⓿❷

181 16 0
                                    

(İlk bölümde güncelleme yapılmıştır, tekrar okumanız rica olunur.)

**•̩̩͙✩•̩̩͙*˚ ❦˚*•̩̩͙✩•̩̩͙*˚*

Türkiye hayretler içerisinde kalmıştı gördükleri karşısında.

"Babacığım, yoksa bunlar...?"

"Evet kızım, doğru. Hadi gel."

Osmanlı kızının minik elinden tuttu, ve onu bahçe de hazırladığı şeylerin yanına götürdü.

Evet. Bahçede bir masa hazırlamış, üzerine ise çeşitli Türk savaş aletleri yerleştirmişti. Eline kırmızı-yeşil rengindeki oku ve yayı aldı. Son zamanlarda içinde kötü bir his vardı, sanki bir felaket yaklaşıyordu. Kızını da bu felakete hazırlaması gerektiğini düşünüyordu.

"Evet güzel kızım, artık bir şeyler öğrenmenin vakti geldi." dedi Türkiye'nin yanına çömelirken. "Bazı felaketler olacakmış gibi hissediyorum, ve senin de bundan etkilenmemen için seni eğitmen gerektiğini düşünüyorum."

"Ne? Ama? Ben? Nasıl?"

"Merak etme Hilal'im, ben yanındayım. Sana yardım etmek için, her zaman yanında olacağım." dedi biricik kızının alnını öperken. "Şimdi, hadi önce Ok ve yay kullanımına geçelim. Beni iyi izle, tamam mı?"

"Peki..."

Ayağa kalktı, ve okunu yayına yerleştirip, gerebildiği kadar gerdi. Kızı da kendisini izliyor mu diye ona göz ucuyla bir bakış attı. Minik Türkiye meraklı gözlerini, tüm dikkatini babasının elinde ki ok ve yaya verdi. Oku ve yayı nasıl tuttuğundan, onun açısına kadar her şeyi tartıp ölçmüştü zihninde.

Osmanlı bu durum karşısında hoşnut bir şekilde hafiften tebessüm etti. Daha sonra tüm ciddiyetini takındı, ve son defa, okunu biraz daha gerdirdikten sonra, ani bir hareketle bıraktı oku. Ok bir şahin gibi, son sürat ilerliyordu.

Hemen karşısındaki ağacın üzerinde bulunan hedef tahtasında, tam 12'den vurmuştu. Türkiye büyülenmiş bir biçimde bir babasına, bir de oka bakıyordu.

"Bende! Bende! Bende denemek istiyorum! Baba lütfen bana da öğret!"

"Hahahh sakin ol sakin ol... Tamam, gel bakalım."

Türkiye hızlıca babasının yanına gitti. Babası bir ok daha alıp kızının yanına çömeldi, eline oku ve yayı verdi.

"Bak şimdi, aynen böyle yapacaksın..."

Ona nasıl yapacağına dair yol göstermiş, bir kaç defa birlikte ok atmışlardı. Türkiye'nin eli hemen alışmıştı buna, zaten çabuk kavrayan birisiydi.

"Şimdi tek başıma denemek istiyorum!"

"Peki, dene bakalım..." dedi babası şefkatle gülümseyerek. Sonra da geri çekilip, kızını izlemeye başladı.

Türkiye'de tıpkı babasının yaptıklarını uygulamaya koyuldu. Okunu yayına kurdu, onu iyice gerdi. Göz ucuyla, babasının onu izleyip izlemediğini kontrol etti. Onun da kendisini izlediğini görünce hafiften sırıttı. Sonra da son bir kez daha sert bir biçimde gerdirdikten sonra, aniden okunu bıraktı, ve ardından bir Şahin gibi süzülüşünü izledi.

"Başardııımm!!"

Oku tam 12'den vurmuştu hedefi... Bunu görür görmez sevinç çığlıkları atmaya başladı Türkiye. Sonra bir anda kendisini hava da buldu. Osmanlı onun havaya kaldırmıştı.

♥︎~Countryhuman Türkiye'nin Maceraları~♥︎ [ASKIYA ALINDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin