28 5 59
                                    

Oturduğum amfi sırasında Renjun'un gelmesini bekliyordum. 15 dakika önce geleceğini söylemişti ve hâlâ yoktu.

İçimde yanan ateşi söndürmeye çalışırken kriz geçiriyordum. Arkamdan duyduğum sesle arkama döndüm.

Renjun diğer arkadaşlarıyla konuşurken içeri giriyordu. Vücudumun tamamını ona döndürdüm. Alev saçan gözlerimi ona diktim. Bana bakmasıyla irkilmişti.

"Yah Haewon! Bana öyle bakmayı kes, korkutuyorsun. Ahh, kalbim!"

"Boş yapmayı kes Renjun! Kaç dakikadır seni bekliyorum."

"Abim sabah geldiği için yetişmem zor oldu. Şoför annemleri havaalanına bırakmaya gitmiş."

"Neyse o kadar önemli değil, gel yanıma."

Yanımda duran çantayı almış, Renjun'un oturmasına izin vermiştim.

"Bebişim, bu akşam bize gelsene. Evde abim olmaz, abur cubur alır, eğleniriz."

"Bilmiyorum Renjun, evde yapmam gereken onca şey ve projeler var."

"Yarın gelsen? Abimle ya da evde tek olmaktan çok sıkılıyorum. Sürekli baskı yapıyo okulu bırakmam için."

"O konu için, değil mi?"

"Evet. Hadi sen de bize gel ve abimi ikna et!"

"Yarın gelebilirim Renjun..."

"Aishh, insan arkadaşını hiç mi sevmez!"

"Bunu beni ikna etmek için söylediğini var sayıyorum, ki zaten öyle."

Haklı olduğumu bilerek kafa salladı ve sustu.
ꨄꨄꨄꨄ

Bütün gün beni ikna etmeye çalışmıştı, bugün onlarda durmam için. En sonunda yarın gelip onlarda kalacağımı söylemiştim sinirden.

Çıkış kapısına doğru ilerlerken Renjun zafer kazanmış gibi suratıyla gülüyordu.

"Hadi gel seni eve bırakayım!"

"Aishh, Renjun! Yarın akşam sen uyurkwn saçlarını kazıyacağım."

Dil çıkarttığında gamzelerimi çıkartıcak şekilde gülümsedim. O siyah bir jipe ilerlerken arkasından gidiyordum.

Her zaman neşe doluydu, dışardan sert görünmesine rağmen.

Arabanın şoför koltuğundan birisinin çıktığını fark ettim, abisi olmalıydı.

Üstünde vücuduna yapışan siyah ince görünen ama sıcak tuttuğunu düşündüğüm usun kollu vardı, altında ise dizleri yırtık siyah kot pantalon vardı. Aksesuarları gri tonlarında olduğu için çok güzeldi.

Arabadan çıktığı gibi önümüzde durdu ve beni süzdü. Sol dudak kenarını yukarı kaldırırken gözüme baktı.

"Abi bu benim en yakın arkadaşım Haewon, bu da abim Lucas."

Elini bana uzattığında tutup sıktım. Uzun, kemikli parmakları elimi sararken içimde huzursuzluk hissi vardı.

"Hadi gidelim!"

𝐋𝐮𝐜𝐚𝐬 • 𝐒𝐭𝐚𝐫 𝐁𝐨𝐲 🎸🎶❤️‍🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin