1- Umut

530 34 37
                                    

  "Carl..."

Karşımda duruyordu. Bir gözünü saran bir bandaj vardı. Saçları biraz daha uzundu ve omuzlarını geçmek üzereydi. Mavi gözleri ışıldıyordu. Bana bakıyordu.  Gözlerime inanamamıştım. Bu bir rüya olmalıydı. Birkaç saniye dolan gözlerimle öylece kaldıktan sonra en sonunda Carl'a doğru koştum. Kollarımı sımsıkı bir şekilde boynuna doladım. Delilercesine ağlıyordum. O da kollarını belime sarmıştı. Birlikte yere düştük ve sarılmaya devam ettik. Hıçkırıklarımın ardından konuşmaya çalışıyordum fakat başarılı olamıyordum. Kollarımı çektikten sonra avuçlaımın içine yüzünü aldım. Her zerresini inceledim. Gözleri hala aynıydı fakat bir gözü bandajlıydı. Tuttuğum yüzünün her zerresini öpmeye başladım. Ağlıyor ve öpüyordum. Saçlarını öptüm. Kokladım. Tekrar sarıldım ve kokusunu içime çektim. Ben bunları yaparken o hiçbir şekilde karşılık vermiyor, birşey söylemiyordu. Sadece bana sarılmıştı. Şoktan dolayı böyle davrandığını düşünüp bunları çok takmamıştım. Sonunda ona kavuşmuştum. İnanması güç geliyordu benim için.

"Öldün sandım. Seni kaybettim sandım. Bir daha göremeyeceğimi sandım ama sözümü tuttum. Yaşamaya ve umutla beklemeye devam ettim. Buna kimse inanmasa da senin geri döneceğine ben inanmıştım. Seni çok özledim Carl. Çok özledim sevgilim." dedim hıçkırıklarımın arasında. Bana öylece bakıyordu. Bakışının, gözlerinin neyi anlatmayı çalıştığını anlayamıyordum. Eskiden hep anlardım. Bu sefer ise karşımda bomoş bir bakış vardı.

Ben ona öylece bakarken Carl arkama doğru baktı ve beni bırakıp ayağa kalktı. O tarafa doğru hızla koşmaya başladı. Ben de oraya doğru döndüm. Yanına koştuğu kişi Rick'di. Rick şoka girmiş görünüyordu. Birden sarıldılar. Rick ağlamaya başladı. Ben de herkes gibi şaşkınlıkla olan bitenleri izliyordum. Aynı zamanda da ağlıyordum. Gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Döküldüçe dökülüyorlardı. Sanki bu günü beklemişler gibiydi.

Rick de ağlıyordu. Hiç birşey söylemiyordu ve sadece 2 yıl önce öldüğünü sandığı oğluna sarılıyordu ve hasret gideriyordu. Ben onları izlerken Maggie bana destek çıkmak için yanıma gelmişti. Ellerimi tutuyordu. Ellerim buz gibiydi. Karışık duygular içerisindeydim. Bedenim bile olanları henüz kaldırabilmiş durumda değildi.

Carl Rick'ten ayrıldıktan sonra uzun süredir görmediği Daryl ve Glenn'e sarıldı. Daha sonra Maggie'nin yanına geldiğinde kucağındaki bebeği gördü. Gülümsedi. Gülüşünü bile özlemiştim. Biz olanları sindirmeye çalışırken Carl ile gelen diğer iki kişiyi unutmuştuk. Onlara döndük. Rick'in yaşlarında bir adam ve yanında da benim yaşlarımda görünen bir kız vardı. Kız birden konuşmaya başladı.

"Ben Chloe. Bu da babam Nate. Carl'ı ölümden biz kurtarmıştık. Bir gözünü kaybetti ama yine de yaşama tutundu. Güzel ve verimli bir yerleşkemiz vardı. Orası yerle bir olduktan sonra burası ile karşılaştık. Erkek arkadaşım beni ve babamı birçok kez ölümden kurtardı ve ona minnettarız. 2 yıldır üçümüz beraberiz."

Chloe'nin son söylediği şeyden sonra beynimden vurulmuşa dödüm. Tüm herşeyi unutup sadece o cümleye odaklandım. 'Erkek arkadaşım' demişti. Carl onun erkek arkadaşıydı. Carl'a döndüm ve yüzümde karışık duygularla ona baktım. O da aynı şekilde bana bakıyordu. Biz birbirimize bakarken Nate ve Chloe diğer kişilerle birikte yeni yerlerine bakmak için yanımızdan ayrılmışlardı. Carl ile kalmıştık. Ona doğru yaklaştım. Sadece yüzüme bakıyordu. Gözlerim dolmuştu.

"Söz vermiştin. Söz vermiştik. Sadece birbirizi sevecektik!"

Titreyen sesim git gide yükselirken umutsuz gözlerle ona baktım ve bişey söylemesine izin vermeden konuşmaya devam ettim. Zaten birşey söyleyebilcek gibi görünmüyordu.

"Seni bekledim biliyor musun? Tam 2 yıl boyunca. Tam 2 yıl boyunca öldün sanıp yasını tuttum. Her günün akşamı mezarının başına oturup saatlerce seninle konuşup ağladım. İçimde her zaman bir umut vardı. Beklemeye devam ettim. Belki bir umut geri geilrsin diye. Asla başkasını sevmedim. Asla başkasına dokunmadım, sarılmadım. Asla başkasını öpmedim. Senin toprağına sarıldım. Sadece seni sevdim. Tam geri dönmene sevinmişken bana getirdiğin hediye gerçekten bu mu? Neden? Sadece soruyorum. Neden Carl?"

Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken tek düşündüğüm birşey vardı. Şimdi ne olacaktı? Ona çok kızgındım. Aynı zamanda da kırgın. Gerçekten yalnız başıma geri dönmesini umutla beklerken onun başka ellere dokunup beni unutması en çok canımı yakan şeydi. Ben bunları aklımdan geçirirken Carl tek birşey söyledi.

"Üzgünüm Jessie. Ben onu seviyorum."

Suratında yine hiçbir duygu ifadesi yoktu. Son söylediği kalbimi ağır yaralamıştı. O artık başkasını seviyordu. Gözümden düşen yaşlara hakim olmaya çalışıp içimde tutmak istemediğim şeyi söylemeye karar verdim.

"Pekala. Belki de ben kafamda fazla kurmuşum. Belki de seni bu kadar çok sevmemeliydim. Belli ki bunu haketmiyormuşsun. Yeni sevgilin ile mutluluklar. Umarım sen de birgün benim seni beklediğim gibi onu beklemek zorunda kalmazsın. Görüşürüz Carl."

Arkamı döndüm ve hızla ilerlemeye başladım. Eve doğru gidiyordum. Yolda giderken ağlamamı durduramıyordum. Canım hiç bu kadar yanmamıştı. Bedenim adeta kavruluyormuş gibi hissediyordum. Kalbimde ateşler yanıyordu. Kalbimin ağrısını hissettim. Ağlamamı birden durdurdum. Bundan sonra ağlamamakta karar kıldım. Hayat bana böyle bir tokat çarpmışken canımın daha fazla yanmasını istemiyordum.

Eve gelmiştim. Rick salondaydı. "Başbaşa konuşmak istersiniz diye sizi burada bekledim. O kızın söylediğini duydum kızım." dedi ve sanki o da hayal kırıklığına uğramış gözlerle bana baktı. "Başkasına aşık olmuş baba. Senin oğlun, benim canımdan çok sevdiğim sevgilim. Başkasına aşık olmuş." dedim. Rick bana yaklaştı ve sarıldı. Sarılmak iyi gelmişti. Hayatımın en kötü günü bugündü. Daha kötüsünü hiç hatırlamıyordum.

Günün yorgunluğuyla beraber yatağıma uzandım. Carl şuanda napıyordu merak ediyordum. Bugünlük bizimle aynı evde değildi. Yeni ailesiyle beraberdi. Kalbimdeki o ağrı tekrardan vurdu ve bütün olanları düşündüm. Ben bunları hakedicek ne yapmış olabilirdim? Daha hafif bir cezam olamaz mıydı?

Ben aslında Carl'ı ilk gördüğümde bu gece birlikte uyuruz diye düşünmüştüm. Eski günlerdeki gibi. Kokusunu içime çekerim diye düşünmüştüm. Ona olan hasretimin geçmesini sağlardım diye düşünmüştüm. Belli ki şimdiye kadar düşündüğüm herşey büsbütün bir yalanmış.

The Walking Dead- Carl x Jessie 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin