"KURTARICI"

622 78 237
                                        


Eski taş basamaklardan çıktım. En son geçen yıl gelmiştim bu sahafa.

"oo Jisung döndün mü Japonya'dan" gülümseyerek başımı salladım. Annem vebabam geçen yıl trafik kazasında öldüklerinde Japonya'ya dedemin yanına gitmiştim. Şimdiyse dedem bana doğduğum, yaşadığım bu yerden bir ev aldı. Artık tek yaşayacaktım.

"evet Nine , dedem burdan ev aldı bana artık burdayım" Sahafın sahibi Nine ( çok samimi olduğumuzdan böyle seslenirim) gülümseyerek başını salladı. 

"evde sıkılıyorum varmı önerdiğin güzel bir kitap" Nine sıkıntıyla nefes verdi.

" evet sanırım artık okuman gereken bir kitap var" neden böyle söylediğini anlamamıştım. 

"tamam onu alıyım o zaman Nine" bana gel işareti yaptığında peşinde gittim. Buraya çokça gelip heryeri dolaşmama rağmen hiç görmediğim bir odaya girdik. Tozlu bir sandığın kilidini açtı ve içindeki kitabı aldı. 

"işte bu kitap" kitaba baktım. Kalın kapaklı , eski bir kitaba benziyordu. 

"bu kitabı neden buraya koydun ki Nine?" gülümsedi 

"bu kitabı senin yaşındaki torunum yazdı bu yüzden herkesin alabileceği bir yerde durmasını istemedim ama senin okumanı çok isterim Jisung " kitabı elime aldım yazarı yazmıyordu 

" peki torunun şuan nerede?" gülümsemesi solarken

"kayıp..." dedi bende üstüne gitmedim. 

"hmm tamam teşekkür ederim" diyip odadan çıktım o da peşimden geldi. 

"ne kadar bu kitap" Nine biraz düşünüp 

"sana hediye edeceğim biliyorum her zamanki gibi kabul etmeyeceksin ama bunu gerçekten hediye olarak almanı istiyorum" gözündeki ışıltı bunu kabul etmemi istediğini yeterince belli ediyordu.

"peki Nine hediyen için teşekkür ederim" dedim bu hediyenin sıradan yaşayacağım hayatımı ne kadar değiştireceğini bilmeden. Dükkandan çıktım evime gidip yatağıma yattım. Hayat cidden bana hiç heyecanlı gelmiyordu. 19 yaşımda okumayan, ailesi olmadan yaşayan birisiydim. Arkadaş ? onları da artık yanımda istemiyordum zaten yanımda olmak için de bir çaba göstermiyorlardı. Kuaklığımı takıp şarkı açtım. Kitap okurken odaklanmamı sağlıyordu.  Hediye olarak aldığım üstünde MİNHO yazan kitabı aldım elime. Ne hakkında olduğu , yazarı , basım yeri hiçbişey yazmıyordu. Kitabın sayfalarını elimde kaydırarak hızlıca geçmeye başlamıştım ki 

"bu ne ? " sayfalar boştu. Kitabın en başını açtım 

"00.00'da gel " içimden ben mi ? dedim ve anında 

"evet" yazısı belirdi. Böcek görmüş bir ergen kız gibi kitabı yatağa fırlattım. Kulaklığımı çıkardım. Nineye gidip sormak geldi aklıma ama vazgeçtim. Zaten sıkıcı olacak hayatıma biraz eğlence katmaktan zarar gelmez diye düşündüm. Kitabın duyacağı şekilde 

"tamam gece yarısı gelirim" dedim. Fırlattığım kitabı alıp ilk sayfayı açtım. 

"aferim Jisung" yazıyordu. Hassiktir. Adımı biliyor olmasına rağmen sakin kalmaya çalışarak kitabı masaya koydum. Gece yarısına daha 4 saat vardı. Dizi izleyerek oyalandım. Bir ara aklıma Minho ismini internette aratmak geldi çok umutlu bir şekilde aratmama rağmen birkaç ünlü dışında hiçbişey çıkmadı. Saat 00.00 olduğunda kitabı koyduğum masanın önünde durdum. Birşey olmasını bekledim ama olmadı. Kitabı elime alıp ilk sayfasın açtım .Yazanı istemsizce sesli okudum.

MİNHO / minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin