3

193 19 4
                                    

Uçaktan indikten sonra bavullarımı almak için  sıraya girdim.

Bavulları aldıktan sonra taksiye binerek albayın bana attığı konumu taksiciye tarif ettim .

Yarım saatin sonunda evin önüne gelmiştik . Taksi ücretini ödedikten sonra taksiden indim. Mahalleyi süzdüğümde gerçekten güzel bir mahalle olduğunu düşündüm. Rengarenkti çünkü.

Sokakta oyun oynayan çocuklar sokağa ayrı bir cıvıltı katmıştı sanki. Binaya ilerleyerek kapıyı açtım anahtarı yöneticiden almam gerekiyordu.

Yöneticinin dairesini öğrendikten sonra kapısına gidip kapıyı çaldım. Çok bekletmeden kapıyı kısa tonton bi kadın açmıştı kapıyı.

"Buyur kızım kime bakmıştın ? " dedi

"Merhabalar ben daire üçe tanışmıştım.  Anahtarımı almaya geldim " dedim sevecen bir şekilde çünkü kadının suratına bakarak gerçekten yumuşuyordum.

"Dur anahtarı getireyim" gideceğini beklerken bana dönüp "Sen beni salak mı zannediyorsun nerden bileyim hırsız olmadığı "dedi son derece çirkef bir ifadeyle. kadının yüzündeki sevecen ifade bir anda kaybolmuştu. 

"Haklısınız bir saniye kimliğimi göstereyim" dedim kimliğimi çıkarıp kadına gösterdim. Kadın elimdeki kimliğe bakarken Yüzündeki ifade tekrar sevecen haline geri dönmüştü.

"Kusura bakma kızım. Yaşlandığımız için bizi çabuk dolandırılacak insan sanıyorlar. Yaşlandım ama bunamadım" dedi sinirle

"Haklısın teyze bu arada ismin neydi ? Sonuçta komşuyuz artık "dedim

"Sevil ben , birseye ihtiyacın olursa çekinme gel mutlaka " dedi samimiyetle

"Sağol. "Dedim ve anahtarları getirmesini bekledim.

Anahtarı aldıktan sonra. Sonunda yeni evimin kapısının önündeydim. Kapıyı açarak içeriye girdim. Etrafa baktığımda gerçekten eşyaların tam zevkime uygun olduğunu farkettim.

Albaya mesaj atmam gerekiyordu.

Kime: Albay
Eve şimdi girdim. Herşey için teşekkür ederim.

Yazdım çok geçmeden cevap gelmişti.

Kimden:Albay
Sen en iyilerine layıksın güzel kızım.

Mesajı ağzım kulaklarımda okudum. Küçük bir sözü bile beni mutlu ediyordu. Telefonumu bırakarak mutfağa girdim gerçekten acıkmıştım.

Buzdolabına ilerleyip dolabın kapağını açtım. Gördüğüm görüntüyle bir siktir çekmiştim. Buzdolabı bomboştu. Tamam bende fazla şey istiyordum ama bir kaç şey de alınırdı yani , ya açlıktan ölseydim. drama Queen e bağlayarak mutfaktan çıktım alışveriş yapmam gerekiyordu.

Çünkü gerçekten açtım. Yanıma lazım olan şeyleri alıp evden çıktım. Burayı bilmiyordum ama sora sora bağdat bulunur diye boşuna dememişlerdi. bende sorup öğrenecektim.

Sokakta ilerlerken bağırış sesleri duydum. merakıma yenik düşerek sesin geldiği yöne doğru ilerledim.

Karşı karşıya geldiğim manzara çok boktandı. Bir adam kadını döverek sürüklemeye çalışıyor ve kadına kimse yardım etmiyordu. Oradaki şerefsizlerde izlemekten başka hiçbişey yapmıyorlardı.

Bu görüntü kanın beynime sıçraması sağladı. Hızla ilerleyerek kadını adamın elinden aldım. Kimse bir kadına şiddet uygulayamazdı.

"Ne yapıyorsun lan " dedi adam anın verdiği şaşkınlıkla kadına kimsenin yardım edeceğini düşünmemiş olmalıydı ki şaşırmıştı.

"Sen hangi cürretle bi kadına el kaldırırsın it " dedim ve adama sağlam bir yumruk attım uzun zamandır kimseyi dövmediğim için bütün hırsımı bu adamdan çıkarabilirdim.

Adam benden bu yumruğu beklemediği için bocalayıp yere düştü. Adamın yere düşmesini fırsat bilerek Adamın üstüne çıktım. Gelişi güzel yumrukları Adamın suratına indirmiştim .

Artık adam tanınmaz bir haldeydi. Yumruklara devam edeceğim sırada biri beni arkamdan tutarak Adamın üzerinden kaldırdı. 

Buna kim cürret eder diye düşünüp arkamı döndüm. Tanıdık yeşil gözleri göremem beni çok afallatmıştı.

Bir diğer ilginç yanı ise o da en az benim kadar şaşkındı.

BigeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin