...
16 Eylül 2004
Ellerinde kutular olan birkaç adam geçti önümden. O kutularda ne olduğunu biliyordum. Evdeki eşyaları toplayıp kutulara koyuyorlardı daha sonra büyük arabaya yüklüyordu adamlar. Peki neden eşyaları topluyorlardı, taşınıyor muyduk? Yengem yanıma geldi. "Sen neden burda bekliyorsun?" diye sordu ters bir sesle. Yorulmuş gibi görünüyordu.
"Neden eşyaları topluyorlar? Benim eşyalarımı almasınlar." Elimde oyuncak ayıcık vardı. Onu da almasınlar diye oyuncağa sıkıca sarıldım. Yengemin çocuğu yoktu o yüzden dayım bana en güzel hediyeleri alıyor. Onu seviyorum.
"Taşınıyoruz o yüzden eşyaları topluyorlar." dedi.
"Taşınmak mı? Neden ki? Ben burayı seviyorum, gitmeyelim burdan." diye söyledim. Benim söylediğim şey onun umrunda bile olmadı. Yanımdan uzaklaşarak geri içeriye gitti. Yengem beni hiçbir zaman dinlemiyordu. Onun için ben hiçbir şeyim. O beni sevmiyor. Beni neden sevmiyor ki? Ben ona kötü bir şey yapmadım.
Bir gün ona yenge yerine anne demiştim sonra bana tokat atmıştı ve dayıma, bana vurdu diye söylememem için daha çok kızmıştı. Ona anne diyen kimse yoktu, bende bu yüzden üzülmüştür diye ona bir kez anne demiştim ama sinirlenmişti. Bana vurduğu için de ondan sürekli uzak durdum. Korktum o beni korkutmuştu. O bana dayımın olmadığı yerlerde sürekli bağırıyor bana vuruyordu. Ben bir şey yapmasam bile bana bağırıyordu. Benden nefret edecek kadar ben ona ne yaptım ki? Ben kötü birisi değilim. O beni sevmiyor o yüzden bende onu sevmiyorum. Dayım çocukların kalpleri herkesi sevecek kadar geniştir diyor. Benim kalbim yengemi sevecek kadar geniş değil ben sadece dayımı seviyorum çünkü o bana iyi davranıyor hiç bağırmıyor ve bana vurmuyor.
Yengem kolunda çantasıyla evden çıktı ve yanındaki adamın elinde iki tane valiz vardı. "Valizleri şu kızın yanına bırak." diye adama söyledi. Adam hemen benim yanıma valizleri bıraktı. Anladığım kadarıyla valizin içinde benim eşyalarım vardı. Ona benim eşyalarımı toplamasınlar dedim diye mi eşyalarımı bana veriyordu? "Neden eşyalarımı valize koydunuz?" diye sordum şaşırarak çünkü yengem beni hiç dinlemezdi.
"Bak şimdi beni iyice dinle tamam mı?" dedi, bende kafamı aşağı yukarı onu onaylayarak salladım. "Şimdi sen beni burda bekle eşyaları götürüp seni almak için geri geleceğim." diye söylediğinde adam yanımızdan çoktan arabaya doğru uzaklaşmıştı.
"Tamam ama burası çok soğuk ben üşüyorum evin içinde beklesem olmaz mı?" diye sordum.
"Hayır evi kitlemem gerekiyor. O yüzden burda bekle valizin içinden bir şeyler giy üzerine ve burda kal." dedi, evi kitledi sonra o büyük araca binip burdan uzaklaştı. Beni burda bıraktı ama geri gelecekmiş o yüzden sorun yok. Sahi beni neden burda bıraktı ki? Acaba araçta yer mi yoktu?
Valizi açmaya çalıştım ve sonunda zor da olsa açıldı. İçinde bir sürü eşyam vardı. Hatta benim nerdeyse bütün herşeyimi koymuşlardı. Diğer valizi açmadım eşyalarımın devamı kesin oradaydı bu yüzden bakmama da gerek yoktu. İçinden montumu alıp hemen giydim. Hava çok soğuktu ve kararmak üzereydi.
Dayımı uzun zamandır görmüyordum eve gelmiyordu. En son yengemle konuşurlarken duymuştum. Ona yurtdışına gideceğinden bahsediyordu ve galiba gitmişti çünkü eve gelmiyordu. Acaba yurtdışı nasıl bir yerdi? Galiba dayım yurtdışını çok sevmişti belki de bu yüzden geri gelmiyordu.
Ne kadar süredir burda bekliyordum bilmiyorum ama hava çok kararmıştı. Ayrıca ben acıktım, acaba valizde yiyecek var mıdır diye valizi tekrar açtım. Kendime özel küçük bir kutu yapmıştım, o kutu da valizin içindeydi. İçinde bir miktar dayımın verdiği paradan vardı ama burda yiyecek alacağım bir market yoktu. Valizde sadece eşyalarım vardı başka hiçbir şey yoktu. Valizi kapatıp oturduğum kaldırımdan kalktım. Yengemin o arabayla gittiği yola doğru baktım ama hiç kimse beni almak için gelmiyordu. Acaba beni unuttular mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇENEK
Teen FictionHayat. Bu kelimenin binlerce anlamı olabilir ama bana kalırsa; Hayat bir insanın yaşaması gereken ve eninde sonunda ölecek olması gerçeğinin kelime olarak yansımasıdır.