösterdiler. Ev değil saray desem yeriydi. Geniş merdivenlerden çıkıp büyük kapının önünde durdum. Sanki herkes beni bekliyormuş gibi bana yol verirken şaşırmadım. Çıktığımı biliyor olmalıydı. Kapıyı açtıklarında onu gördüm. Doğumumdan 12 yaşıma kadarki en iyi arkadaşım ve tam 7 yılımı kimsenin olmadığı yere göndererek mahveden Hyunjin. Evet bu iki şeyi yapan tek kişiydi. 

"Çıkmışsın puşt" dediğine karşı yumruğumu sıktım. 

"Sana milyon kez açıklamaya çalıştığım şeyi tekrar açıklamayacağım Hyunjin tek bir şey için geldim Ji-"

" Jisung orada kalıp yok olacak Minho onu çıkarmayacağım" biliyordu herşeyi biliyordu ve istediğimi yapmayacaktı. 

" O masum çocuğu orada sen bıraktın Minho " dediği şeyle kalbim sıkıştı.

"Eğer çıkmasaydım ikimizde orada kalacaktık" kafasını salladı.

"Ve çıkıp beni ikna edebileceğini düşündün" sessiz kaldım o dünyada düşündüğüm herşeyi de biliyordu. 

" Hayır Minho arkadaşlığımıza ihanet edip sevgilime küçük yaşta dokunduğunda yaşadığım acıyı bağlandığın çocuğu birdaha göremeyerek ödeyeceksin" o sırada içeri giren kişiye baktım. Bana sinsice güldü ve hemen yüz ifadesi değişti.

" A-aşkım bu burada ne arıyor? korkarak konuştuğunda şaşırmadım. Yatmamızdan hemen sonra da rol yapmıştı. Kulağıma söylediği 'Hyunjin i benden alamazsın' sözleri aklıma geldi. Küçük olduğumdan birşey diyememiştim. Ama Hyunjin'e aşık falan olmamıştım bunları sadece kıskançlığından yapmıştı Felix. Hyunjin birtek onun olsun istiyordu. 

"Masum bir çocuğu kitaba hapsederek çıkmış aşkımkorkma sana birşey yapmasına asla izin vermem" Felix Hyunjin'in göremeyeceği şekilde bana sırıtıp yürüdü Hyunjin'in kucağına oturdu ve bana arkası dönük şekilde sarıldı. Gözlerimi devirdim. Hyunjin bana bakıp 

" Diyeceğin başka birşey yoksa gidebilirsin Felix ile işimiz var" Arkamı dönüp çıktım ordan. Gidebileceğim tek yer Jisung'un eviydi. 

Eve girip Jisung'un yatağına yattım. Elimi yastığın altına attığımda birkaç fotoğraf buldum.Çıkarıp baktım. Jisung ve anne babası olduğunu düşündüğüm 3 kişi vardı. Fotoğrafta en fazla 12 yaşındaydı Jisung. Evde tek yaşaması ve sakladığı bu fotoğraftan anne babasını kaybettiğini anladım aynı benim gibi... Saat daha gündüz 12 di ama çok yorgun olduğumdan Jisung kokan yastığa koydum başımı. Tam 12 saat hiç uyanmadan uyudum. 7 yıldırhi rüya görmemiştim. Uzun süreden sonraki ilk rüyam hiç güzel değildi. Anne e babamın gözümün önünde öldürüldüğü günü gördüm. O zaman ağladığım gibi ağlayarak uyandığımda doğruldum ve derin bir nefes aldım. Gece 12 di ve aklıma gelenbir fikir ve umutla büyülü kitabı aldım elime. İlk sayfasında Jisung yazıyordu. Sesli okudum.

"JİSUNG" Hiç beklemediğim bir beyaz ışık ile gözlerimi kapattım.

AYH YAZMAK ZOR ACABA BİR GÜN KİTAP TUTACAK MI.....

MİNHO / minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin