★★

15 5 96
                                    

Renjun'un saçlarımı örmesini bekliyordum.

Dün akşam uyuduğum için kızgınlığını böyle gösteriyordu.Arada canım yanıyordu ve bu acıyıy belirten sesleri çıkartıyordum.

"Renjunnie, saç diplerimi hissetmiyorum."

"Banane! Uyumasaydın şimdi beraber uyuyacaktık. Ama sen uyudun!"

Acıdan elimdeki yastığı sıkarken sabır diliyordum.

Aslında sabır dilemesi gereken kişi Renjun'du. Çünkü sorduğu bir şeye 'evet' cevabını verirseniz ve sözünüzü tutmazsanız gerçekten kabi kırılıyor. Tamir etmenenin tek yolu da gülene kadar istediği her şeyi yapmak.

Salondan içeri Kun ve YangYang girerken yardım istercesine onlara baktım. Kun üzgünüm gibi bakıyordu.

"Yah, Renjun! Kızı bırak, gözleri dolmuş acıdan."

Renjun YangYang'ın söylediği cümleyle saçımı bıraktı. Kafamı çevirerek ona bakmamı sağladı. Göz yaşlarımı görünce üzülmüştü.

"Üzgünüm Haewonnie. Fark edemedim."

"Sıkıntı değil."

Tam ona döndüm ve sıkıca sarıldım.

"Ben gideyim bir şeyler hazırlayım kahvaltıya."

Diğerleri kafa salladığında ayağa kalktım ve salonun hemen karşısındaki mutfağa girdim.

Lucas bugün hizmetlilerle konuşmuş ve gelmemelerini söylemişti. Yani evin görevleri bize kalmıştı.

Dolaptan sosis, yumurta, domates ve salatalık çıkarttım. Yumurtaları bir kaba kırıp karıştırdım. Bir yandan da kahveleri yapıyordum. Çok güzel kokuyodu. Sosisleri kesmeye başladım. İnce kesmeye çalışıyordum ve bu parmaklarımı zorluyordu.

Arkadan ayak sesi duysam da arkamı dönmedim. Bir anda belime dolanan iki elle elimdeki bıçak kaymıştı ve kesme tahtasına düşmüştü.

Sebebi ise Lucas'tı.

Kollarını belime daha çok sararken, bir yandan da boynuma nefesini deydiriyordu. Şu an etkilenmemem gerekiyordu ama yapamıyordum.

Bir kaç dakikalık sessizliğimizin ardından Lucas konuştu.

"Uzun süre oldu böyle birine sarılmayalı. Biraz daha böyle kalalım."

Bu dediğiyle sinirlenirken ellerim titremeye başlamıştı. Bıçağı işaret parmağıma indirdiğimi fark etmemiştim. Parmağım kanamaya başlamıştı.

Sol elimle belimdeki ellerini çözmüş ve arkaya doğru itmiştim.

"Yah Haewon! İyi misin?"

Bağırarak diğerlerinin de duymasını sağlamıştı. Diğerleri mutfak kapısından merakla bakarken masadan bir peçete aldım ve parmağıma doladım.

Hepsi senin suçun Lucas, bunu bana dememeliydin.
ꨄꨄꨄꨄ

Diğerlerini kahvaltı yapmaya ikna etmiştim.

Ben ise Renjun'un yatağında cenin pozisyonunda yatıyordum. Gözlerimi elimdeki yara bandından ayıramıyordum. Gözlerim arada doluyor, yastığa göz yaşlarım dökülüyordu.

Kapının açılmasıyla sıkıca gözlerimi kapattım. Gelen kahve kokusu artarken kim olduğuna bakmak istiyordum. Ama yaparsam uyumadığımı anlardı.

Gelen sesle şok geçirdim.

"Üzgünüm güzelim. Benim suçumdu."

Hatanı kabul etmiştin yani Lucas?

𝐋𝐮𝐜𝐚𝐬 • 𝐒𝐭𝐚𝐫 𝐁𝐨𝐲 🎸🎶❤️‍🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin