KIZILIMSI MAVİ 🧿❤️

2. BÖLÜM

DENİZ
Cezaevi aracından inip belkide ömrümün tamamını harcayacağım yere girdim. Beni uzun boylu, siyah uzun saçları olan hafif esmer bi kadın karşıladı. "Merhaba Özlem ben. Hoş geldin demek isterdim ama burda biraz abes kaçar". Diyip gülümsedi. "Deniz ben de". Diyebildim sadece. Başka ne diyebilirdim ki. Normalde kimseden korkmam kolay kolay korksam da belli etmem ama burda çok zordu korkmuyormuş gibi davranmak. Olsun ne olursa olsun kimseye korktuğumu belli etmiycem. "Şimdi seni bi odaya götürücez ve ince aramanı yapacaklar". Diyen Özlem'e kafamı salladım. İnce arama neydi acaba. Ardından bi odaya girdik. Uzun boylu sarışın bi kız karşıladı bizi. "Cikar ustundekileri. Hadi hadi seni mi bekliycez. Hepsini çıkar. Sutyeni de kilotu da hadi hadi çabuk". Karşılarında çırılçıplak kalmıştım. Çok iğrenç hissediyorum kendimi. Aramada hiç bisey bulamadılar. Çıkarttığım kıyafetleri tekrar giyip Özlem'in peşine takıldım. "Burda sabah kahvaltısı 7 de başlar. Gece 12 de kapıları kapayıp sabah 6 da açarız. Öğlen yemeği 1 de akşam yemeği de 6 buçukta. Havalandırma saati de 1 saat". "Siz kapıları kilitliyo musunuz"? Dedim şaşkınca. Çünkü kilitleseler de kilitlemeseler de buradan çıkmamız imkansızdı. "Biz burda kimseyi kilitlemiyoruz Deniz he bide son bisey daha. Çevrende birine zarar veren biri görürsen ya da sana, ya da ne bilim böyle bir şey hissedersen kırmızı butona bas. Anlaşıldı mı"? "Tamam anladım". Dedim. O sırada bize doğru gelen hafif turuncuya yakın kızıl saçlı, kocaman kahverengi gözleri olan, benim boylarımda çok güzel bi o kadar da tatlı bi kız bize doğru geliyordu. Beni baştan aşağı süzüp Özlem'e sorular sordu. En
sonunda ise "Özlemcim sen yorulma ya ben yardımcı olurum boncuğa". Diyip gülümsedi. Bi dk bi dk bana boncuk mu dedi ya o? Çok hoşuma gitmişti onun bana boncuk demesi ve gülümsemesi. Bi an nerde olduğumu unutturmuştu bana. Ama sonra hatırladım. Hapishanedeydim ben. Hem de bi tecavüzcü yüzünden. Onun burda olması gerekirken ben burdaydım. Yaşadıklarım aklıma gelince elim ayağım titredi birden. Sonra kızıl saçlı kız elini omzuma koyup "korkma burda kimse bisey yapamaz sana. Bu arada Azra ben. Bu grubun lideriyim. Eğer biseye ihtiyacın olursa çekinmeden bana gel" dedi. Gülümseyip "Deniz ben de memnun oldum". Diyip odama doğru yol aldım. İçeride 6 kişi vardı. Bi tane kadını sandalyeye oturtmuş tutuyorlardı. Hepsi bana şaşkınca bakarken "noluyo burda"? Dedim. O sırada Azra odaya girdi. Sandalyedeki kadın ise "Yardım et öldürecekler beni nolur" dedi. Ne öldürmesi ya eşkıya mı bunlar? Kaç kişi bi kadına mı saldıracak diye düşünürken Özlemin dediği şey aklıma geldi ve elim tam sağımda bulunan kırmızı butona gitti. Tam basıyodum ki Azra beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı. Çok yakındık nefesini yüzünde hissedebiliyodum. Bi an gözleri dudaklarıma kaydı ve sonra irkildi. "Şştt noluyo boncuk dk bir gol bir, bi daha asla böyle bir şey yapma yoksa öldürürüm seni. Yazık olur bu güzelliğe". Diyip saçlarımı düzeltti
ve göz kırptı. "Lan siz de göz kulak olun şu kıza arkama dönmesem kimse farketmeyecek amk". Diyip tekrar o kadının yanına gitti. Galiba o kadın Azra'nın sim kartını çalmıştı. Azra'da o yüzden sinirlenmisti. Azra adının Naciye olduğunu duyduğum kadının saçlarını kesti hiç acımadan. Korkmuştum. Ama asla belli etmiycem. Hiç korkmuyomus gibi davranıcam. Bu biraz zor olucak ama zorundayım. Sonunda işleri bitmiş olucak ki Azra yanıma geldi "Boncuk bu hiç iyi bir karşılama olmadı. Seninle sonra özel olarak ilgilenicem." Diyip göz kırptı. Sonra da o önden arkadaşları da arkasından yürüyerek odamdan ayrıldılar. Derin bi nefes aldım ve kendimi oldukça rahatsız olan yatağıma attım. Aklıma yaşadıklarım geldi. Çok yorulmustum ama bi günlük bi yorgunluk değildi bu. Her şey üst üste gelmişti ve sonucunda kendimi bu dört duvarda bulmuştum. Ecem geldi aklıma. Bitanem nasıl da korkmuştur şimdi. Sabah telefon saatlerini öğrenip onunla konuşmam lazımdı. Nasıl olduğunu öğrenmem ve bide konuştuğumuz gibi ifade vermesi gerektiğini söylemem lazımdı. Bütün bu düşüncelerle kendimi uykunun kollarına bıraktım.