"Sen mi yazdın bunu?"
"Evet Aybike o benim.Bunu başka bir yerde konuşalım mı?Yani sen de istersen."
Aybike bir an duraksadı.Hayal kırıklığı yaşadığını iliklerine kadar hissediyordu,yazanın kızıl olmasıydı asıl istediği ama o hiç düşünmeden,fütursuzca cümleleriyle duygularını ayaklar altına almaktan gocunmamıştı.Şimdi ona bir ders vermenin vakti değil miydi?Peki karşısında ona gerçekten duygu besleyen birini kandırmak,küçük düşürmek olmaz mıydı bu?Düşünmek için zaman kazanmalıydı.
"Peki gidelim ama biraz bekler misin?Şuna bir çift sözüm olacak."
Berk'e döndü Aybike,söylediklerini bir mantığa oturtması gerekiyordu onun gözünde.
"Ben senin şeklinden şemalinden ya da etrafındaki şu amaçsızca yaşayan kızlar gibi zenginliğinden etkilenmedim.Ben bana bu hiçbir zihnin düşünüp kuramayacağı sadece büyük bir aşkla yazılabilecek cümleleri yazana aşık oldum.Dün kütüphanede karşımda sen oturunca ve gözlerini bir saniye ayırmadan dakikalarca beni izleyince yazanın sen olduğunu düşündüğüm için senden hoşlandığımı söyledim.Yani seni tanımıyordum,tanısaydım ruhu bu kadar çirkin olan birinin bu cümleleri yazamayacağını anlardım zaten."
Kütüphanede kızı izlediğini duyan arkadaşları Berk'e bunun doğruluğunu sormaya başlamışlardı.
Demircan Berk'e doğru birkaç adım attı.
Tehditkar bir tavırla işaret parmağını çocuğun göğsüne vurarak "Seni bu kızın bir metre yakınında görürsem senin için iyi olmaz bilesin.Berk bu lafın altında kalacak biri değildi ama kıza sarf ettiği kelimelerin beyninin içinde bağırmasından Demircan'ı duymamıştı bile.
Aybike'nin Demircan'ı kolundan tutup çocuktan uzaklaştırmasıyla Recep karnının kasıldığını hissetti.Neydi bu şimdi?
Aybike ve Demircan okulun kafesine oturmuşlardı.Çocuk hemen ikisine birer espresso almıştı.Kıza ne istediğini sormamıştı.
"Ne bu?"
"Espresso..."
"Yok ben sevmem yani hiç içmedim.Gerek yok.Sadece konuşalım.Sonra gideceğim zaten."
"Aybike dediğim gibi seni uzun zamandır o kütüphanede görüyorum."
"Nerde otururdun?Heralde uzakta bir yerde.Çünkü illa ki görürdüm seni."
"Hep tam karşına otururdum Aybike.Sadece dün...Şu uyuz herif yüzünden oturamadım."
Hiç dikkatini çekmemişti bu çocuk Aybike'nin.Zihnini ve kalbini kaplayan bir kişi vardı ama bunun değişmesi gerekiyordu.
"Bana yazdığın o cümleler beni gerçekten çok etkiledi.Hepsi için teşekkür ederim."
"Ne teşekkürü Aybike,onlar sadece kağıda dökebildiklerim.İçimde yaşadıklarımı bir bilsen sana karşı..."
"Aybike tebessim edebilmişti sadece bu cümlelere karşılık."
"Bana bir şans verecek misin?"
Aybike içinde Berk'e karşı olan dindiremediği duyguları aşabilir miydi bu çocukla?Yoksa sadece vakit mi kaybederdi?
"Onlara beni de birinin sevebileceğini göstermem için bir fırsat bu!"
diye düşündü."Tamam,bu işin sonunda ne olur bilmiyorum ama denemeye değer."
Demircan mutlukla bir anda ayağa fırladı.
"Oh be ohh,çok korktum reddedeceksin diye.O zaman bu akşam bir yemeğe çıkalım mı biz?"
"Ama benim ders çalışmam gerek,öyle her zaman dışarı çıkamam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bilinmeyen bir adamın mektubu | ayber
Novela Juvenilbir mektup düzeltir mi her şeyi,yoksa var olanı da yıkıp geçer mi?