10

620 51 8
                                    


"Gelmeyeceğine emin misin?" Jimin kapının önünde ayakkabısını giyerken kafamı salladım. "Çok yorgunum. Ayrıca gideceğiniz yerde o itlere rastlayacağınıza o kadar eminim ki."

"Evet!" Jin el çırptı.

Jennie gözlerini devirdiğinde "Jin oraya gittiğinde Namjoon'u kucağında bir kızla göreceğinden o kadar eminim ki."

Jin somurttuğunda Jennie elini omzuna koyarak omzunu sıvazladı." Üzülme ben senin iyiliğin için diyorum. Nasıl onun gibi... Onun gibi..."

"Jennie demek istiyor ki kalbini nasıl onun kadar gavat birine kaptırdın?"

Jennie elini şıklattı "Lafı ağzımdan aldın."

Jin omzunu silkti ve kapıyı açtı. "Olmuşla ölmüşe çare yok."

Diğerleri de bana gülerek el salladığında Jin'in peşinden gittiler. Bende mısır patlatmak için mutfağa gittim.

Mısırlar patladığında televizyonun karşısına geçip Friends'i açtım ve izlemeye başladım. Resmen buraya geldiğimizden beri yaptığım tek şey açıp bunu izlemekti.

Birkaç bölüm izledikten sonra dış kapı tıklatılınca kumandanın düğmesine basıp diziyi durdurdum. Ağzım yüzüm resmen yağ ve tuz olmuştu.

ıslak mendil alıp kapıya doğru yürüdüm. Arkadaşlarım gideli henüz 2 saat olmuştu önemli bir şey olmadıkça döneceklerini sanmıyordum.

Kapıyı açtığımda karşımda Jungkook'u ve kucağındaki kasetleri gördüğümde geçirdiğim şokla kapıyı yüzüne kapattım.

Kaşlarım çatılmıştı."Ne?"

"Bak özür dilemeye geldim tamam mı? Başka bir niyetim yok."

Ağzım açık kalmıştı. Evi nerden bulmuştu? Aklını mı kaçırmıştı?

"Barda arkadaşlarınla karşılaştık, evin adresini zorla öğrendim. Bunun için onlara daha sonra kızabilirsin ama lütfen kapıyı aç çünkü bu kasetler için masaya böbreğimi falan bıraktım."

Tam kapıyı açacaktım ki tekrar konuştu.

"Ve kızları bırakıp buraya geldim."

Kapıyı sinirle açıp"Hala kız diyorsun ama şu an kucağında kasetlerle kapımda dikiliyorsun."

Kaşlarını çattı ve düşündü daha sonra yaptığını anlayınca gülümsedi. Gülümseyince gamzesi yine ortaya çıkmıştı. Gözüm oraya kaydı ama hemen durumu düzelttim.

"Gamzeme mi baktın sen? Biliyordum! Hiç ıskalamıyor değil mi? En seksi noktam!"

kucağındaki kasetlere baktım. Jungkook geniş omuzlu ve kaslı biriydi. "Tamam söyleyeceğini söyledin şimdi geri dön ve bu kasetleri klüpteki kızlara ver. Belki grup yapmak isteyen birileri çıkar."

Tek kaşını kaldırdı. "İşe yarar mı ki bu?"

Terliğimle ayağına basınca inledi ve kafasını aşağıya çevirdi. " Oha...Oha... Güller yüzünden manzarayı kaçırıyormuşum."

O an üstümdeki sadece dizi izlerken giydiğim dar ve yırtmaçlı pijamam aklıma geldi ve ben kapının arkasına saklanıp sadece kafamın gözükmesini sağlayıncaya kadar o gözlerini bacaklarımdan çekmemişti.

"Sadece kafan da yeter." dedi.

Islak mendil paketini alıp kafasına fırlattım." Defol git!"

"Ama daha özür dilemedim."

"Tamam dile, öyle git."

"Sonra git kısmını içeride biraz konuşsak?"

Ayağımdaki terliklerden birini tam ona atmaya hazırlanıyordum ki hemen düzeldi ve gülerek "Tamam, tamam" dedi.

august | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin