Yarın sabah saat 9 'da kamp için yol'a çıkacaktık. Gece şuan horul horul uyuyor , yarına dinç olabilmek için. Ben ise elime bir bardak soğuk su aldım balkondan sokağı karanlığı ve yıldızları izliyorum , sokak tan tek tük insan geçiyor. Sokak ne yazık ki bir yaz akşamı olduğu için sessiz değil , kahkaha sesleri sohbet sesleri derken neşeli bir görüntü çıkıyor ortaya ıyy en sevmediğim den. Mesela şuan bir kış akşamı olsa soğuk sessizlik ve ben başbaşa kalsak ne olurdu ? Hiç birşey sadece huzur dolu 1 saat geçirirdim o kadar , ama ne yazık ki mevsim yaz ve sessizlik pek bulunmaz bu mevsimde. Yaz geceleri gecenin en neşeli olduğu zaman dilimidir. Sana neşe yakışmıyor be gece sana zifiri karanlığına bulanmış bir sessizlik yakışıyor diyerek iç geçirdim. Saate baktığım da 23.30'du , sanırım artık benimde yatmam gerek yarın şiş gözlerle yeni okul ve sınıf arkadaşlarımı karşılamak istemem ne de olsa.
* * *
Sabah saat 8 ' de uyandım. Gece tabiki uyanmıştı direk 10 dakikalık bir duş aldım , saçlarımı düzleştirdim , üzerine ABD bayrağının baskılı olduğu beyaz salaş sıfır kol bir t-shirt , altıma açık renk kot şort'umu giydim gözlerime eyelinerimi sürüp nike spor ayakkabılarını giydikten sonra hazırdım. Valizimi alıp aşağı indim
Gece hazırlanmış bekliyordu
-Aryaaa ! Nerdesin kızım ya sen saat 08.30 oldu lan
-Gece sanki Fransa ' ya gideceğiz gideceğimiz yer 10 dakikalık yol diye söylenerek kapıya doğru yürüdüm Gece de çıkınca kapıyı kilitleyip anahtarı valizin içine attım ve okula doğru yürüdük.Okulun bahçesinde bizi iki katlı lüks bir otobüs karşıladı.
Geceyle otobüs ' e bindiğimizde alt katın dolu olduğunu gördük ve yukarı kata çıktık , yukarıda en arka koltukların hemen önündeki üçlü koltuklardan ikisi boştu. Gece 'yle o koltuklara doğru yürümeye başladık , herkes dik dik bakıyordu ne bakıyorsunuz ne var ? diye bağırmak geldi içimden.Koltuk ta yerime kurulduktan sonra yanımda ki kız selam verdi bende ona selam verdim. Kızıl kıvırcık saçları olan tatlı bir tipti adı "İlayda'ymış."
Onun bu tatlı yüzü bana Mira'yı hatırlattı bu durum kaşlarımın çatılmasına neden oldu.Soluma döndüm ve kimi gördüm bilin bakalım."Mavi gözlü'yü" adını bilmediğim için ona böyle hitap ediyorum.En arkada 5 ki koltuklar da oturuyorlardı. 2 kız 3 erkekler di. Kızlarda tam bir sürtük tipi vardı , hele de o mavi gözlünün yanında oturan da bildiğin çocuğa sırnaşıyordu ! Bu düşüncelerimden kurtulup mavi gözlünün gözlerinin içine baktım bana öyle sert bakıyordu ki , sanki çok büyük bir suç işlemişim gibi. Bir an kalkıp beni öldürecek mi acaba diye düşünmedim değil. Simsiyah giyinmişti , siyah kaslarını tam anlamıyla ortaya koyan bir t-shirt , siyah bir pantolon ve siyah spor ayakkabı. Gözleri ve üzerindeki siyah giysiler öyle uyumluydu ki , "siyaha mavi anca bu kadar yakışabilirdi."
Ona baktıkça bakışları iyice sertleştiği için kafamı başka yöne çevirip dışarıyı izlemeye başladım.
Göz ucuyla oraya baktığım da bayan sürtüğün bacağını okşadığını gördüm o okşadıkça o sırnaşıyordu nasıl bir kız bu ya ?
ilayda ya dönüp
-Şu arkada mavi gözlü çocuğun yanında oturan kızın adı ney?
-Rüzgarın mı?
-Mavi gözlünün adı Rüzgar mı?
-Evet Rüzgar , Rüzgar Güner.
Rüzgar , bana babamı hatırlatan mükemmelliğin beden bulmuş halinin adı Rüzgar dı hımm.
-Evet o kız
-Adı Kader
-Neyi oluyor Rüzgarın sevgilisi falan mı ?
İlayda kısa bir kahkaha attı
-Rüzgar dan bahsediyoruz o kızlara değer vermez onun için tek gecelik tir kızlar. Okulda çoğu kişi altından geçti ama onun düzenli fahişesi Kader dir. Yaklaşık 6 kez Rüzgarın altına girdiğini duydum.
Bu dediği karşısında boğazıma bir yumru oturdu ne oluyordu bana daha toplam 3 kere gördüğüm çocuk için bunlar fazla degilmiydi
-Peki dedim ve önüme dönüp dudaklarımı dişlemeye başladım.
Gece saat 12 te geliyor çoğu kişi uyudu Rüzgar Gece ve İlayda da.
Rüzgar uyurken onu incelemeye başladım. Kemikli bir yüzü vardı biçimli kaşları uzun kiprikleri kusursuz bir burnu ne kalın ne ince dudakları vardı , vücudu zaten başlı başına bir mükemmeldi kasları gerçekten güzel gözüküyordu.
Mola verildi uyanık olanlar ihtiyaçlarını karşılayacaktı olmayanlar da sabah karşılar artık gerçekten tuvalete gitmem gerekiyordu üzerime hırkamı alıp otobüs ten dışarı çıktım kızlar tuvaletinin olduğu bölüme doğru yürümeye başladım arkamdan gelen ayak seslerine aldırmıyordum tam tuvaletten içeri adamımı atacakken biri kolumdan tuttu ve beni duvarla kendi arasına aldi bir çift mavi gözle burun buruna geldim bu O'ydu
Rüzgar Güner.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
Teen Fiction" Mavinin en güzel tonuna sahip gözleri vardı fakat bakışları gecenin zifiri karanlığını andırıyordu" -Mavi gözleri vardı ama karanlık bakıyordu. O Rüzgar Günerdi Karanlığa bulanmış mükemmelliğin beden bulmuş hali. Can acıtmaktan korkmayan acımasız...