"Günaydın! Günaydın! Günaydın!" Bu şekilde öğlene kadar bağırsam da Uras'ın derin uykusunu bölemezdim. "Sevgilim lütfen uyan! Hayır anlamıyorum seni, ben de seninle aynı saatte uyudum ama uyumayı ölmekle karıştırmayıp arada uyanıyorum." göz devirip yataktan çıkmak için yeltendiğimde tam da tahmin ettiğim gibi bileğimi kavrayıp kendine doğru çeken Uras'ın tam üstünde buldum kendimi. Yaramaz çocuklar gibi bakıyordu. Kısa kumral saçları dağınık ve sahil havası yüzünden matlaşmıştı. Yeni uyandığı için şiş olan gizlerinin içiyle gülümsedi. Ben de ona güldüm.
"Günaydın aşkım." dedi, sesi normalden de kalın ve boğuk çıkmıştı.
"Bi daha o saate kadar çalışmayalım Uras lütfen." dedim isyan edercesine.Uras'la son bir haftadır çok önemli bir ihaleye çalışıyorduk. Öyle ki, akşam 17:00'dan sonra bilgisayar ekranı ve dosyalardan başka hiçbir şeye bakamaz olmuştuk.
"Aşkım biliyorsun çok ilerledik. Hatta bana kalırsa, hazır sayılırız. Sadece onay bekliyorum finans departmanından."dedi gozlerini ovarken. Bu sırada hala üstünde olduğumu fark edip kalkmaya yetendiğimde bi anda yüzünü ekşitti
" Nereye! "diye bağırdı küçük çocuk edasıyla."Kahvalti hazır sevgilim, kahvekeri koyacağım sen de yüzünü yıkayıp gel." dedim yatakta tekrar oturup. Uras bu fikri sevmemiş gibiydi. "Ama ben başka düşünmüştüm." dedi kaşlarını çatarak. Ben bu bakışı çok iyi biliyordum. Biz evleneli neredeyse 2 sene olmuştu ve 2 senedir her bu bakışı gördüğümde bir dakika içinde çırılçıplak hale geliyordum."Uras! Hayır aşkım çok işimiz var hadi!" diye bağırdığımda Uras beni çoktan kendine çekmişti tekrar.
Urasla olan ten uyumum inanılazdı. Her an her dakika onu öpmek istiyordum, ne zaman istesem de başarıyordum. Bu iki sene içinde çok fazla öpücük ve kondom demekti.Uras beni çoktan öpmeye başlamıştı ben bunları düşünürken. Karşılık verdiğimde Uras la arama giren tişörtünü yırtıp almak istedim. Uras da aynı hisleri zaten yeterince dekolteli olan bordo geceliğim için besliyor gibi bir hamlede çekip çıkarmıştı üstümden.
Öpüşlerimiz ve dokunuşlarımız goderek hızlanırken Uras beni sertçe sırt üstü çevirip üstüme çıkmıştı. Her şey yerli yerine otururken hep yaptigim gibi gözlerinden alamıyorum kendimi. Her hareketinde daha çok istiyordum, her hareketinde nazik hamleleri biraz daha sertleşiyordu, her sert hamlesinde daha da fazla istiyordum.
"Uras..." dedim nefes nefese. "hı.." o da nefes nefeseydi. "Seni seviyorum" dedim gözlerimi onun gözlerinden ayırmadan. Uras gözlerini sanki şükreder gibi kırptı. Hareketleri daha da hızlandı. Daha da zevkli bir hale geldi ki bi anda her şey bitti. Geri çekilip işini bitirirken kulaklarım çınlıyordu. Nefes nefese kalmıştık. Gülümserken bir yandan da Uras'ın koynuma sokulmasını hafızama kazımak istiyordum. Az önce her şeyiyle bana hakim olan, beni yönlendiren ve istediğini yapan adam şimdi sanki bana muhtac bi çocuk gibi bana sokulup kokumu çekiyordu içine.
Saçlarını okşadım. Hala nefes nefeseydim. "Seni seviyorum sevgilim." dedi Uras, Aras'ın beni bicakladiğı yerdeki ameliyat izinden öperken. "Biliyor musun çok ilginç ama, seni ilk gördüğüm an anlamıştım çok zeki bir kız olduğunu. Ama seni tanıdıkça anladım tehlikeyi." dedi kafasını kaldirip bana bakarken. Öpücük kemikleri ve adem elması hep çok belirgin ve onu daha çok istememe sebep olurdu ama şimdi, onlara odaklanırsam dediği hiçbir şeyi duymadan tekrar öpmeye başlayacaktım."Hı hı.." dedim yutkunarak. "Aslı?" dedi gülerek, daha çok me oluyor gibi bi soruydu. "Dinliyorum." dedim gülerek.
"Seni tanıdıkça sadece zekan değil nefes alışın bile benim seni istemem için sebep olmaya başladı. Her dakika. Her dakika." dedi kendinden emin bir şekilde. Onun seni seviyorum deme seklini seviyordum. Bazen fazla sert oluyordu. Sevişmek istediği zaman - ki genelde çoğu zaman - çok konuşmadan harekete geçip benim de onu arzulamamı sağlardı -ki çoğu zaman - ikimiz de boşalnınca da ara sıra şimdi olduğu gibi bana olan sevgisini öyle güzel, öyle şairane ifade ederdi ki; hep damarlarımda hissederdim. İçin kaynardı, o an ona sarılmak yetmezdi içime almak isterdim. Yine öyle olmuştu, ne kadar sıkı sarılsam, ne kadar sert öpsem de yetmiyordu, içime almak bile yetmiyordu. Uras'ı hiçbir zaman arzuladığım kadar alamıyorum içime. En azından biyolojik olarak en mümkün yolu yapabiliyor olmakla yetinmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH 3
RomanceKendine mutsuz ve kötü olduğu için Siyah diyen birinin, iyi biriyle mutlu ve iyi bir hayatı olabilir miydi? Yoksa onlar sadece peri masallarının uydurması mıydı? Aslı sonunda sevdiği adamla birlikte olmuşken, ya eski defterler tekrar tekrar açılsayd...